Resimleri üçüncü boyuta taşıyan sanatçı

Sanatçı Hasan Hüseyin Erol, 14. yüzyıl sanatı olan üç boyutlu kağıt oymacılığı sanatını, yeniden biçimlendirdiği tablolarıyla günümüze taşıyor

30 Nisan 2019 - 12:17

Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi bugünlerde ilginç ve gözalıcı bir sergiye ev sahipliği yapıyor; 3 boyutlu kağıt oymacılığı... (kaat’ı)

14 yüzyılda Akkoyunlular Devleti'nde ortaya çıkan bu sanat, 17 yüzyılda Osmanlı'ya geçiyor, buradan da Avrupa'ya yayılıyor. Kaat'ı, en parlak dönemini Kanuni zamanında yaşamış ki ismini de o dönem Abdullah Kaatı'nın soyadından almış.

Tablolarıyla İzmir'den gelip Kadıköy'e konuk olan, bu sanatı icra eden kişi de Hasan Hüseyin Erol. Aslında emekli bir bankacı. Kendisi gibi emekli olan ve el sanatlarıyla haşır neşir olan eşinin bir sergisinde kaat'ı sanatıyla tanışmış 2012 yılında; "Bu üç boyutlu resimleri görür görmez çok etkilendim, hayran kaldım ve ben de yapmak istedim. hemen kursuna başvurdum, 3 yıl eğitim aldım. 8 yıldır da bu sanatı yapıyorum."

Erol, bugüne dek 70-80 civarında tablo yapmış. İzmir, Ankara, Eskişehir, Antalya gibi yerlerin de aralarında olduğu pek çok şehirde karma sergilere katılmış, kişisel sergiler açmış. Hatta bir eseri İran'da bir müzede sergileniyor.

SABIR İSTEYEN SANAT

Erol, kaat'ının büyük emek gerektirdiğini vurguluyor; "ben 14 yüzyıldaki orrjinal tarzla yapıyorum. 3 boyutlu hale getirmeye karar verdiğim bir ressamın bir tablosunun 12 tane kopyasını alıyorum. Bu kağıt kopyaları parçalıyorum. Renk ve derinlik vererek yeniden yapıyorum. bir tabloyu yapmak 4 ayımı alıyor.  Çok sabır isteyen bir sanat. Beklemesini öğrenip nefsinizi terbiye ediyorsunuz. ben bu sanatı yaparken başka şeyler de öğreniyorum. mesela bir tablodaki kadının saçını yaparken kuaförlüğü, denizdeki bir yelkenliyi çalışırken gemiciliği, bir binayı yaparken mimariyi..."

Kaat'ının Türkiye'de pek bilinen bir sanat olmadığını da belirten Hasan Hüseyin Erol, " Günümüz insanlarında pek sabır yok. Başlıyorlar, bir kaç tablo yapıp bırakıyorlar. Ben de hobi olarak başladım ama sanatı bana halk verdi, insanlar beni sergi açmaya teşvik etti. Bu unutulmuş sanatımızı tekrar gündeme getirmek ve Türkiye'nin her yerine giderek tanıtmak istiyorum" temennisinde bulunuyor.


ARŞİV