Şair, öykücü, deneme ve oyun yazarı Sabahattin Kudret Aksal’ın aramızdan ayrılışının 20. yılı nedeniyle Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde anma etkinliği düzenledi.
Kadir İNCESU
Türkiye Yazarlar Sendikası ve Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği, şair, öykücü, deneme ve oyun yazarı Sabahattin Kudret Aksal’ı, aramızdan ayrılışının 20. Yılında bir etkinlikle andı. Şehir Tiyatroları Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde yapılan ve tiyatro sanatçısı Levent Tülek’in sunduğu etkinlikte; Aba Müslim Çelik, Uğurtan Atakan, Eray Canberk, Nevzat Doğan, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Aslı Durak, Adil İzci, Nurullah Can, Aksal’ın öyküleri, şiirleri ile tiyatrosu üzerine konuşarak, anılarını anlattılar. İsa Çelik’in hazırladığı ve Sabahattin Kudret Aksal fotoğraflarından oluşan bir dia gösterisinin yanı sıra Aksal ile yapılmış söyleşilerden alıntılar da etkinlikte yer aldı. Emrah Eren, Gökhan Bozkurt, Esra Pamukçu, Sabahattin Kudret Aksal’ın “Kahvede Şenlik Var” adlı oyunundan bir bölümünü okuma tiyatrosu olarak sundu ve Aksal’n şiirlerinden örnekler de okuyan tiyatro oyuncularına viyolonseliyle Çağlayan Çetin eşlik etti. Sabahattin Kudret Aksal’ı anma etkinliğine eşi Münire Aksal sağlık sorunları nedeniyle katılamadı. Etkinlikte ilk olarak Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Aba Müslim Çelik söz aldı. Çelik, Aksal ile ilgili anılarını anlatarak şiiri üzerine konuştu: “Orhan Veli, Oktay Rifat, M. Cevdet Anday’da olduğu üzere 1. Yeni şairlerinin yazdıklarına uzak bir yönseme içinde gözükse bile yalın, açık, duru söyleyişleriyle adını andığım bu kişilere bir selam çakar. Oyun yazarlığı ve öykücülüğü, şiirlerinde olduğu gibidir. Toplumu, bireyci bakışıyla didiklemiştir sürekli…” Tiyatro sanatçısı Uğurtan Atakan da bugüne kadar yapılan S. Kudret Aksal anmalarıyla ilgili bilgiler verdi. O anmalarda yapılan konuşmalardan da alıntılar yapan Atakan “O, unutulmaz kişiliği ve ürünleriyle her zaman bize örnek olmuştur” dedi.
“AKSAL’IN ŞİİRLERİNİN GEOMETRİSİ VARDIR”
Şair Eray Canberk de Aksal’ın şiiri üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Canberk, bugüne kadar yapılan değerlendirmelerin Aksal’ın şiirinin tamamını yansıtmadığını belirtti: “Aksal’ın şiirlerinin kendine göre bir metafiziği, bir matematiği, bir geometrisi var. Bu da şiirine bir ayrıcalık getiriyor. Bence bu özellik yeterince değerlendirilmemiş.” Aksal’ın arkadaşı Nurullah Can, Sabahattin Kudret Aksal’ın günlük yaşamı üzerine bilgiler verirken Prof. Dr. Nevzat Doğan, anılarıyla birlikte yazarın şiiri üzerine açıklamalarda bulundu.
Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği Başkanı Aslı Durak, yaptığı konuşmada Aksal’ın kendini öne çıkarma ve gündemde tutma kaygısı olmadığının altını çizdi; Adil İzci ise konuşmasında Aksal’ın denemeleri üzerinde durdu. Mehmet Zaman Saçlıoğlu, ustanın öykücülüğü üzerine saptamalarda bulundu, ardından Levent Tülek, Aksal’ın “Saatler” adlı öyküsünden bir bölüm okudu. Edebiyat dünyasının en önemli isimlerinden biri olan Sabahattin Kudret Aksal anısına düzenlenen bu etkinlik ne kadar sevindiriciyse katılımın azlığı da o kadar üzücüydü.
SABAHATTİN KUDRET AKSAL KİMDİR?
Sabahattin Kudret Aksal 1920’de İstanbul’da doğdu, 1993’te aynı yerde öldü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Akademi öğretim üyeliği, konservatuvar ve opera müdürlüğü yaptı. İlk şiiri 1938’de Varlık dergisinde, ilk öyküsü 1940’ta Küllük dergisinde çıktı. İlk oyunu “Evin Üstündeki Bulut” 1948’de oynandı. Aksal, şiirlerinde başlangıçta Garip akımının etkisinde, gündelik yaşamın bireysel sevinç ve umutlarını dile getirdi; 1960’tan sonra, bir ölçüde gizemci, insanın, evrenin ve zamanın sorgulandığı, genellikle ölçülü ve uyaklı şiirler yazdı. Öykü ve oyunlarında ise psikolojik öğeleri ve biçim arayışlarını öne çıkardı; “küçük insanların” yaşamlarını, aile bireyleri arasındaki çatışmaları konu edindi. Şiirleriyle 1980 Yeditepe ve 1990 Sedat Simavi ödüllerini, öyküleriyle 1955 Sait Faik, 1957 TDK ve 1985 ENKA ödüllerini, oyunlarıyla da 1965-66 Ankara Sanatsevenler Derneği ödülü ile 1980 ve 1987 Avni Dilligil ödüllerini kazandı. 1990’da Kültür Bakanlığı Tiyatro Onur Ödülü’ne, 1992’de Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü’ne değer görüldü.