Tiyatro topluluk, dernek ve birlikleri ortak bir Tiyatro Platformu’nda birleşti. Platform, ‘Artık yan yana gelip birlikte geniş bir dayanışma hattı örmenin dışında bir çözüm kalmamıştır’ diyor.
Semra ÇELEBİ
Tiyatro ve diğer sahne sanatları üzerindeki “baskı, yaptırım ve yasaklamalara karşı ortak mücadele” amacıyla “Tiyatro Platformu” kuruldu.
İBBŞT’nin yönetimini sanatçılardan alıp belediye bürokratlarına devreden yeni yönetmelik sonrası, Devlet Tiyatroları (DT) ile Şehir Tiyatroları’nın özelleştirilmesine ilişkin yapılan çalışmalara karşı durabilmekiçin de kurulan platform, çok sayıda profesyonel-amatör tiyatro topluluğu, tiyatro örgütü ve tiyatrocuların katılımıyla hayata geçti.
Platformda ilk olarak Şehir ve Devlet Tiyatroları‘ndaki güncel sürecin değerlendirileceği bir çalıştay düzenlenmesi kararı alındı. Çalıştay, 8-9 Eylül tarihlerinde Bursa’da Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliğinde toplanacak.
Toplantılarda, Platformun Geçici Yürütme Kurulu da belirlendi. Kurul, İŞTİSAN (İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği), ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği Türkiye Şubesi), Türkiye Tiyatrolar Birliği, TOMEB (Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği), Batı Karadeniz Tiyatrolar Platformu, Akdeniz Tiyatrolar Birliği, DETİS (Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği), Tiyatro Eleştirmenler Birliği ve Amatör Tiyatrolar Çevresi temsilcilerinden oluşuyor.
‘HAYAT DURMUYOR, MÜCADELE DE DURMAZ’
Platformun dönem eşsözcüleri ise İŞTİSAN’dan ve Şehir Tiyatroları yönetmenlerinden Ragıp Yavuz ile Türkiye Tiyatrolar Birliği’nden tiyatro yönetmeni, oyuncu Orçun Masatçı oldu.
Ragıp Yavuz, platformun gerekliliğinden söz ederken “Hayat durmuyor. Baskılar durmuyor. Mücadele de durmaz” dedi.
Yavuz, Şehir Tiyatrosu yönetmeni olarak hiçbir bürokrat sanatsal görevlendirme emri, kararı veremez demekten, “Korkuya Karşı Özgür Tiyatro” diye haykırmaktan, bunca yıl Şehir Tiyatrolu’larla kulis, ter, alkış paylaşmış olmaktan onur duyduğunu belirtti:
“27 Şubat 2012’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde yaktığımız ateşin Edirne’den, Bartın’a, Bursa’dan Bitlis’e, İstanbul’dan Urla’ya, İzmir’e, Midilli’ye, Irak’a, üniversite topluluklarından amatörlere, sokak tiyatrocularına, doğaçlamacılara nasıl büyük bir enerjiyle ulaştığını görmek, her gösteride, her atölyede, her söyleşide bunu solumak büyük bir güç verdi. Samimiyet ve iç rahatlığıyla söyleyebilirim ki, Şehir Tiyatroları sanatçı ve emekçileri olarak seyircimiz ve omuz omuza olduğumuz sanatçı dost ve yandaşlarımızla birlikte yürüttüğümüz mücadele günbegün ve ülkenin her yanından izlenmekte, çoğalmakta, yeni beklentiler üreterek ve her gün yeniden umuda evrilerek güçlenmektedir.”
Sanatçılar girişimi ise bu platformun genişlemesi için kaleme aldığı çağrı metninde şu ifadeler yer verdi: “siyasal iktidarın ülkemiz sanat alanlarında yaratmak istediği toplu yıkım ve yok etme politikaları her boyutuyla ortaya çıkmıştır. Artık yan yana gelip birlikte geniş bir dayanışma hattı örmenin dışında bir çözüm kalmamıştır. Saldırının her türlüsünü anında geri püskürtecek böyle bir güç çok kıymetlidir.”