Sahnede Farklı Bir DON JUAN

Oyun Atölyesi’nin sahnesinde gördüğümüz Don Juan, kafalardaki Don Juan mitinden oldukça farklı. Kafalardaki Don Juan karakteri kadının, seksin peşinde. Oysa burada söz konusu olan insan… Don Juan, insanın peşinde…

25 Ocak 2012 - 15:51

“Don Juan’ın Gecesi”, tanıdık bir yazarın; Oyun Atölyesi’nde iki sezon önce başlayıp geçen sezonda da bir süre devam eden “Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler”in yazarı da olan Eric-Emmanuel Schmitt’in oyunu. Oyun Atölyesi’ndeki oyunlara damgasını vuran Kemal Aydoğan’ın yönettiği oyunun arka planındaki ekip de artık birbirini iyi tanıyan ve anlayan oturmuş bir ekip. Çeviri Şehsuvar Aktaş’a ait. Dekor ve giysi tasarımı Bengi Günay’ın, müzik Tolga Çebi’nin, ışık tasarımı da İrfan Varlı’nın. Yönetmenin ne istediğini artık iyi bilen ve birbirini iyi anlayan bir ekip olunca gerisi kolaylaşıyor. Ortaya çıkan oyun kusursuzlaşıyor.
Don Juan’ın Gecesi, klasik Don Juan esprisini aşan bir perspektifte ele alınıyor. Sahnede, usta oyuncu Haluk Bilginer’in (Don Juan) dışında Evrim Alasya (Madam Cassin), Muharrem Özcan (Sganarelle), Zeynep Alkaya da (Hortense De Hauteclaire) Oyun Atölyesi’nden tanıdık isimler. Gerek onlar, gerekse bu oyunla ilk kez bir Kemal Aydoğan oyununda rol alan Gülen Karaman (Düşes; önemli bir tiyatro geçmişinin yanında son dönemin önemli televizyon dizilerinden de anımsıyoruz), Güneş Berberoğlu (Roche-Piquet Kontesi; tiyatro geçmişinin yanında onu da sinema ve televizyondan biliyoruz), Funda İlhan (Matmazel De La Tringle; önemli tiyatro birikimi olan ve televizyon projesinde yer alan ödüllü bir oyuncu) deneyimleri ile oyunu sürüklüyorlar. Genç oyuncular Umut Temizaş (Şövalye Chiffreville), Seda Türkmen (Angelique De Chiffreville) ve Selin Yeninci de (Marion) kusursuz sayılabilecek sahne performanslarıyla oyuna katkıda bulunuyorlar.
 
YIKILAN DON JUAN MİTİ
Don Juan’ın Gecesi, sahnede farklı bir Don Juan atmosferi oluşturuyor. Yazarın cesur bir çıkışla göze aldığı bu yaklaşımı sahneye taşıyanlar da aynı cesareti göstermişler… Oyundaki Don Juan, kafalardaki Don Juan mitinden oldukça farklı. Kafalardaki Don Juan karakteri kadının, seksin peşinde. Oysa burada söz konusu olan insan… Don Juan, insanın peşinde… Onun dürtüsü merak, insanı merak ediyor. Don Juan’ın Gecesi’ndeki etkileyici, dahası sarsıcı olan ise Don Juan’ın dönüşümünün bir erkekle olması. İnsanın derinliklerinde, sonsuz labirentlerindeki bir değişim sancısı söz konusu olan. Tokat gibi, sorgulayan bir değişim…
Yazarının adeta oya gibi işleyerek kaleme aldığı Don Juan’ın Gecesi hem sınıfsal bir zemine oturuyor hem de seks, aşk, varoluş, haz vb. durumları tartışıyor. Bir efsaneyi sarsarak yıkıyor. Söz konusu olan Don Juan olunca, kadınlar ne düşünebilir? Tabii ki sadece haz… Ne kadar acı çekerlerse çeksinler kadınların imajında Don Juan, aşk demek. Değişen ve dönüşen Don Juan ise kadınlar için koskocaman bir hayal kırıklığı oluyor. Hiç kuşkusuz bu noktada, kadınlar da değişimin eşiğinden adım atmakla karşı karşıya.
Fransız İhtilali’nin hemen öncesindeki tarih kesitinde seyirciyi de düşündürecek, sarsacak, sorgulatacak bir oyun Don Juan’ın Gecesi. Henüz izlemeyenler acele etmeli, çünkü oyunun bu sezon son iki ayı. Nisan’da Haluk Bilginer’in de Antonius rolüyle karşımızda olacağı, mayısta Londra’da Shakespeare Festival’inde de sahne alacak Antonius İle Kleoptara başlıyor çünkü Oyun Atölyesi’nde. Don Juan’ın Gecesi, önümüzdeki sezon oynar mı, bilmiyorum. İyi seyirler.
 
Muzaffer Ayhan KARA

ARŞİV