Sahnelerin enerjik 'Matmazel'i...

İstanbul’un sevilen canlı performans gruplarından Matmazel, “Popülerlik kaygımız yok, şarkılar keyfimize göre… “ diyor

02 Haziran 2016 - 14:26

Gökçe UYGUN
Sahne hayatlarına Kadıköy’de başlayan Matmazel grubu, 2012’de çıkardığı ilk albümü “Ne Dersin?” ve 2013’te yayınladığı “Aşkperest” ile kendine sağlam bir dinleyici kitlesi kazandı. Erhan Ünal (vokal), Orçun Oktaygil (davul), Bülent Şenkul (gitar) ve Ahmet Pekmezci’den (bas) oluşan Matmazel anlatıyor…
• Grubun kuruluşunu yüzlerce defa anlatmış olmalısınız ama bir de bize özetleseniz…
2003 yılında,  eski grupları dağıldığı bir zamanda Orçun ve Erhan konuşurken kuruldu. Orçun iki arkadaşını daha önerdi ve stüdyoya girildi. Bir ay sonra da Kadıköy’de sahne almaya başladık. Geçtiğimiz yılbaşından itibaren Bülent ve Ahmet de ekibe katıldı.
• 2003’ten bu yana geçen epey zaman size nasıl görünüyor? 
Biz grubu barda çalmak, eğlenmek ve para kazanmak için kurduk. Albüm falan düşünmüyorduk bile. Türkiye şartlarına göre iyi para da kazandık çok fazla konser de verdik. Sonra baktık besteler falan var, derken albüm çıkardık. Bir anda klipler, turneler, konserler falan derken bambaşka bir noktaya geldi olay. Avrupa turnesi bile yaptık.
• Egoların olduğu bir alan olan müzikte, bir grubu bunca yıl ayakta tutmak zor mu?
Evet biraz zor... 4 tane adamın aynı müziği sevmesi aynı şarkıyı çalmak istemesi vs... Gerilimler oluyor tabi ki ama biz iyi yönettik o süreçleri.
• Dört erkek müzisyen neden ‘Matmazel’ oldu ki?
Tam da bu soru sorulsun diye (gülüşmeler). Şaka bir yana, grubu yansıtmayan bir isim olsun dedik, öyle de oldu!
• Müzik sizler için en ifade ediyor?
Müzik bizi bırakmıyor galiba... Bu garip bir şey; bazen bırakmak istiyorsun ama olmuyor. Sahne tozu dedikleri şey midir nedir artık. Biraz ego da ile ilgili sanki. Sahnede olmak, insanları eğlendirmek, kalabalığı yönetmek… Harika hisler bunlar. Hele ki kendi yazdığın bir şarkıya kalabalıkların eşlik etmesi inanılmaz bir duygu!
• Şarkılarınızda nelerden bahsediyorsunuz?
Genellikle ikili ilişkiler, aşk, İstanbul... Ama içerisinde "duyar" barındıran şarkılarımız da var.
• “Biraz düzenden bağımsızız, kendimiz nasıl istersek öyle yapıyoruz” demişsiniz. Nasıl bir bağımsızlıktan söz ediyorsunuz ve bu bağımsızlık sizi müzik piyasasının neresine konumlandırıyor sizce?
Popüler olma veya maddi bir kaygımız olmadığı için keyfimize göre düzenleyip kaydedebiliyoruz şarkılarımızı. ‘Yok bu olmamış. Buraya şunu yaparsak Türk halkı daha çok dinler’ gibi kaygılardan bahsediyoruz.
• İlk albümünüz Ne Dersin?, nasıl bir albümdü? İstediklerinizi yapabildiniz mi?
Evet evet… O zamanki düşüncemize göre beklediğimizden iyi tepkiler alan bir albümdü. Ama aslına bakılırsa daha çok kişiye bile ulaşabilecek bir albümdü.
• Yeni albüm yapmayı planlıyor musunuz?
Albüm gibi değil ama tekli olarak şarkı yaptıkça yayınlamayı düşünüyoruz.
• Canlı performanslarınız, geniş repertuarınız övülüyor. Enerjinizi neye borçlusunuz?
Teşekkürler, teveccühünüz... Biz sahnede çok eğleniyoruz ki bu çok önemli. Memuriyet yapmıyoruz.
• Repertuarı geniş tutmak için neler yapıyorsunuz?
12 sene olmasına rağmen biz hala stüdyoya girip prova alıyoruz. Her hafta 1-2 yeni şarkı ekliyoruz listeye, özellikle de güncel şarkıları.
• Bundan sonraya dair hedef ve hayalleriniz…
Daha fazla insana ulaşmak, daha çok dinlenecek, daha güzel şarkılar yapmak.

“KADIKÖY DİNLEYİCİSİNİ SEVİYORUZ”
Nerdeyse hepimiz Kadıköylüyüz. Birkaç kaç seneden fazla burada kalan Kadıköylüdür zaten. Kadıköy’ü çok seviyoruz; ‘semt’ oluşunu, modernliğini, sıcaklığını, insanlarını, parklarını… Kadıköy dinleyicisinin şöyle bir farkı var; benzer müzik dinleyen insanlar geliyor Buddha’ya. Dolayısıyla şarkılar beklediğimiz tepkileri alıyor. Sahnedeyken seyircinin şarkılara eşlik etmesi çok önemli. Kadıköy’de bu oluyor ve o yüzden çok memnunuz.
Etiketler; Matmazel

ARŞİV