Sanat tarihçilerinden Kadıköy'de eylem

Türkiye’deki müzelerde istihdam edilmek isteyen sanat tarihçiler Kadıköy’de eylem yaptı.

28 Mayıs 2014 - 13:40
 
Sanat Tarihçi İstihdam Platformu, Anadolu Sanat Tarihçileri Derneği ve Kültür Sanat Emekçileri Derneği’nin çağrısıyla 18 Mayıs Pazar günü Kadıköy Rıhtım’da biraya gelen sanat tarihçileri eylem yaptı. Soma'daki maden faciasında yaşamını yitiren madenciler için 1 dakikalık saygı duruşuyla başlayan eylemde, sanat tarihçilerinin yıllardır Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki müzelerde istihdam edilmeyi beklediği vurgulandı. Eylemde yapılan basın açıklamasında, “Mezun olmuş binlerce sanat tarihçisine, her yıl üniversitelerden mezun olan 2 bin civarında sanat tarihçi ekleniyor. 2013’te kamuya binlerce memur alımı yapılıp 105 bin sözleşmeli kadroya geçirilirken, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2 merkezi atamada sadece 8 sanat tarihçi almıştır. Sayın başbakanımızın ve Kültür ve Turizm Bakanımızın, Devlet Personel Başkanlığına ve Maliye Bakanlığı’na bu talebin onaylanması yönünde girişimde bulunmasını talep ediyoruz. Geçmişin birikimi olmadan, bugünün farkına varmadan yarınlara iletebileceğimiz güçlü mesajlar olmayacaktır” denildi. Açıklamada, “sanat tarihçisi kimliğinin tanımlanmaması” konusundaki eleştiriler de ifade edilerek, şu görüşlere yer verildi; “Sanat Tarihçilerinin Devlet Personel Başkanlığı’nda meslekî tanımı yoktur. Bizler, “Müze Araştırmacısı” olarak kabul edilmekteyiz. Dünyanın birçok ülkesinde saygın bir meslek olarak kabul edilen sanat tarihçiliği, başka kurumların yanı sıra müzelerde görev yapıyor da olsalar, müze araştırmacısı değil sanat tarihçisi olarak tanımlanmalıdırlar. Koruma bilinci yüksek, temel ihtiyaçların ötesinde birtakım entellektüel kaygıları ve beklentileri olan bireylerin yetiştirilmesi için sanat tarihinin ilk ve ort öğretimden başlanarak zorunlu dersler kapsamına alınması gerekir. Sanat tarihçilerin MEB bünyesinde istihdam edilmesi için gerekli adımlar atılmalı çünkü ekonomik gelişmişlik açısından ne kadar ileri olursak olalım, kendi uygarlıklarımıza sahip çıkmıyorsak, tarihi eserlerimizi tanıtmak ve korumak için Sanat Tarihçilerini göreve davet etmiyorsak ülke olarak kör bir karanlığın içinde bocalamaya devam edeceğizdir. Sanat tarihi mezunları olarak bundan böyle sesimizin daha gür çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın. Kamuda bize ayrılan kadroların peşinde olacağız.”

ARŞİV