Sanat kurumları, konser mekanları, tiyatro ve sanatçı atölyelerinin yoğunlaştığı Kadıköy’de, bu mekanlara bir yenisi daha eklendi, Ante Sanat…
Bu yeni sanat yuvası, Kalamış-Kızıltoprak arası (FB stadına yürüme mesafesinde) bir konumda yer alıyor. Kurucuları, sanatçılar Duygu Üzüm Arat ve Can Kulan. Genç bir tiyatrocu çift. Arat, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olduktan sonra oyunculuğun yanı sıra, çocuklar için dramayla ilgilenmeye başlamış. Çocuk psikolojisi eğitimi almış, uzun süredir de çocuklar için Art Therapy (sanat terapisi) tekniğiyle ilgileniyor. Ante'de Sanat Destekli Drama Atölyesi için bütün bunları harmanladığı bir müfredat oluşturdu ve bunun yürütücülüğünü gerçekleştiriyor. Ayrıca resim ve illüstrasyon çalışmalarını devam ettirip, sergiler açıyor. Öte yandan İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda da Nehrin Solgun Yüzü oyununda rol alıyor. Yani sanatla dolu dolu bir yaşam sürüyor. Keza Can Kulan da öyle. Kadıköylü olan Kulan, Saint Joseph Lisesi'ni bitirdikten sonra Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun. Oyuncu arkadaşları Berkay Ateş ve Emir Çubukçu ile Tiyatro D22'yi kurdu ve oyunlarında yer aldı. Ayrıca 4 senedir Sabancı Üniversitesi'nde yine tiyatro üzerine danışmanlık yapıyor. D22 ve Altıdan Sonra Tiyatro ortak yapımı olan Hayvan Çiftliği adlı oyunda oynuyor. Şimdi de meslektaş ve nişanlısı Duygu Üzüm Arat’la Ante'yi açtı. Burada konservatuvara hazırlık için oyunculuk eğitimi veriyor.
‘SANAT KÖYÜ’NE DOĞRU
Tiyatro sevdalı bu çiftin, neden böyle bir sanat mekanı kurma ihtiyacı hissettiklerini merak ediyorum. Meğerse Ante, hayallerindeki daha büyük bir proje olan ‘sanat köyü’ kurma hedeflerinin bir parçasıymış. Birçok alandan sanatçının hem rahatça üretimlerini gerçekleştirebilecekleri hem de çocuk ve yetişkinler için atölyeler düzenleyecekleri, sosyal sorumluluk projelerinin ağırlıkta olacağı bir alan yaratma amacındalar. Ante Sanat da bu projenin ilk adımı niteliğinde. Önümüzdeki süreç içinde Ante olarak daha çok yayılıp temeli sağlamlaştırarak ikinci adıma geçmeyi istiyorlar.
SANATÇI SORUMLULUĞU
Duygu Arat ve Can Kulan, ‘’Aslında yaptığımız her şey sanatçı sorumluluğunun bir parçası. Ülkede çocukların ve gençlerin kendi çabaları dışında sanatla olan bağı bir türlü kuvvetlenemiyor. Bu ve bundan sonraki nesillerin sanatla iç içe olabilmesi, devletin sorumluluğuyla beraber sanatçının da sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Aslında biz bir anlamda üzerimize düşeni yapmak için yola çıktık’’ diyor. Motto’ları 'Hayat sanatta'. Çünkü insanların rutinlerinden, keşmekeşlikten kafasını kaldırıp, kendine dönebilmesi, rahatlaması ya da yaratıcılığını keşfedebilmesi, kısacası hayatta olduğunu hissedebilmesinin ancak sanatla mümkün olabildiğine inanıyorlar.
Ayrıca sanatın birleştirici gücüne çok inanıyorlar. ‘’Hatta toplumu birleştirme potansiyeli olarak politikalardan çok daha üstün’’ diyen sanatçı çift Arat ve Kulan, şöyle devam ediyor; ‘’Çünkü işin içine duygu giriyor, ortak beğeniler giriyor. En önemlisi de sanatla ilgilenen insanın empati yeteneği gelişip birbirine bakış açısı değişiyor. Örneğin tiyatroda bir karakteri anlayabilmek, tanıyabilmek için önce ona önyargısız yaklaşmak gerekir. Bu başka bir sanat eserine bakarken ya da okurken de, düşünürken de geçerli. Ante'de bu temelde çalışmalara önem veriyoruz. Ante'den yolu geçenlerin sanatın bu şekilde birleştirici ve dolayısıyla toplumu iyileştirici gücünden faydalanabilmelerini hedefliyoruz. Çünkü aslen buna ihtiyacımız olduğu düşüncesindeyiz.’’
SANATA GİRİŞ
Mekana ismini veren ‘Ante’ kelimesi ne anlama geliyor? Açıklamaları şöyle; ‘’Bir oyuna başlarken o oyuna girmek için ortaya koyduğunuz değeriniz demek. Birçok anlamı var tabii ama bize çok bilinmeyen bu anlam uygun geliyor. Kulağımıza da hoş geldi açıkçası. Zaten bir yerin ismini ne koyarsanız koyun o ismin altı sizin yaptıklarınızla doluyor ve değerleniyor.’’
Genç ve eğitimli bir kadrosu olan Ante'de kendileri dışında birçok eğitmen var. Özgün Akaçça, MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunu, İBB Şehir Tiyatrosu'nda çalışan ve ses-nefes-diksiyon alanında kendini çok iyi donatmış, Darülbedayi Akademisi'nde de eğitim vermiş bir oyuncu. Ezgi Çanaklı, MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Modern Dans Bölümü'nden onur derecesiyle mezun olmuş ve birçok işte yer almış bir dansçı. Yüksek Sadakat grubunun bateristi Deniz Alemdar ise Kinder Musik eğitiminden sonra İtalyan sanat eğitim kurumu Fonderia delle Arte'den köy okullarına kadar yurtiçi ve yurtdışında birçok çocuk ve yetişkinle çalışmış bir müzisyen. Eren Sanrı, 2008 yılında Türkiye Dans Sporları Federasyonu’ndan Arjantin Tango Eğitmenlik Sertifikası'nı almış ve birçok dans okulunda eğitmenlik yapmış bir dansçı. Emre Törün ise kamera önünde ve tv-sinema piyasasında deneyimli bir oyuncu.
Ante’de çocuk, genç, yetişkin ve profesyoneller için atölyeler için atölyeler yapılıyor. Mesela 6-16 yaş sanat destekli drama ve ritim terapi (çocuk), konservatuvara hazırlık oyunculuk, kamera oyunculuğu, iletişim odaklı tango, ritim terapi… Actor Gym ise profesyonel oyuncuların katılabileceği bir atölye. Bunlar daha da çoğalacak yıl içinde. Ayrıca önümüzdeki sezon Ante'de geniş müfredatlı ve içinde ilgili birçok dersin de olacağı bir oyunculuk okulu açma hedefleri de var.
KADIKÖY’DE AMA DİNGİNLİKTE…
Kadıköy’ün bu yeni sanat kurumunun kurucuları Duygu Üzüm Arat ve Can Kulan, ilçedeki sanatsal yoğunlaşmaya dair şu yorumu yapıyorlar; ‘’Son 10 yılda İstanbul'un merkezlerinin neredeyse tüm dengeleri alt üst olmuş durumda. Bunda kültür-sanat hatta finans politikalarının etkisi çok fazla. Eskiden şehrin her anlamda merkezi olan Beyoğlu bile değişen bu politikalar yüzünden çok kan kaybetmiş durumda. Ama tabii insanların sanatla buluşma ihtiyacını ve bu talebini hiçbir şey etkileyemiyor. Kadıköy kültürel geçmişi, insanları ve konumu itibariyle sanatın merkezi olmaya zaten çok uygun bir bölge. Öyle de oldu.’’
Kendilerinin neden Kadıköy merkezde nispeten uzak bir konumu seçtiklerini de ‘’Yer ararken pek Kadıköy merkeze bakmadık. Merkezin kendine yakışan ama sanat eğitimi için keşmekeşi bol bir yapısı var. Ama Kızıltoprak/Kalamış civarı hem ulaşım yönünden merkeze yakın hem de dingin olduğu için bize çok uygun. Bahçede oturup sessizlikte bir kahve içmek bile insanı yeniliyor’’ diye açıklıyorlar.
Çift bir yandan Ante’yi olgunlaştırmaya çalışırken öte yandan da evlilik hazırlıklarını sürdürüyor. Kendilerine son oalrak da, bu aşkın ve sinerjinin Ante’ye nasıl yansıdığını soruyorum, yanıtlıyorlar; ‘’İkimizin de tiyatroyla dolu bir hayatı var. Hayata benzer perspektiflerden bakmamız ve çift olmamız tabii ki yaptığımız işe de yansıyor. Bu tip işlerde mekanın sinerjisi çok önemli, atölyelere katılanları ve bizi ziyaret edenleri de olumlu yönde etkiliyor Biz de birer Kadıköylü olarak herkesi Ante Sanat'a davet ediyoruz. Bizi arayıp ne zaman isterlerse ziyaret edebilirler, çayımız kahvemiz hep taze…’’
www.antesanat.com 0216 330 13 10 Zühtüpaşa Mah. Rıfat Bey Sok. No:13 Kızıltoprak
(FOTOĞRAFLAR: SÜLEYMAN ARAT)