Sinemacı Mahir Karayazı’nın çektiği ‘Rıhdan’’ belgeselinde, “sanatçılar ve mekânları” anlatılıyor.
Gökçe UYGUN
Usta kalem Edip Cansever’in, “Mendilimde Kan Sesleri” şiirinde bir dize vardır; “İnsan yaşadığı yere benzer…”
Bu cümleden ilham alan şair, yazar, sinemacı Mahir Karayazı bir kısa belgeseller dizisi hazırladı. Adı Rıhdan. Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun (rıh) konduğu kap anlamına geliyor. Tıpkı sanatçının (rıh) yaşadığı yere (tan) benzemesi gibi…
Bir Kadıköy kafesinde buluştuğumuz, 17 yıllık Yeldeğirmeni sakini Mahir Karayazı, Rıhdan projesini şöyle tanımlıyor; “Sanatsal işlerle uğraşan, uğraşmış ya da ilgisi olan insanların, kendine zaman ayırdığı, yalnızlığını paylaştığı, biteviye uğradığı mekânlarının kapılarını bize açarken, aynı zamanda üretimlerine de yansımalarını anlatmalarını istediğim, ‘sanatçı ve mekânı’ olarak özetleyebileceğim kısa belgeseller zincirinin başlığı…”
Peki böyle bir belgeseller serisi nasıl düşmüş aklına Karayazı’nın?
“Bir gün küçük İskender’le konuşurken bu fikir geldi aklıma ve 2013’ün Temmuz’unda başladım. En başta sadece 10-15 kişiyle çekip bitirecektim belgeseli. Çektim, kurguladım, video paylaşım sitesine koyup da olumlu tepkiler alınca, projeyi genişletmeye karar verdim. Aralarında oyuncu-yazar
Pelin Batu, oyuncu Damla Özen Kılıçoğlu, şair küçük İskender, müzisyen Feryal Öney’in bulunduğu toplamda 40’a yakın kişiyle röportaj yaptım. Bunların ilk aşamada 13’ünü belgesele aldım. Asıl şunu fark ettim ki; bu ömrümün sonuna kadar çekebileceğim bir işe başlamışım… Zaten bağımsız çalıştığım için, istediğim yerde istediğim kişiyi çekebilirim. Misal geçenlerde İzmir’deydim, kamerayı da götürmüştüm. Hiç aklımda yokken Asuman diye sanatçı bir arkadaşımızı çektim.”
SANATÇININ VE MEKÂNIN KAYDI TUTULUYOR
Müziklerini Mercan Dede’nin yaptığı Rıhdan’ın kayıt tutmak açısından önemine işaret eden yönetmen Mahir Karayazı, “Bu ülkede güzel işler yapmış birçok insanı bir potanın içine sokuyorum ve kalıcılaştırıyorum. Yok edilmekte olan mekânların da kaydı tutulmuş oluyor. Mesela Damla Özen’in Taksim Meydanı’nda AKM için ağladığı görüntü çok mühim…” diyor.
KADIKÖY’ÜN SANATÇILARI…
Müzisyen, oyuncu, şair, yazar, heykeltıraşların yer aldığı Rıhdan’ın çekildiği yerler arasında, yoğun bir sanat hayatı olan Kadıköy de bulunuyor elbette. Hatta Tasarım Atölyesi Kadıköy’de de gösterimleri yapılmış. Mahir Karayazı, Kadıköy’deki çekimlerle ilgili şunları anlatıyor:
“Mesela Nihat Behram’ı çektiğimiz yer Bostancı Oto Sanayi. İlginç değil mi? Orası onun için özelmiş. Erken Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu ile sık sık orada buluşurlarmış. Nihat abinin o mekânla kurduğu ilişkiyi hayal edin… Sezai Sarıoğlu’nu Koşuyolu’nda parkta çektik, geniş dallarını açmış bir ağacın önünde. Kendisi de tıpkı o ağaç gibi saç sakal yapısıyla, ağaç gibi köklü, birikimli haliyle…”
http://rihdan.tumblr.com/