Sanatçılar Sokağı'nda ateş camla dans ediyor

Emekli olduktan sonra cam ve ebru sanatı eğitimi alan Hakan Öcal, Kadıköy Sanatçılar Sokağı’nda açtığı dükkânında cam objeler üretiyor.

30 Kasım 2010 - 15:20

Emekli olduktan sonra cam ve ebru sanatı eğitimi alan Hakan Öcal, Kadıköy Sanatçılar Sokağı’nda açtığı dükkânında cam objeler üretiyor.

Uzun yıllar bir ilaç firmasında çalışan Hakan Öcal emekli olduktan sonra Kadıköy Ali Suavi Sanatçılar Sokağı’nda açtığı dükkânında, ateşle camı ebru sanatıyla birleştiriyor.
Emekli olduktan sonra cam ve ebru sanatı eğitimi alarak
arkadaşının ofisinde bir atölye kuran Öcal, burada deneme-yanılma yöntemiyle 1,5 yıl süreyle
kendini geliştirmiş. Ardından camın üzerine ebru ve
objeler yapmaya başlayarak, değişik formlar vermiş. Geçtiğimiz eylül ayında Kadıköy Ali Suavi Sanatçılar Sokağı’nda Camist ismindeki küçük dükkânını açmış.
Öcal dükkânında; birbirinden renkli takılar üretiyor, İtalya’nın cam objeleriyle ünlü Murano’dan ithal ettiği cam çubukları yüksek derecede eriterek cam haline getirdiğini söyleyen Öcal, ateşe olan tutkusunu şöyle anlatıyor:
“Camla ateşin sevgisini burada birleştiriyorum. Ateşe eskiden beri ilgim vardı. Camı ateşte eritip, buna ‘ateşin camla dansı’diyorum. Ateşe olan sevgim ‘emekli olduktan sonra ne yapacağım’ diye düşünmeden yola devam etmemi sağladı. Tarihte en eski takılar cam takılardır. Cam erirken içine farklı renklerdeki
boyaları damlatıyorum. Farklı bir çubuk aracılığıyla karıştırıp hava almaması ve soğuması için volkan kumuna sokuyorum. Belli bir süre bekledikten sonra
son şeklini alıyor. Ebru desenli yüzük, kolye vb. ortaya çıkıyor. Tabii camın belli oranda kırılma riski var. Eğer onu yavaş soğutmazsak kırılabiliyor. Arada biraz uçuk kaçık modeler de oluyor. Bu, insanın içindeki birikimlerini ortaya döken kendini ifade etme şekli”
Camla çeşitli objeleri yapmanın mümkün olduğunu da vurgulayan Hakan Öcal, “Camın kıvamları var, o kıvamlara şekil verebildiğiniz zaman her şeyi yapmak mümkün. Denemeler her dakika yeni bir yola getiriyor insanı, o nedenle böyle bir uğraşım olduğu için seviniyorum. Çünkü her gün yeni bir modele doğru ilerliyorum. Bu da monotonluğu ortadan kaldırıyor. Yaptığım takıların benzerini başkasının yapması hatta benim bile yapmam mümkün değil. Bu yüzden ürettiğim takıların tek olduğunu düşünüyorum” diye konuşuyor.


Büşra DURGUN


ARŞİV