Savcıyı neden vurdular?

Türkiye'nin öldürülen ilk savcısı Doğan Öz’ü anlatan bir kitap yazan gazeteci-yazar Berivan Tapan, 42 yıl önceki bu suikastin perde arkasını gözler önüne seriyor

07 Aralık 2020 - 14:09

“Savcı Doğan Öz, 24 Mart 1978 günü sabah evinden çıktı, arabasına bindi, kontağı çevirip motorun ısınmasını beklerken aracın önünde biri belirdi, onun arkasındaki ikinci kişi, “İşte Doğan Öz bu. Ateş et!” dedi. Emri alan, tabancasını Doğan Öz’e doğrulttu ve üç el ateş etti. Saldırgan, Doğan Öz’ün öldüğünden emin olmak için araca yaklaşarak üç el daha ateş etti. Daha sonra tabancasını beline taktı ve koşarak kaçtı. Bu cinayete on sekiz kişi tanık olmuştu. Doğan Öz’ün katil zanlısı olarak yargılanan İbrahim Çiftçi tanıklar tarafından teşhis edilmiş ve mahkeme tarafından idam cezasına çarptırılmıştı. Askerî Yargıtay mahkemenin kararını bir değil tam dört defa bozduğu için Çiftçi “mecburen” beraat etti. Savcı Doğan Öz cinayeti, üzerinden 42 yıl geçmesine rağmen unutulmadı. Doğan Öz cinayetinin Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde işlenen cinayetlerden ve yapılan katliamlardan farklı bir yönü vardı: Doğan Öz, adını iktidarda olanların bile bilmediği bir örgütü ortaya çıkarmıştı: Kontrgerilla!”

“SAVCI DOĞAN ÖZ’Ü VURDULAR Bir Kontrgerilla Cinayeti” kitabının tanıtım bülteninde böyle yazıyor. Tekin Yayınevi’nden çıkan bu kitabın yazarı gazeteci Berivan Tapan.

(Fotoğraf: Arat SAADETYAN)

“Gezi şehitlerine ve Berkin’imize…” ithafını taşıyan kitapta Tapan, Doğan Öz'ün yaşam hikayesini ve cinayetinin perde arkasındaki olayları detaylıca ele alıyor. Kitabı hazırlamak için binlerce sayfalık dava dosyasını, belgeyi inceleyen Tapan, Öz'ün memleketi Afyon, ailesinin yaşadığı İzmir ve yaşamını yitirdiği Ankara'ya defalarca giderek tanıklarla görüştü. Tüm bu enformasyonu adeta bir roman gibi işleyen Tapan kitabını savcının öldürülmesiyle açıyor, sonrasında ise Öz’ün hayatına odaklanıyor. Usta gazeteci Altan Öymen’in, savcının öldürülmesine giden dönemi etraflıca anlattığı 13 sayfalık önsözle başlayan kitap, toplam 272 sayfalık bir arşiv sunuyor okuruna.

“ÖZ CİNAYETİ GÖRMEZDEN GELİNİYORDU”

Peki Berivan Tapan neden 42 yıl sonra bu konuyu deşmek istemiş?; “Cumhuriyet gazetesindeyken hazırladığımız ‘12 Eylül'e Doğru Beş Cinayet’ yazı dizisindeki cinayetlerden biri de Doğan Öz suikastıydı. Bu cinayetin, kamuoyu tarafından bilinmediğini, görmezden gelindiğini fark ettim. Bir şeyler yapmak gerektiğini düşünerek bu olayı araştırmaya başladım. Zaten yazı dizisi kapsamında eşi ve kızıyla görüşmüştüm. Yeniden irtibata geçerek cinayeti derinlemesine incelemeye başladım.”

TEK TANIK: KAPICI HAYATİ

Dava dosyasında adı geçenlerin kendisini özellikle etkilediğini anlatan Tapan, şu örneği veriyor; “Cinayetin tek görgü tanığı vardı: Hayati Erdoğan. Bu kişi, ‘Katili gördüm’ diyen tek tanıktı. Cinayet, onlarca insanın gözü önünde gerçekleşmişti ama bunu açıkça söyleyen tek insandı. Mahkeme bu kişinin ifadelerini ‘kapıcı’ olduğu için ciddiye almama gayretindeydi.”

Berivan Tapan “Doğan Öz’ün kontrgerilla raporu dikkate alınsaydı nasıl olurdu sorusuna da, “Kitapta trajik bir fotoğraf var; arabanın içinde Doğan Öz kanlarla yatarken başında duran biri var. O isim Uğur Mumcu. Öz’ün raporu ciddiye alınsaydı, ne Doğan Öz ne Uğur Mumcu ne Hrant Dink ne de Tahir Elçi öldürülecekti. Derin devlet, önce öldürülen kişinin ailesini, sonra yakınlarını en sonunda da toplumu bitiren sinsi bir hastalık.” yanıtını veriyor.

GENÇLER ÖZ’Ü TANISIN DİYE…

 “Herkesin bir şekilde Doğan Öz'ü tanıdığını fark ettim” diyen Berivan Tapan, “O dönemi yaşayan insanlar cinayeti çok iyi anımsıyor ama Z kuşağının da bu gerçekleri öğrenmesini istedim. Gençler, sadece Hrant Dink cinayetine tanık oldu. Dink cinayetinin ardından siyasilerin yaptıkları ‘Adalet yerini bulacak, kanı yerde kalmayacak’ türünden açıklamalar, Doğan Öz cinayetinin ardından da yapıldı. Yine Savcı Öz’ün cenazesinde de sanatçılardan, devlet yetkililerine herkes bulundu. Aradan 40 yılı aşkın süre geçiyor ve hiçbir şeyin değişmediğine tanıklık ediyorsunuz.” diye konuşuyor. Tapan, şunları söylüyor: “Kitabın ilgi çekmesine neden olan ise bence Öz'ün o gün tespit ettiği ve kontrgerilla örgütlenmesinde yer aldığı ortaya çıkan isimlerin halen sahnede olmaları… Bu kişiler halen çeşitli söylemleriyle kendilerini hatırlattıkları için Öz'ün tespitleri de güncelliğini koruyor ve insanların ilgisini çekiyor. Öz'ün tespit ettiği derin devlet şekil değiştirse bile halen faal. İtalya'da gladyo ile yaşanan yüzleşme Türkiye'de gerçekleşmediği için bugün bile insanlar, yıllar önce yaşanan kontrgerilla cinayetlerini okumak, bilmek istiyor.”


ARŞİV