‘Tiyatro işçisi’ İskender Atilla Atasoy’un, bundan 12 sene evvel Sakarya’da kurduğu ‘Perdesiz Sahne’, İstanbul’un çeşitli mekanlarında perde açtıktan sonra artık Kadıköy’de. Yel değirmeni semtini mekan eyleyen Perdesiz Sahne, 2 Ekim’de ilk oyunuyla ilk seyircilerini ağırlayacak.
Biz de bu çiçeği burnunda tiyatroyu ziyaret ederek, “Biz Perdesiz sahne olarak tiyatroya,seyirciye ve tüm tiyatro emekçilerine hizmet vermeye başlıyoruz. Tiyatroya gönül vermiş bütün insanlara armağan edilen sahnemiz, fikir ve ideallerin öncelik taşıdığı maddi kaygılarını ikinci, hatta üçüncü plana atan bir kurum olacak” diyen Perdesiz Sahne Genel Sanat Yönetmeni İskender Atilla Atasoy’la konuştuk.
1998’de başladığım tiyatro yaşamıma oyuncu ve yönetmen olarak devam ediyorum. 99 depreminden sonra konservatuar serüveni başlayamadan biten ve mühendislik diploması alan ancak tiyatro hayatına ara vermeden devam eden bir tiyatro işçisiyim.
Perdesiz Sahne Sanatları ilk olarak 17 Temmuz 2007’de benim önderliğimde Sakarya’da kuruldu. 4 sezon boyunca tiyatroya ve seyirciye hizmet verdi. 2009’dan bugüne kadar da İstanbul’un muhtelif sahnelerinde seyirci ile buluşmaya devam eden ve Geleneksel Türk Tiyatrosunun ve tiyatro sanatçısının gelişimi için çalışan bir ideolojidir Perdesiz.
PERDE YOKTU, ‘PERDESİZ’ OLDU
Tiyatromuzu ilk açtığımız dönemde alışılmışın dışına çıkmak isteyişimizden bu ismi tercih ettim. Hem yenilikçi bir anlayışını benimsememizden ve seyirci ile sahne arasındaki perdeyi kaldırmak isteyişimizden hem de gerçekten salona asacak perdemiz olmadığından… Gerçeği söylemek gerekirse perdemizin olmayışı bizi arayışa ve alternatif üretmeye yönelttiğinden, neden bu sayede misyon yüklenmiyoruz ki diye düşünmüş olabilirim. (gülüyor)
Perdesiz; fütursuz, pervasız gibi düşünülebilir belki. Bazı ana akım düşüncelere ve kolaylıklara kaçmayıp sert bir dil kullanabiliyoruz oyun seçimlerinde. Ayrıca alternatif bir tiyatro olarak tiyatro adı altında tamamen ticarethaneye dönen bazı kurumlara karşı başkaldırı bile sayılabilir bu isim...
Perdesiz Sahne, tiyatronun ve sanatçılarının bir üretim yeri olmak üzere açıldı. Üretmez isek yok oluruz misyonuyla yola çıktık. Klişelerden uzak, inandığımız şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. 2007’de başlayan yolculuğumuz kısa süreliğine yerleşik tiyatro olmaktan çıksa da seyirci ile buluşmaya devam etti. Tiyatronun insana değil insanın tiyatroya ihtiyacı olduğu inancını benimsedik. Muhsin Ertuğrul’un dediği üzere ‘Seyirciye istediğini değil ihtiyacı olanı vermeye’ çalıştık. Ekim 2019’dan itibaren artık kendi seyircimizle kendi evimizde buluşmaya devam edeceğiz.
365 GÜN TİYATRO!
Seyircinin ihtiyacı olduğuna inandığımız hikayeleri paylaşacağız. Tabi önceliğimiz yerli ve yeni yazarlarımız olacak. Yerli yazarlarımızı tanıtabileceğimiz bir repertuar tiyatrosu kuracağız. Ayrıca Perdesiz Sahne’de sahnelenen oyunların biletleri- içinde ünlü oyuncu olsa bile- her seyirciye ulaşabilecek fiyat aralığında olacak. Örneğin bu sezon 20-30 TL.
En önemli hedeflerimizden biri 365 gün tiyatro yapabilmek. ‘Tiyatro sezonu’ diye bir tanımdan bahsedildiğinde kendimi kışlık bot gibi hissediyorum! (gülüşmeler) Oysa tiyatro nefes aldığımız her gün olmalı.
2019-2020 Sanat sezonu Perdesiz Tiyatro olarak 12 . sanat yılımız. Perdesiz Sahne Kadıköy olarak da ilk sanat yılı olacak. İlk oyun olarak bir çok alternatifi gözden geçirip değerlendirdim. Ve 7 sezondur seyirci ile buluşan kendi yazdığım -bir insanın var olmaya çalışırken nasıl yok olduğunu anlatan- ‘Senfoni’ oyunuyla açmaya karar verdim.
Yerli ve yabancı eserlerden oluşan kalabalık bir repertuarımız olacak. Kendi sahnemiz ve konuk ekiplerimiz ile sürekli üreten bir merkez olmak istiyoruz. Yapabildiğimiz kadar farklı oyun sahnelemeye gayret edeceğiz. Ustalarımızdan öğrendiğim, ‘eski oyun yoktur yeni seyirci vardır’ düşüncesiyle birçok hikayeyi tiyatroseverlerle buluşturacağız. Sezon boyunca sahnelenmesi planlanan ve provalarına başlanan bazı konuk ekip oyunlarımız; Sabahattin Kudret Aksal’dan –Bay Hiç, Mehmet Baydur’dan –Yangın Yerinde Orkideler , Henrik Ibsen’dan Nora, Jean Genet’den Hizmetçiler uyarlaması olan –Hanımefendi, Çehov’un öykülerinden uyarladığımız Kurtar Beni Doktor..
Sahnemizde tiyatronun yanı sıra konser,workshop ve dans atölyeleri olacak. Mahalle sakinleri ile tiyatro yapabilmek adına geliştirdiğimiz bir proje var. Yakında Tango ve dans derslerimiz başlayacak. 2 sene sürecek olan Tiyatro Okulu projesini hayata geçirmek için tüm hızımızla çalışıyoruz. Ayrıca fuaye alanımızda ve sahnede şiir partileri, kitap okuma partileri, sinema geceleri gibi etkinliklerde olacak.
“SİZ YETER Kİ TİYATROYA GİDİN”
Perdesiz Sahne, iki küçük dükkanın birleşiminden meydana gelen metrekare olarak küçük bir mekan. Belki sahnemiz küçük ama hayallerimiz büyük. Evet bu fuaye, bir kafeterya gibi kullanılabilecek. Fuayemizde gelip kitap okuyan resim yapan vb. kişiler çay parası ödemeyecek. Siz okuyun yeter ki, çayınız bizden olsun. Ayrıca gittiğiniz herhangi bir oyunun biletini getirdiğiniz takdirde bizden çayınızı içebileceksiniz. Fuayeden %50 indirimli faydalanabileceksiniz. Kütüphanemizden kitap değişimi yapabileceksiniz.
Bize gelmeniz gerekmez, siz yeter ki tiyatroya gidin… O biletle bize uğrayın. Dileyin bizden ne dilerseniz! Hayatında hiç tiyatro izlememiş kim varsa gelip bizim sahnemizde ücretsiz oyun izleyebilir. Şehit, gazi yakınları ve engelli dostlarımız bizim misafirimizdir, diledikleri zaman gelip ücretsiz şekilde oyunlarımızı izleyebilirler. Seyirci iletişim hattımızdan tüm seyircilerimiz hizmet bedeli ödemeden adresine bilet isteyebilir.
Çünkü Kadıköy’de sadece yaşamak değil her şey ayrıcalık… Sokaklarının ruhu sanat yapmak için çok elverişli. Uzun süredir Kadıköy’de yaşayan biri olarak başka bir yerde bu fikri hayata geçirmeyi hiç düşünmedim.
Mekan arayışımızı özellikle Yeldeğirmeni’nde yaptık çünkü böylesine tarihi ve hikayesi olan, sürekli kendini yenileyen, değişime açık olan bir yerin misyonunu yüklendiğimiz üretim aşamasında ruhu ve dokusu ile bizi destekleyeceğini düşündüm. Öyle de oldu. Yan komşu Zeki ağabeyimiz, Eraslan, Danyal, kKomşularımız Kuaför Güneş, Zeynep, Ayşegül.. Sahne için her daim yanımızda olduklarını söylediler, umut verdiler. Biri bir çivi çakarken diğeri perde işini halletti. Hem de hiçbir maddi karşılık beklemeden. Mahallece güzel bir karşılama yaşatıldı diyebiliriz. İşte bu Yeldeğirmeni farkı..
Bölge Tiyatrosu mahalli değil daha İstanbul genelinde düşündüğümüz bir proje. ‘İstanbul Bölge Tiyatrosu’... Ama merkezinin Kadıköy’de olmasını çok isteriz elbette. Sahne açıldıktan sonra bu proje için değerli sanatçı dostlarımızla bir araya gelmeyi hedefliyoruz.
Değiliz. İçeriği hakkında genel bir bilgiye sahibim. Ancak tanışmak kısmet olmadı. Sahnemiz açıldıktan sonra bir Kadıköy tiyatrosu olarak elbette bir araya gelip konuşmayı ve birlikte üretmeyi isteriz.
(Rasimpaşa Mahallesi Yeldeğirmeni Sokak No:5/A)
Seyirci İletişim Whatsapp Hattı: 0546 252 32 10