Sibel Bozkurt’tan ‘Mavi Kelebek’

Çizgi romancı ve illüstratör Sibel Bozkurt ilk kişisel sergisini, eğitmen olarak da yer aldığı Karikatür Evi’nde açtı. Bozkurt, “İlk kişisel sergimin Karikatür Evi’nde olması beni gerçekten çok mutlu ediyor” diyor

15 Mart 2024 - 12:02

Çizgi romancı ve illüstratör Sibel Bozkurt’un ilk kişisel sergisi “Mavi Kelebek” 9 Mart’ta Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi sergi salonunda açıldı. Çok küçük yaşlarda çizim yapmaya başlayan, Conan the Barbarian ve mizah dergileri okuyarak büyüdüğü için çizgi roman bağımlısı olan Bozkurt, Ehbap fanzin, Bayan Yanı, Gölge, Yabani, Trip, Lemur dergileri ve birçok proje için öykü ve illüstrasyonlar çizdi. 21 Nisan’a kadar devam edecek olan Mavi Kelebek’in açılışında, Bozkurt’a merak ettiklerimizi sorduk. 

  • Karikatür Evi’nde ilk kişisel serginizi açmaya nasıl karar verdiniz?

İlk kişisel sergimi birkaç yıldır açmayı düşünüyordum. Burada, Karikatür Evi’nde olmasını çok istedim. Aslında geçen sene açılacaktı ama 6 Şubat depreminden sonra erteledik. Çünkü o dönem böyle bir şey yapma motivasyonunda değildim. Böylece bir sene ertelenmiş olarak, 9 Mart’ta açıldı. Daha önce  hem yurt içinde hem de yurt dışında çok fazla karma sergiye katıldım ama ilk kişisel sergimin Karikatür Evi’nde olması beni gerçekten çok mutlu ediyor. 

  • Karikatür Evi ile bağınız nasıl başladı?

2017 yılında Karikatür Evi’ne karma bir sergiye iş getirmek için geldim ve gezdiğimde ne kadar güzel olduğunu gördüm. Daha önceden de kişisel ve özel atölyeler veriyordum ve ‘madem burada böyle bir ortam var, ben de burada eğitmenlik yapmak isterim’ dedim. Bu zaten dediğim gibi eğitmenlik çizerliğin yanında yaptığım bir şey. 2017’nin temmuz ayında Karikatür Evi’nde eğitmenliğe başladım ve hâlâ devam ediyorum. 

“ YARI KADIKÖYLÜ OLDUM”

  • Karikatür Evi’nde çocuklarla çalışmak sizin için nasıl bir duygu?

Çok eğlenceli, önceden yaptığım atölyelerde çocuklar ve gençler yer alıyordu. Burada hem eğleniyoruz hem öğreniyoruz. Burası artık evim gibi, ailem gibi hissettiğim için gelen öğrenciler ve velilerle birbirimizi tanıyoruz, uzun süredir gelen öğrencilerimiz var, devam sınıflarımız var. Güzel işler yapıyoruz, onlarla albümler hazırlıyoruz, sene sonunda sergiler yapıyoruz. Tabi ki buranın benim için yeri ve bağı bambaşka, aynı şekilde öğrencilerin de öyle. Kadıköy’de yaşamıyorum ama Karikatür Evi sayesinde yarı Kadıköylü oldum, burada da bir evim var gibi hissediyorum.

  • Karikatür yapmaya nasıl başladınız?

Çok küçük yaşta ilkokula gitmeden önce de çizim yapıyordum, evimizde sürekli mizah dergileri ve çizgi romanları olurdu. Tommiks, Teksas ve Conan, babam çok fazla okurdu. İlkokuldan önce çizgi romanlara bakardım, okumayı bilmiyordum ama onları çizmeye çalışıyordum karikatürün ne olduğunu bilmeden. Açıkçası ne zaman karikatüre başladım bilmiyorum, bir şekilde yapmışım.

Trakya Üniversitesi’nde Geleneksel Türk El Sanatları okudum ve üniversitede böyle bir meslek olabileceği aklıma oturdu. Çünkü orada, çizgi ve mizah öğrenci topluluğu olarak dergiler çıkardık. Derslerden çok dergi işleriyle ilgilendiğim için hocalar ben derse girmeyince ‘tamam senin daha önemli işlerin var, sen gidebilirsin’ diyorlardı. İyi bir öğrenciydim yine de işimi bitirip derslere ve sınavlara girip arayı kapatabiliyordum. Çok değerli çizer Soner Tuna, onu maalesef birkaç yıl önce kaybettik. Trakya Üniversitesi’nde öğretim görevlisiydi, dergilerde çiziyordu, çok iyi işler yapıyordu. O da topluluğa yardımcı oldu, öğretti ve gösterdi. Ben de ilk kez ondan ustalığı gördüm, mizah dergilerinde ustan olur, Soner Tuna benim ustamdı, her zaman öyle kaldı, ondan çok şey öğrendim. Mizah topluluğunun ortamını, Soner Tuna’yı, çıkarılan dergileri ve yaptığımız işleri görünce ‘ben burada kalayım’ dedim.

  • Bu sergide hangi türden çizimler var?

Bu sergide karikatür yok, ben çizgi romancı ve illüstratörüm. Dergilere tabi ki karikatür yaptım ama bu sergide yaptığım işlerden illüstrasyonlar ve çizgi roman örnekleri var. Bu sergide hem kendim için hem de dergilere ve başka işlere yaptığım çizgi roman ve illüstrasyonlar var. Benim için çok değerli olan 2000’lerin başında yaptığım iki üç çalışma da var ama çoğunluk olarak son altı yedi yılı kapsayan çalışmalardan seçmece yapıp bir karma sergi hazırladık. 

“BİLİM KURGU VE KORKU SEVERİM”

  • Çalışmalarınızı yaparken hangi temalardan esinleniyorsunuz?

Daha çok bilimkurgu ve korku severim. Yaptığım kişisel işlerde ve dergi işlerinde genelde bu temalar oluyor. Temelinde korku, bilim kurgu ve fantastik öğeler yaptığım hikayeler.

  • İlk kişisel serginizin açılışında olmak sizin için nasıl bir duygu?

Çok güzel ve etkileyici, nasıl anlatacağımı bilmiyorum çok karışık bir duygu. Aslında çok heyecanlı, çok sevdiğim arkadaşlarım ve hem Karikatür Evi’nden hem de özel dersler verdiğim öğrencilerim geldiler, yalnız bırakmadılar. 

  • Serginin adı “Mavi Kelebek” nereden geliyor?

Mavi Kelebek, yazdığım bir bilimkurgu hikayesinin adından geliyor. Yazdığım hikâyede çizdiğim bir illüstrasyon. Roket Bilimkurgu Dergisi’nin üçüncü sayısında yayınlandı ama maalesef çizgiye basamadık, dergide yayınlanmadı illüstrasyon. Çok yeni bir iş olduğu için Mavi Kelebek’i seçtim, çok hoşuma gitti son yapılan işlerden biri olduğu için. Beni yansıtıyor. 


ARŞİV