Sokağa yayılan sergi: Volta
Bağımsız sanatçı Saye Özçelik’in “Volta” ismini verdiği vitrin sergisi, 22-29 Temmuz tarihleri arasında FinArt Stüdyo’da ziyaretçilerini bekliyor
Bağımsız sanatçı Saye Özçelik'in ‘Volta’ adını verdiği vitrin sergisi FinART Stüdyo’da sanatseverleri bekliyor. Sanatçının uzun bir aradan sonra gerçekleştirdiği solo sergisi, mesleki ve kişisel hayatında dönüm noktaları ve kritik eşikler yaratmış olan Kadıköy’de, 22-29 Temmuz tarihlerinde 24 saat boyunca görülebilir olarak tasarlandı.
Sergi; sanatseverlere olan hitabının yanında bir de açık vitrin konseptiyle sokaktan geçen insanların da dikkatini çekiyor. Kamusal alana yayılarak genişleyen sergi ‘Dice’ mahlasıyla üretimlerini sürdüren sanatçının; geçmiş dönem video animasyonları, eskiz defteri ve birkaç seçilmiş resminden oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Sergi, sanatseverlere geniş bir yelpazede farklı disiplinlerden parçalar sunarken, katılımcılara sokakla sürekli bir etkileşim içerisinde olmanın avantajını da sağlıyor.
“LOKAL OLMAYAN İNSANLARA YAYILABİLMEK KIYMETLİ”
Hem Kadıköy hem de Beyoğlu’nda çalışmalarını sürdüren Özçelik, “Sergide dört adet video izliyoruz. Bu video animasyonlar çocukluk ve oyun oynamakla ilgilenen, aynı zamanda bu kavramları irdeleyen işler. İzleyiciler eskiz defterimle karşılaşarak videoların veya diğer işlerimin nasıl şekillendiğini görebilirler. Diğer iki çalışmam da aynı şekilde izleyicilerin hem süreçten hem de sonuçtan doneler toplamasını sağlayacaktır. Ziyaretçiler benim bir kısa filmimin fragmanı diyebileceğim çalışmamı ve ardından başka animasyonları izleyecekler. Oyun kavramına belki hayatın içinden belki en uzak köşelerinden bakabilecekler. Sergiyle ilgili olarak da bir vitrine sığabilecek, mahalle ve yerellikle ilişkilenen ama aynı zamanda kendi yüzölçümünden daha çok yere yayılabilen bir gösterim olduğunu söyleyebilirim. Bizim Kadıköy’deki lokal varlığımızla beraber lokal olmayan insanlarla buluşabilmek çok kıymetliydi” ifadelerini kullandı.
“İZLEYİCİLERİN ÇALIŞMALARLA İLİŞKİSİ ÇOK GERÇEK”
“Vitrin sergisi yapmayı uzun süredir planlıyorduk” diyen Özçelik, “Atölyemizin vitrini de buna uygundu ve esasen biz sanat izleyicisi ile sanatı sergileyen mekan ilişkisini değiştirmek istedik. Sanatçının ilişkisi zaten değişmiş oluyordu. Ben zaten sokakta üreterek başladım ve sokağa bir çalışma bırakmanın yanı sıra; bu işleri vitrine bırakıp 24 saat mahallede turlayan insanlarla da paylaşmak istedik. Biz de akşamları çıkıp mahallede volta atarız. Bu sebeple serginin adının Volta olmasına karar verdik. Zaten Yeldeğirmeni ve Kadıköy insanları sanatla ilgililer, hal böyle olunca da açılış beklediğimizden kalabalık oldu” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Beni en çok besleyen şey sanırım vitrine çıkmak oldu. Karşılaşmaları kontrol etmek mümkün değil ve izleyicinin çalışmalarla ilişkisi çok gerçek. Sokağı düşünürken aslında tam anlamıyla sokakta olmamak bana yeniden “benim yerim neresi?” diye sordurmuş olabilir.”
Özçelik, Volta sergisinin ardından birkaç karma sergi düzenlemeyi planladığını ve mevcut serginin Kadıköy’de ana arterler dışında bir uğrak nokta olmasını istediğini dile getirdi.