SÖZ'den yıllık sansür raporu

Geçen yıl Türkiye’nin gündemine giren sanatsal yasaklamalar raporlaştırıldı

16 Ocak 2024 - 14:45

Sanat Özgürlüğünü İzleme Platformu (SÖZ), “Türkiye’de Sanatsal İfade Özgürlüğü Yıllık Raporu (2023)”nu yayınladı. 2023'ün başından bu yana Türkiye'de sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik müdahaleleri günlük olarak izleyip düzenli olarak raporlayan SÖZ, 1 senelik çalışmanın raporunu kamuoyuyla paylaştı. Verilerin hem nitel, hem de nicel olarak derlendiği raporda, Türkiye’de sanatsal ifade özgürlüğünün son 1 senesi özetleniyor. 

Özgürlük için Friedrich Naumann Vakfı’nın (FNF) Doğu ve Güneydoğu Avrupa Bölge Ofisi (Sofya) tarafından desteklenen SÖZ Platformu’nun raporunda sansür / otosansür ve cezalar, etkinlik iptalleri ve yasakları, ekonomik baskılar, davalar ve hukuksal engeller, telif hakkı ihlalleri ve kazanımları, mekânsal kısıtlamalar, sınır dışı kararları ile yurt dışı yasakları ve vize engelleri, grev, eylem ve örgütlü direnişler ile ifade özgürlüğü kazanımları olmak üzere 9 ana bölüm yer alıyor. Rapordan bazı bölümler şöyle:

GEREKÇE TOPLUMUN BİRLİĞİ

Platform, bir yıl içerisinde elde ettiği tüm verileri genel olarak değerlendirdiğinde sanatsal ifade özgürlüğünü kısıtlama gerekçesi olarak en çok kullanılan argümanların “toplumun birlik ve bütünlüğünü korumak” ve “gençlerin ahlakını bozacak etkinlikler için tedbir almak” olduğunu gördü. Bu bağlamda en çok hedefte olan sanatçı ve sanatsever kategorileri Kürtler, kadınlar ve LGBTİ+’lar oldu. Genel ahlaka aykırılık ve güvenlik en fazla başvurulan kısıtlama ve hedef gösterme argümanları olarak ortaya çıktı. Bu bağlamda dizilerde yer alan öpüşme, sevişme sahneleri “genel ahlaka aykırı davranışlar” olarak değerlendirildi. Alkol kullanımı, gençlerin kadın ve erkek birlikte eğlenmeleri benzer biçimde “genel ahlaka aykırılık” ve “güvenlik” temelli kısıtlamalara gerekçe oluşturdu. Kürt, Ermeni ve Rum sanatçılar “milli ve manevi hassasiyetler” gerekçe gösterilerek etkili resmi ya da siyasi kurum ve kuruluşların mensupları tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak hedef gösterildiler. Bu hedef göstermeler sonucunda birçok etkinlik iptal edildi. Bu hedef gösterme ve saldırıların en uç boyutu, bir sokak sanatçısının öldürülmesine kadar ulaştı.

(RTÜK, Kızılcık Şerbeti’nde Nursema’nın zorla evlendirildiği adam tarafından camdan atıldığı sahneyi kadına şiddet kapsamında kötü örnek olarak değerlendirerek diziye ceza kesmişti)

RTÜK UYARI VE CEZALARI

2023 yılında Türkiye’de sansür gündemi en çok Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) uyarı ve cezalarıyla meşguldü. RTÜK uyarı, çok yüksek para cezaları, yayın durdurma ve ekran karartma cezalarıyla 2023’ün en etkin sansür ve kısıtlama aygıtı olarak görev yaptı.RTÜK 13 dizi, 3 müzik video klibi, 1 radyo programı ve 1 kitap tanıtımına ceza verdi. Ayrıca dijital platformlar ve dizilerle ilgili 2 soruşturma başlattı, 1 uyarı yayımladı. 2 film ve 2 dizi için açıkça sansür uygulanırken kültür alanındaki pozisyonlara yönelik atamalar da sansür gündeminin bir parçası olarak tartışma konusu oldu.

SANATÇILAR MAHKEME KAPISINDA

Dava, soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar da 2023 yılında sanatçı ve sanatseverler için birer tehdit oldu. Bu süreçte sanatsal aktivitede bulunduğu için 91 kişi gözaltına alındı, 2 kişi tutuklandı, 7 kişiye soruşturma açıldı ve 34 kişi yargılandı. 10 sanatçıya ise hapis ya da para cezası verildi. 

Yıl boyunca toplam 35 dernek ve siyasal parti, gençliğin ahlakının bozulduğu, geleneksel Türk ve Müslüman aile yapısının hedef alındığı gerekçeleriyle festival ve konserlerin yasaklanması çağrısında bulundu. Bununla paralel olarak 31 konser/festival, 2 sergi, 2 edebiyat etkinliği, 2 film gösterimi, 1 tiyatro oyunu ve 1 kitap fuarı iptal edildi/yasaklandı. Filistin-İsrail çatışmayla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadığı gerekçesiyle bir yönetmenin filmine boykot çağrısı yapıldı. Hedef göstermenin son noktası ölüm tehditleri oldu. 1 sanatçı ve 1 film gösterimi ölüm tehditleriyle karşılaştı; 1 sokak sanatçısı ise öldürüldü.

(RTÜK’ün Kızıl Goncalar’a verdiği ceza, yılın en çok konuşulan sansür olaylarındandı…)

POŞETTE KİTAP!

Yayıncılık dünyası da sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik baskılardan payını aldı. 2023 yılında 3 kitap muzır ilan edildi ve poşette satılmalarına karar verildi. 1 kitap için basım/yayım yasağı konuldu ve toplatma kararı çıkarıldı. Ayrıca cezaevlerine kitaba erişime yönelik engeller de söz konusu oldu: 3 kitap, gerekçe gösterilmeksizin cezaevlerine alınmadı.

 39 İPTAL YAŞANDI 

2022’de başlayan ve özellikle kadın sanatçıların sahne aldığı konserlerin iptaliyle gündeme gelen etkinlik yasakları, 2023 yılında ayında artarak devam etti.  Haziran ayında LGBTİ+’lar ve kadınlar için söz söyleyen, siyasal iktidarla paralel duruş sergilemeyen sanatçılara yönelik bir ambargo uygulanmaya başlandı. Konser ve festivallerde içki içilmesi, kadın-erkek bir arada eğlenilmesi bazı kesimlerce “gençliğin ahlakını bozan” eylemler olarak damgalandı. Bu hedef gösterme ve saldırılar, özellikle yerel yönetimlerin konser ve festivalleri keyfi şekilde iptal etmesiyle sonuçlandı. 2023 yılı boyunca 31 konser/festival,  2 edebiyat etkinliği, 2 film gösterimi, 2 komedi gösterisi, 1 tiyatro oyunu ve 1 kitap fuarı siyasi sebeplerle iptal edildi ve/veya yasaklandı.

KADIKÖY’DEKİ YASAKLAR

  • Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Sinema Kolektifi’nin, Kadıköy’deki mekanında LGBTİ+ Onur Ayı sebebiyle gösterilecek "Pride" film gösterimi Kadıköy Kaymakamlığı'nca yasaklandı,  izleyiciler gözaltına alındı. Daha sonra da gözaltına alınanlar hakkında dava açıldı. 

  • Mor Dayanışma’nın 17 Haziran 2023 günü Kadıköy Muaf’ta düzenleyeceğini duyurduğu Mor Mikrofon Falan adlı stand-up gösterisi, Kadıköy Kaymakamlığı’ndan gelen telefon ve polisin mekâna uyguladığı baskı nedeniyle yapılamadı.

 

 


ARŞİV