Biyokimya uzmanı Mustafa Erkan, aynı zamanda uluslararası alanda üne kavuşmuş bir Ebru sanatçısı. Kendine ait sanat atölyesinde boş zamanlarında Ebru çalışmalarını yürüten Erkan, “Ebru; heyecan, adrenalin, sevinç ve aşk. Daha doğrusu hissetmek, riyasız, menfaatsiz, karşılıksız bir his, bir duygu… Yani aşk gibi tariften öte, yaşanan bir olgu…” diye konuşuyor.
Mustafa SÜRMELİ
Kim demiş bir kalem ve bir kâğıt yeter duyguları ifade için… Bazen insan öyle bir duygu yoğunluğu yaşar, öylesine coşar ki zaman gelir; sevgiler, aşklar dağlara taşlara yazılır Ferhat ile Şirin misali, zaman gelir melodi olup çıkar kah iki dudak arasından kah bağlamanın telinden… Kısacası geçmişten günümüze insanoğlu, kendisine bahşedilen üstün yeteneklerle duygularını ifade edecek her merciyi kullanagelmiş her fırsatta. Kalem olup, kâğıda; resim olup, tuvale yansıtmış duygularını. Mustafa Erkan da içindeki engin duyguları Ebru sanatıyla insanlarla paylaşanlardan. Aslında bir tıp insanı. Biyokimya uzmanı. Aynı zamanda uluslararası alanda üne kavuşmuş bir Ebru sanatçısı. Kendine ait sanat atölyesinde boş zamanlarında Ebru çalışmalarını yürütüyor.
RUH HALİNİZ ESERİN OLUŞUMUNU ETKİLİYOR
“Ebru sanatını icra ederken yer yer duygusal bir şiir, bazen coşkun bir şiir bazen duygularını ifade edemeyen bir çocuk gibi oluyor insan. Çünkü Ebru teknesinin başına geçtiğiniz zaman ki ruh haliniz, olduğu gibi teknenize yansır. Eğer o anki ruh haliniz iyi ise güzel çalışmalar almanız büyük olasıdır. Değilse, maalesef bütün şartlar oluşsa bile tekneniz size bir şey vermez” diyen Mustafa Erkan, Ebru ile duyguları ifade etmenin aslında bir tarifinin olmadığını ifade ediyor. Ona göre Ebru heyecan, adrenalin, sevinç ve aşk. Daha doğrusu hissetmek, riyasız, menfaatsiz, karşılıksız bir his, bir duygu Ebru. Yani aşk gibi tariften öte, yaşanan bir olgu…
Ebru Sanatçısı Mustafa Erkan’ın Ebru sanatı ile tanışması lise yıllarında gerçekleşmiş. Ders çalışmak için gittiği halk kütüphanesinde bir ansiklopedide Ebru sanatı ile ilgili çalışmalara rastlamış ve etkilenmiş. “Okudukça çok etkilenmiştim, bir ara kendim deneme yanılma yolu ile uğraştıktan sonra, bir ustadan bire bir çalışılmadan istenilen düzeyde olamayacağımı anladım” diyen Mustafa Erkan, Caferağa Medresesi’nde Ayla Makas ve ardından Ebru sanatçısı Ali Saraç ile bir süre çalışmış.
“Orta Asya dillerinden Çağatayca’da ‘hare’ gibi, damarlı manasına gelen ‘ebre’ kelimesi ebru sanatının bildiğimiz ilk adıdır. Daha sonra İpek Yolu ile İran’a gelir. İranlılar Abru (Su yüzü) veya ‘Ebri’(Bulut gibi) olarak isimlendirir. Daha sonra Osmanlı döneminde Anadolu’ya gelir ve burada ‘Ebru’ olarak dilimize girer. Avrupa’da ‘Marbling’ diye bilinir.17. Yüzyılda Avrupa’ya ‘Türk Kâğıdı’ adıyla girmiştir” diye kısaca Ebru sanatının tarihiyle ilgili bilgi veren Mustafa Erkan, aslında Ebru’nun en eski Türk süsleme sanatı olduğunu belirtmenin abartı olmayacağını ifade etti.
SANAT İLE RAHATLAYABİLİRSİNİZ
Malum, günümüz hızlı yaşamı sıkıntıları da beraberinde getirmiyor değil. Bunun da insan doğasını olumsuz yönde etkilediği aşikâr. “Ebru sanatının insan psikolojisini rahatlatma gibi bir özelliği var mıdır?” diye bir soru yöneltiyoruz Mustafa Erkan’a. Günümüz modern dünyasında, problemlerden uzaklaşmanın en güzel yolunun sanatsal faaliyetlerle mümkün olduğunu düşündüğünü belirtiyor. “Bunun içinde de geleneksel sanatların ayrı bir yeri var desem abartmış olmam. Çünkü bu toplumun hamuruyla yoğrulmuş günümüze kadar gelmiştir geleneksel sanatlarımız. Ebru da bu sanatlarımız içinde vazgeçilmezlerden biridir” diyen Erkan, Ebru’nun tıptaki yeri, insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkisinin, araştırılmayı gerektiren bir konu olduğunu, Osmanlı döneminde ağır psikiyatri hastaları üzerinde, Ebru’nun terapi özelliğinden faydalanıldığının bilindiğini vurguluyor.
ESERLERİNİ DÜNYA TANIDI
1972 Adıyaman doğumlu olan Sanatçı Mustafa Erkan, ilk ve orta öğrenimini Adıyaman’da tamamladı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıbbi Laboratuvar Bölümü’nden mezun olduktan sonra bir süre İstanbul’da özel sağlık kuruluşlarında çalıştı. Ardından Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Biyokimya Laboratuvarı’nda mesleki kariyerini sürdürdü. Erkan boş zamanlarında kişisel atölyesinde Ebru çalışmalarına devam etti.
Karma ve kişisel sergilere katıldı. 250-300 workshop düzenledi.
Evli ve üç çocuk babası olan Erkan’ın, Fatih Belediye Başkanlığı’nın 2011’de düzenlediği TİSAM Karma Sergisinde, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 2011 yılında düzenlediği 14 Mart Tıp Bayramı Kişisel Sergisinde, Merdivenköy Poliklinikleri’nin 2011 Kişisel Sergisinde, 2011 yılı TÜYAP Fuar alanı Kişisel Sergisinde, Tuzla Belediyesi Karma sergisinde, Ticaret Odası, Sergi ve Workshop etkinliğinde, farklı yıllarda Endonezya’da, Malezya’da, Singapur’da, Tayland’da, Vietnam’da, ABD’nin Florida eyaletinde eserleri sergilendi.