TAK'ta Kadıköy hikâyeleri yazıldı
Kadıköy’ün sokaklarını, hatıralarını ve köklü geçmişini hikâyelerle buluşturmayı amaçlayan “Semt Hikâyeleri: Kadıköy” hikâye yazım atölyesi yapıldı
Semtlerin hafızası, şehirlerin tarihini, ruhunu koruması ve yansıtması için oldukça önemlidir. Yürüdüğümüz sokaklar geçmişin bir izdüşümüdür. Hatıralar yerlerle özdeşleşerek yaşanmışlıkları dahası var olduğumuzu hissettirir. Doğduğumuz, büyüdüğümüz, yaşadığımız her semt bambaşka anıları ve anları da beraberinde getirir. Geçtiğimiz Cumartesi günü Yeldeğirmeni’ndeki Tasarım Atölyesi Kadıköy’de,bu anları keşfetmek ve semtin belleğine kendi anıları ve hayal gücüyle katkı sağlamak isteyen Kadıköylüler için ücretsiz bir atölye yapıldı.
“Semt Hikâyeleri: Kadıköy” başlıklı hikâye yazım atölyesi, üç bölümden oluştu. İlk bölümde kısa bir tanışmanın ardından hikâye oluşturmadaki temel nitelikler hakkında bilgi verilerek, mekan, kişi ve olay örgüsü kavramlarına değinildi. İkinci bölümde ise atölye yürütücüsü Deniz Ungan’ın kendi kaleminden okuduğu rehber bir öykü eşliğinde Kadıköy semtlerinde geçen hikâyeler katılımcılar tarafından kaleme alındı. Atölyenin son bölümde ise yazılan hikâyeler okundu, sohbet edildi ve geri bildirimde bulunuldu.
“KADIKÖY’ÜN YAŞAYAN BİR DOKUSU VAR”
Atölyenin ana ekseninin Kadıköy olduğunu vurgulayan Deniz Ungan, “Atölyede ilk olarak Kadıköy’ü odak noktamız olarak alıp Kadıköy’ün etrafında, Kadıköy’ün sokaklarında yaşanmışlıklarla alakalı sohbet ettik. Sonrasında biraz daha teknik konulara girerek hikâyenin nasıl yazılacağını, hikâye yazmanın temellerini ve unsurlarını konuştuk.” dedi. Sonrasında yaratıcılık konusunda çalışmalar yaptıklarına değinen Ungan, “Yaratıcılığımızı nasıl geliştiririz, ne gibi yöntemler kullanmalıyız gibi soruların üstünden bir tartışma yaparak fikir alışverişinde bulunduk, tüm katılımcılar Kadıköy ekseninde hikâyeler yazdılar.” şeklinde konuştu. Atölyeye katılanların muhakkak bir yazma deneyimine sahip olması gerekmediğinin altını çizen Ungan, “Atölyede her yaş ve eğitim düzeyinden yazma pratiğini geliştirmek isteyen katılımcılar yer aldı. Hikâye yazımının tekniklerine merak duyan her türlü katılımcı burada kendine bir şeyler kattı. Programın sonunda yazılan hikâyelerle Kadıköy sokaklarında gezdik, anılarımızı yad ettik. Katılımcıların anılarını, hayal güçlerini, geçmişleri ve gelecek beklentilerini ele alarak oluşturdukları hikâyeleri birlikte okuyarak değerlendirdik.” dedi. Programdan çok keyif aldığını belirten Urgan, şöyle devam etti: “Ben programdan da sonunda yazılan hikâyelerden de oldukça memnun kaldım. Katılımcılarla sonrasında iletişim kurmak için grup oluşturduk, bundan sonra yazdıkları hikâyeleri okuyup değerlendirmek için iletişimde olmaya devam edeceğiz. Bu atölyenin devamı gelmesini isterim çünkü Kadıköy’ün çok çeşitli kültürel altyapıya sahip olduğuna, geçmişinin, geleceğinin ve şimdisinin olduğuna inanıyorum. Kadıköy’ün yaşayan bir tarih dokusunun olduğuna inanıyorum.”