Tarihe bu sergide tanıklık edeceksiniz

Özgürlüğe Giden Yol-Haymatloz sergisinde 2. Dünya Savaşı sürecinde Almanya’da ‘ari’ ırktan olmadıkları için Hitler zulmüne maruz kalmış bilim insanlarının hayat hikâyelerine tanıklık ederken, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün davetiyle Türkiye’ye gelen bilim adamlarının ülkenin eğitim atılımındaki rollerini fotoğraflar eşliğinde izleyeceksiniz. Sergi, Marmara Üniversitesi Sultanahmet Sanat Galerisi’nde Mayıs sonuna kadar açık kalacak.

18 Mayıs 2012 - 09:52

Yıl 1933’ü gösterirken Avrupa, 2. Dünya Savaşı’na doğru sürüklenmekteydi. Almanya’da Nazilerin iktidara gelmesiyle hızlanan süreç, Almanya’da bazı kesimler için tehlike çanlarının çalmaya başlamasına da zemin hazırladı. Şöyle ki, 1933 yılının 30 Ocak günü Adolf Hitler yönetimindeki Nasyonel sosyalistlerin Almanya’da iktidara gelmeleri ile ırkçı bir anlayış ülkede hâkim oldu. “Ari” yani saf Alman ırkından olmayanlar ve muhalif olanlar kamu hizmetlerinden uzaklaştırıldı. Bunlar arasında Alman bilim insanları da vardı.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ KORUMASI ALTINA ALINDILAR

Bu sırada Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk önderliğinde kapsamlı bir eğitim reformu hazırlığındaydı. İlk ve orta öğretimde önemli yenilikler yapılmış ama üniversite alanında gelişme sağlanamamıştı. Ülkenin tek üniversitesi de Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalan Darülfünun’du. 1932’de Cenevreli Pedagoji profesörü Albert Malce Türk hükümeti tarafından yüksek öğretim kurumunda reform yapılması için davet edilmiş, Malche de raporunda köklü reform gereğini belirtmişti. Öğretim üyesi ihtiyacı da diğer önemli bir sorundu. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda görevlendirildi. Bu sırada Almanya’yı terk eden ilk göçmenler arasında Alman bilim adamlarının da bulunduğu bilgisi geldi. 1933 Martı’nda Phillipp Schwartz öncülüğünde Zürih’te danışma merkezi oluşturuldu. Mayıs ayında da Albert Malche, Phillipp Schwartz’a Türkiye’nin Batılı bilim adamları aradığını haber verdi. Resmi görüşmeler Ankara’da gerçekleştirildi. Görüşme sonunda 30 bilim adamının Türkiye’ye çağırılması kararlaştırıldı. Milli Eğitim Bakanı Reşid Galip Bey, daveti kabul eden herkesin, özgür ya da tutuklu ya da toplama kampında bulunsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin memuru kabul edileceği ve Türk koruması altında olacağı garantisini verdikten hemen sonra ilk sığınmacılar Türkiye’ye geldi.

TÜRKİYE’DE EN İYİ ŞEKİLDE YAŞADILAR

Türk hükümeti bu süreçte hızlı davranarak donanımlı insanları başka ülkelerden önce Türkiye’ye kazandırdı. 800 Alman uzmanın aileleriyle birlikte yaşadığı Türkiye’de reformlar hızlı başladı. Görüşmeden bir ay sonra Darülfünun kapatıldı, İstanbul Üniversitesi açıldı. Türkiye’ye gelerek güvenliklerini sağlayan onlarca profesör ve uzman aynı zamanda birikimlerini de ilerletme, bu sayede bulundukları Türkiye’ye de katkıda bulunma imkânına kavuştu. Türkiye, Almanya’dan kovuluşun sözkonusu insanlarda bıraktığı acıyı, iki taraflı bir mutluluğa dönüştürdü.

YAŞANAN ACILARI, BU SERGİDE GÖREBİLİRSİNİZ

Bu acıları yaşayanların hikâyelerini, Özgürlüğe Giden Yol-Haymatloz sergisinde izleyeceksiniz.

Sergide, 2. Dünya Savaşı sürecinde Almanya’da ‘ari’ ırktan olmadıkları için Hitler zulmüne maruz kalmış bilim insanlarının hayat hikâyesine tanıklık ederken, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün davetiyle Türkiye’ye gelen bilim adamlarının ülkenin eğitim atılımındaki rollerini de fotoğraflar eşliğinde izleyeceksiniz.

Sergiyi düzenleyen Marmara Üniversitesi Avrupa Birliği Enstitüsü’nün Müdürü Prof. Dr. Muzaffer Dartan, tarih sayfalarında yerini alan bu konuyu sergiyle tekrar hatırlatmak istediklerini belirterek, “1931 yılında Magdeburg şehrinde Belediye Başkanı seçilen, muhalif görüşleri nedeniyle Nazilerin toplama kamplarında kalmaya mahkûm ettiği, Atatürk’ün davetiyle 1935 yılında eşi Hanna ve oğlu ile Türkiye’ye sığınarak hayatı kurtulan Ernst Reuter şimdi yaşamıyor. Ama oğlu Edzard Reuter aramızda ve Türkiye’nin gösterdiği insanlık örneğini hayatının sonuna kadar unutmayacağını belirtiyor. Her platformda Türkiye’nin yanında ve dostumuz” dedi.

Mustafa SÜRMELİ


ARŞİV