İBB Kültür AŞ ve Kadıköy merkezli NOKS Art Space’in işbirliğiyle düzenlenen “Tavşan Deliğine İnmek” başlıklı sergi, 7 Mart akşamı Müze Gazhane’de açıldı. Sergide, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü ve Yıldız Teknik Üniversitesi Fotoğraf ve Video Bölümü öğrencilerinden seçilmiş (Berk İşeri - Dilara Tan – Dorottya Harsy – Ebrar Kılınç – Elif Eylül Gül – Elifsu Ateşoğlu – Emine Güler - Fulya Çoğalan – Hasan Hüseyin Çinay – H. Kübra Gönül – Hüseyin Güler – İbrahim Emir – İlayda Erkoç - İlknur Yavaşcı – İmran Caner – Meltem Telci – Merve Atagün – Mert Nazım Egin – Oğuz Kandemir – Pelin Akın - Rüya Bircan – Samim Kerem Sayin – Sena Dede – Ulvi Göktürk Çetin – Yağız Ayan – Yasemin Kalaycı – Yiğit Ayan - Zeynep Sema Yıldız) 28 genç sanatçı adayının toplamda 32 fotoğrafı bulunuyor.
Müze Gazhane’nin -2 otopark katında gerçekleştirilen sergisi, yalnızca mekânın fiziksel sınırlarına değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal katmanlarına da çağrıda bulunuyor.
Elvan Ekren ve Volkan Kızıltunç küratörlüğündeki serge, izleyicilere, sanatın geleneksel sınırlarını aşarak, düşlerin ve gerçekliğin kesişim noktasında bir yolculuğa çıkma fırsatı sunuyor. Tavşan Deliğine İnmek sergisi, fotoğraf sanatını alternatif mekânlara taşımayı amaçlıyor ve izleyicileri sadece fotoğrafın derinliklerine değil, serginin gerçekleştiği yerin özgün atmosferine de davet ediyor. Otopark alanının gri renkli beton duvarları, sarı park çizgileri ve duvarlara konumlandırılmış kırmızı renkli aydınlatmaları ile gizemli bir atmosfer yaratan fotoğraflar izleyiciye geleneksel bir fotoğraf sergisinden farklı bir deneyim sunuyor.
“DÜŞÜNSEL TAVŞAN DELİKLERİNE DOĞRU…”
"Tavşan Deliğine İnmek” (Down The Rabbit Hole) cümlesinin fotoğrafçı-yazar Lewis Carroll'un 1865'te yazdığı efsanevi eseri "Alice Harikalar Diyarında" kitabında geçen bir ifade olduğunu anımsatan Elvan Ekren ve Volkan Kızıltunç, bu metaforun genellikle bir maceraya veya bilinmeyene doğru ani bir dalışı sembolize ettiğini belirtiyor.
Ekren ve Kızıltunç, “Bir şeyin başlangıcını veya yeni bir deneyimi temsil etmek için kullanılır. İçsel yolculuk ifadesi insanın kendi varoluşunun derinliklerine doğru bir keşfe atılmasını ve aynı zamanda kendi iç dünyamızı cesurca keşfetmek anlamına da gelir. Tavşan deliği dönüşümün başlangıç evresini oluşturmaktadır. Duvarlara bir photozine'in (bir tür fotoğraf fanzini) açılmış hali gibi yerleştirilmiş olan sergi, fotoğrafın sadece görsel bir an / anı olmadığını, aynı zamanda bir düşünce ve duygu evreni olduğunu da vurgular. İzleyiciyi, sadece tek bir kareyi değil, o karenin yanındaki diğer kareleri de düşünerek zihninde yeni bir imge yaratmaya dair güdülendirir. Tekil fotoğraf yerine fotoğraf sekansını düşünmeye ve tüm fotoğraflar arasında bir bağ kurarak kendi düşünsel tavşan deliklerine doğru bir yolculuğa doğru çağrıda bulunur. Bu yalnızca mekanın fiziksel sınırlarına değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal katmanlarına doğru da bir yolculuktur” diyor.