Bu hafta sizlere bir müzisyen/grubu değil, “Deşifre Ekibi”ni tanıtacağız. 4 kişilik bu ilginç ekip, Türk filmlerinde kullanılan müzikleri araştırıyor
Kadir İNCESU
Hayk Durmaz, Agop Çekmen, Yahya Karadaş ve Adnan Turan’dan oluşan Deşifre Ekibi, video kasetlere kaydettikleri filmleri izleyerek çalan şarkıların isimlerini ve şarkıcıları buluyor. En büyük tutkusu sinema ve müzik olan Hayk Durmaz ile ekibin çalışmaları ve film müzikleri üzerine söyleştik…
• Sinema tutkunuz ne zaman başladı?
Müzik ve plakla tanışmam 60’lı yılların başlarına rastlar. O dönemlerde müziği daha çok radyodan dinleyebiliyorduk. Beni çok seven ev sahibimiz Kamil Efendi evlerine bir pikap ile geldiğinde buna en çok ben sevinmiştim sanırım. O dönemde televizyon olmadığı için en büyük eğlencemiz sinemalardı. Beyazıt Azak Açıkhava Sineması’nda çekirdek çitleterek film izlemenin keyfi bambaşkaydı. Hint filmi merakı vardı o yıllarda. Şehzadebaşı’nda ki bir sinemaya Avare filmi gelmişti. Normal filmler 2,5 lira, Avare 4 liraydı. Saatlerce kuyruk beklediğimizi hiç unutmam. Ama değmişti.
• Deşifre ekibiyle bir araya gelmeniz nasıl oldu?
Bir gün Tanju Okan’ın Kadınım şarkısının orijinali olan Serge Reggiani “T’as l’air d’une chanson” şarkısını dinlerken şarkıların Türkçesi ve orijinallerini bir araya getirme fikri doğdu. Bir süre sonra bu eşleştirmelerde zorlanmaya başladığımı hissettim. Bu dönemde dostum Diş Hekimi Agop Çekmen’le tanıştım. Agop, 60’lı 70’li yılların müziği konusunda inanılmaz bir arşivcidir. Onun da yardımları ile 800 Türkçe şarkının orijinaline ulaştım. Bunların içinde Türk sanat müziği şarkıları bile var. Bu konuda birçok arkadaştan da yardımlar aldım. Naim Dilmener, Galip Niya, Dr. Ali Özçelik, Mesut Yıldırım, Doğan Şener, Orhan Özen ve Cenan Alkan bunlardan bazılarıdır. Bir gün diş hekimi Yahya Karadaş ile tanıştım. Yahya 30 yılı aşkın bir süredir Türk filmleri arşivcisi ve araştırmacısıdır. Yahya bir gün bana, her akşam bir kaç film izlediğini bu filmlerle ilgili detayları oyuncuları ve fonda çalan müzikleri kaydettiğini fakat fon müziklerinde çok eksikleri olduğunu, bu konuda kendisine yardımcı olup olamayacağımı sordu. Ben de severek kabul ettim. Sonradan öğrendim ki Yahya, Agop Çekmen ile de arkadaşmış. Çalışmalara Yahya, Agop ve daha sonra Adnan Turan arkadaşımızı da alarak başladık ve ekibimize de “Deşifre” ismini verdik.
KADIKÖY PLAKÇILARINI GEZİYORLAR
• Birlikte hangi çalışmaları yaptınız?
Deşifre ekibimiz her cumartesi Yahya’nın Kumkapı’daki muayenehanesinde toplanmaya başladı. Bu çalışmalarımızda, izlediğimiz filmlerdeki şarkıların isimlerini, şarkıcıların veya çalan orkestranın adını bulmaya çalıştık. Bazen bir şarkı da takılırız bu durumda dostlarımızdan yardım isteriz. Onlara da buradan teşekkür etmek isterim. Bazen dinlediğimiz şarkıyı hemen tanıyorduk ama çalan sanatçı veya grubu tanıyamıyorduk. Prensip olarak da emin olmak zorundaydık. Bunun için de Kadıköy de bulunan plakçıları dolaşır samanlıkta iğne arar gibi şarkı arardık. Bu ciddi bir sabır isteyen işti ama aradığımızı bulmanın keyfi bütün bunlara değerdi. Kadıköy plakçıları bu konuda bir derya. Çok büyük heyecanlar yaşadık orada.
• Türk filmlerinde en çok hangi şarkılar kullanılıyordu?
Türk sinemasında özgün müzik kullanılmaya biraz geç başlanmıştır. 60 ve 70’li yıllarda tek tük filme özel müzikler yapılmış ise de asıl 80’li yıllarda bu ağırlık kazanmıştır. Daha evvel belirli sahnelerde kalıplaşmış belirli müzikler vardı. Mesela dram ve duygulu sahnelerin müzikleri üç-beş tane belirli müzikti. Örneğin, Hadjidakis “Portrait of my mother”, Ennio Morricone “Metello”, Mikis Thedorakis “The happy youth” ve Frank Pourcel’in “Concerto Pour une Voix” adlı şarkılarını sayabiliriz.
60’lı yılların komedi filmleri müziklerine örnek olarak Rahbani Brothers’ın besteleri olan “Arab Feast”, “Barefoot Girl”, “Bazaar” ve “Dancing Eyes”ı Ron Goodwin orkestrasının yorumuyla onlarca film de bulabilirsiniz.
Bir de Tarkan, Karaoğlan ve Malkoçoğlu vs. gibi tarihi filmlerde kullanılan müzikler var. Bunların arasına Miklos Rozsa “Prelude”, Miklos Rozsa “Overture”, John Barry “First Zulu”, Appearance And Assault”, Andre Previn “Main Title”, Toshiro Mayuzumi “40 days and 40 nights” ve Toshiro Mayuzumi “Cain and Abel”ı onlarca tarihi filmin heyecan dolu sahnelerinde dinleyebilirsiniz. Bu müziklerin birçoğu da yabancı filmler için yapılan özgün müziklerden alınmıştır.
• Araştırmalarınızda sizi çok şaşırtan ne gibi bilgilere ulaştınız?
Yabancı müziklerin fon müziği olarak kullanıldığı dönemlerde bu müzikler öylesine güzel seçilmiş, filmlere öylesine güzel monte edilmiş ki bu gün bile hafızalarımızdan silinmemiş. Bu anlamda o dönemin ses teknisyenlerini kutlamak lazım. Bir de yine müzikli bir film de sahneye çıkan başrol oyuncusunun ayrı sahnelerde iki ayrı sanatçının sesi ile şarkı okuması.