Çarşının balıkçısı, Yeldeğirmeni’nin hayvanseveri, Cadde’nin emekli askeri… Mizah ve çizgi dünyasının usta isimlerinden Emirhan Perker, hayatın içinden çizdiği karakterlere Kadıköy Tiplemeleri’ni de ekledi. Kadıköy sokaklarını, esnafını ve mahalle kültürünü yansıtan çizimler hem eğlenceli hem de gerçekçi. Biz de Perker ile bu tiplemelerin nasıl ortaya çıktığını, çizim sürecini ve Kadıköy’ün ilham veren atmosferini konuştuk.
Ben hep resim yapılan bir evde büyüdüm. Dedem, abim, annem, babam gibi ailede birçok kişi resim yapıyordu. Dolayısıyla böyle bir ailede büyüdüğüm için ilk başladığım zamanı pek hatırlamıyorum diyebilirim. Sanırım işin bir de genetik tarafı var. Çok küçük yaşta bu atmosferde bulunmaktan kaynaklı çizgi ve resim işlerine hep merak duydum, çok gözlemleme şansım oldu. J
“MİZAH DERGİLERİNDE BÜYÜDÜM”
Küçük yaşta bu mesleği seçeceğimi biliyordum. Bu mesleği seçmemde abimin büyük bir katkısı var. ( M. Kutlukhan Perker) Kendisi de profesyonel bir çizer olduğu için birçok mizah dergisinin içinde bulunmama neden oldu. Mizah dergilerinde büyüdüm diyebilirim. Zaten dergiden içeri girince bir daha o dünyadan çıkmak istemiyorsunuz. 25 senedir profesyonel anlamda bu işi yapıyorsam dergilerde öğrendiğim usta-çırak ilişkisinin mesleği daha çok sevmemi sağlamasındandır. Tabii bu bahsettiğim zamanlar çok önceydi. Şu an mizah dergisi neredeyse yok gibi. Bunun etkisiyle de usta-çırak ilişkisi de kalmamış durumda. Geçimimi çizerlikle sağlıyorum. Birçok tanınmış marka ile özel iş birlikleri yapıyorum. Beraber ortak projeler üretip gerçekleştiriyoruz.
Aslında çizgide de benzer bir durum söz konusu. Sadece daha fazla ilham kaynağımız var. Anlık yaşanan olaylar da bizi içerik oluşturma yönünden besleyebiliyor. Kendi adıma bahsetmem gerekirse masa başına oturup aklıma gelen fikri de çizebiliyorum ya da dışarıda gezerken gördüğüm şeylerden de bir fikir üretebiliyorum. Gözlem ve tespitin bu konuda ciddi etkisi var.
Ben iyi gözlem ve tespit yaptığımı düşünüyorum. Bunun da çizimlerimde, karikatürlerimde oldukça etkisi var. Keza ülkemizdeki gündem yoğun ve değişken olduğu için elimizde gerçekten işlenebilecek güzel veriler oluyor. J Bunları fark edip yakalamak, konuya ilişkin içerik oluşturmakta oldukça etkili ve keyifli oluyor.
Karikatür albümleri, çocuk kitabı, tiplemeler gibi içeriklerden oluşan ve Kara Karga Yayınları’ndan çıkan yedi kitabım var. Sektörde bilinen Leman, Lmanyak, Penguen, KAFA, OT, Hıbır vb. çoğu dergide çizdim. Tiplemeler de genelde yaptığım konsepte uygun olarak oluşuyor. Keza karikatür köşeleri de aynı şekilde.
“KAĞIDIN YERİNİ EKRANLAR ALMIŞ DURUMDA”
Dijitalleşme ile basılı mecraların arka planda kaldığı bir dönemdeyiz. Artık kağıdın yerini ekranlar almış durumda. Şu an çok fazla mizah dergisi olmadığı için dijital mecralar oldukça etkin. Mizah anlayışı sosyal medya üzerinden ilerliyor diyebiliriz. Dijital mecra aslında iyi avantajlar sunuyor. Herkes kendi alanında özgün paylaşımlarını yapabiliyor. Bu da birçok kişinin işlerini geniş kitlelere ulaştırmasına imkân sağlıyor.
Söylediğim gibi teknolojik gelişmelerin mizahın ve çizginin üzerinde etkisi çok fazla. Artık herkes kendi mecrasında kendi işlerini paylaşarak bir nevi kendi dergisini yaratıyor. Bu çeşitlilik ile de mizah dili kendini yeniliyor ve toplumun mizah anlayışı şekillenebiliyor. Ben işlerimde belli bir disiplin içerisinde çalıştığım için otosansür uygulanacak içerikler üretmiyorum. Geçmişte usta-çırak ilişkisinden öğrendiğim “hassas değerlere saygı” anlayışının bunda büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum.
KADIKÖY TİPLEMELERİ
Ben Kadıköy’de büyüdüm. Hemen hemen her sokağında vakit geçirdim ve çok insan tanıdım. Kadıköy’de oturan, oranın esnafı olan, oraya gelen çok kişiyi tanıdım ve iletişim kurdum. Böylelikle onları gözlemleme şansım çok fazla oldu. Kadıköy gerçekten farklı ve çok güzel insan profillerinin olduğu bir semt. Tiplemelerle ilgili KAFA Dergisi’nde “Bazı Tipler” köşesini hazırlıyordum. Kadıköy tiplemeleri de aslında burada çıktı. Kadıköy’de gezerken karşılaştığımız karakterleri işin içerisine mizahı katarak esprili bir çizgi ile görselleştirmeye çalıştım.
Bu birazda Kadıköy’de geçirdiğim zamanların birikimi. Ben sanırım Moda ve Barlar Sokağı tiplemelerine daha yakınım J
Kadıköy’de çok semt ve profil var. Hepsini ilerleyen zamanlarda paylaşacağım.
Hepsi gözlemlediğim karakterler. Hemen hemen her gün sokakta yürürken karşımıza çıkan yüzler. Kadıköy’de gezerken çizdiğim Modalı teyzeyle, tramvay bekleyen gençle, Barlar Sokağı’nda oturan insanlara ya da çarşıda alışveriş yapmış amcayla karşılaşmanız mümkün. Tabii bunları mizahi yönü daha ön plana çıkararak paylaşıyorum.
Bu ayırımı yapmam çok zor. Hepsini gerçekten çok severek çiziyorum ve çok eğleniyorum. Bu karakterler çevremde olduğu için dolayısıyla hepsiyle arkadaşlık ediyorum. Bu nedenle de çok şanslıyım.
Tabii ki gelecek. Kadıköy semtleri olduğu gibi İstanbul’un farklı semtlerinin de çizimlerini yapacağım. Benim zaten “Bazı Tipler” isimli bu içeriklerin yer aldığı Kara Karga Yayınları’ndan çıkan bir kitabım var. Yeni oluşturduğum karakterlerle de bu kitabın devamını hazırlayacağım.