Yazarlar, Kadıköy'de Tosuner için buluştu.

Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) tarafından düzenlenen “Emek Edebiyat Günleri”nin konuğu edebiyatımızın usta öykücüsü Necati Tosuner oldu.

19 Haziran 2014 - 14:09

Kadir İNCESU
Edebiyatımızın usta öykücülerinden Necati Tosuner için Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde bir etkinlik düzenlendi. 70. doğum yılında Tosuner’in öyküleri, romanları üzerine Leyla Ruhan Okyay, Egemen Berköz, Nalân Barbarosoğlu, Müren Beykan ve Behçet Çelik birer konuşma yaparken, Semih Gümüş ve Yüksel Pazarkaya da birer bildiri sundular. Gülsün Gökalp tarafından sunulan etkinlikte Kadir İncesu da fotoğraf sunumu yaptı. “Uzun Bir Yol Öyküsü” başlığıyla düzenlenen etkinlikte ilk olarak söz alan TYS Başkanı Mustafa Köz, 70 yıllık bir ömrü, 51 yıllık bir yazın hayatını iki saate sığdırmanın mümkün olmadığına dikkat çekerek, “Bu etkinlik bir anımsama. Biz genellikle anmalara alışkınız. Bir yalnızlığa bir ömür sığar mı? Eğer bu yalnızlık yaratıcı bir yalnızlıksa istediğiniz kadar ömür sığdırabilirsiniz. Necati Tosuner öykü ve romanları yer altı suları gibi çoğala çoğala, birike birike geliyor” dedi. Leyla Ruhan Okyay konuşmasında, Necati Tosuner’in öykülerinin insanı, yaşamı, ilişkileri sorgulayan, sorgulatan öyküler olduğunu söyledi.Necati Tosuner’in çocuk kitapları üzerine bir konuşma yapan Müren Beykan da Tosuner’in kahramanlarının yaşadıkları sorunlarla, duygu dünyalarındaki sarsıntılarla gerçek birer çocuk olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Yanlışlar yapan, haylazlık eden, meraklı, dik başlı, sevgi dolu çocuk gibi çocukturlar. Bu yüzden de sahicidirler. Ve okurlarınca sevilirler.”Egemen Berköz de konuşmasında 50 yıla yaklaşan dostluklarını anlatarak, anılarını paylaştı: “Yelken dergisinin 40. yılı yemeği vardı. Necati Yelken’de yazmamıştı ama o yemeğe gelmişti. Niye geldin diye soranlara ‘Bu kadar yelkenciye bir dümenci gerekir diyerek geldim’ demişti.Berköz, Tosuner’in gizli bir şair olduğuna da vurgu yaparak, “Öykülerini, romanlarını bir şiir gibi okuyabilirsiniz.  Yazdıklarında kendisi de var. Birkaç sayfa okuduğunuzda Necati gelir, sanki bir masada karşılıklı konuşuyormuşsunuz gibi olursunuz” diye konuştu.

“YAŞARKEN GÖRMEK…”
Nalan Barbarosoğlu, Necati Tosuner’in son üç romanında eksilte eksilte yazmak şeklinde bir roman dili, anlatı diline ulaştığını söyledi. Behçet Çelik de, Necati Tosuner’in yapıtlarındaki bireyselliğin bireycillik olarak anlaşılmasının büyük bir hata olduğunu ifade etti.Necati Tosuner’in öykü ve romanları üzerine yapılan konuşmaların ardından söz sırası Necati Tosuner’e geldi. Tosuner ilk olarak etkinliği düzenleyen Türkiye Yazarlar Sendikası’na ve kendisini yalnız bırakmayan dostlarına teşekkür etti.
Tosuner, bu tür etkinliklerin “yaşarken görmek” gibi iyi bir tarafı olduğunu hatırlatarak “Yoksa cenazelerde buluşuyoruz. Adamın teşekkür ettiğini duyamıyoruz tabii… Yok, ‘üstü kalsın’ demiyorum. Çünkü Cemal Süreya gibi ‘Üstü Kalsın’ derseniz bir hafta sonra ölmeniz gerekir. Yoksa ‘üstü kalsın’ deyip yıllarca yaşamaya devam ederseniz madara olursunuz. Durup durup da 70 yaşımdan sonra böyle bir duruma düşmek istemem” dedi.Tosuner “Bu romanları yazarken çok yıpranıyor insan. Bazen yazarlar “Yazarken çok keyif aldım” diyorlar. Yav yazarken keyif alınır mı? Acı çekerek yazılır. Ancak bitince, kalemi atar vay be der, o zaman bir keyif alırsın” şeklinde konuştu.Etkinliğin son bölümünde, TYS Başkanı Mustafa Köz tarafından Necati Tosuner’e çeşitli hediyeler verildi.

 

ARŞİV