Çoğunluğunu Kadıköylü yazarların oluşturduğu Türkiye Yazarlar Sendikası, 40. yılında bir manifesto yayımlayarak “Çağı Utandırmayacağız!” dedi.
Semra ÇELEBİ
İlk toplantısına Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Bekir Yıldız, Adnan Özyalçıner, Leyla Erbil, Tomris Uyar, Turgut Uyar, Orhon Murat Arıburnu gibi ustaların katıldığı ve Yaşar Kemal’in başkanlığıyla çalışmalarına başlayanTürkiye Yazarlar Sendikası (TYS) bu yıl 40. yaşını kutluyor.
Bugün büyük çoğunluğunu Kadıköylü yazarların oluşturduğu, şair Mustafa Köz’ün başkanlığında çalışmalarına ve etkinliklerine devam eden TYS, 40. yılında “Çağı Utandırmayacağız!” başlıklı bir manifesto yayımladı.
Hükümetin yolsuzluk ve rüşvet skandallarının, medya ve yargı üzerindeki sansür ve baskı politikalarının, kadınlara yönelik şiddettin meşrulaştırılmasının, doğanın talan edilmesinin eleştirildiği manifestoda şu ifadelere yer verildi: “Biz aşağıda imzası olanlar, bu kara, kapkara görüntüye karşın halkımızın özgürlüğe inancını yitirmeyeceğini biliyoruz.Bu umudu diri tutan, yine halkın dünden bugüne taşıdığı direnme gücüdür.Bunun için diyoruz ki:Biz aşağıda imzası olanlar, karanlığa karşı halkımızla direnmeyi yeni yılda da sürdüreceğiz. Yalanın, talanın, zulmün gölgesini üstümüzden silene kadar…”
Manifestoya imza koyanlar arasındaAdnan Özyalçıner Ataol Behramoğlu, Erdal Atabek, Eray Canberk, Gülsüm Cengiz, Hasan Kıyafet, Sennur Sezer, Tarık Günersel, Zafer Doruk gibi yazarların yanı sıra Attila Özdemiroğlu, Cezmi Baskın, Zeynep Oral, Füsun Erbulak, Gülsen Tuncer, Metin Coşkun, Mehmet Aksoy, Orhan Aydın, Ufuk Karakoç gibi müzisyen, oyuncular, heykeltıraş ve gazeteciler de bulunuyor.
İKİ DARBE ARASINDA
Türkiye Yazarlar Sendikası’nın ilk adımları, 1971 askeri darbesinin ardından gelen iki üç yıllık görece demokratik ortam içinde atıldı. Yine yazarlar tutuklanıyor, aydınlar üniversitelerinden uzaklaştırılıyor, gençler idama gönderiliyordu. Düşünce ve yaratım özgürlükleri kısıtlanan yazarlar, kesintisiz söz ve yazı özgürlüklerinin korunması için bir yazar örgütüne gereksinim duydular. 4 Şubat 1974’te 70 şair ve yazarın ilk toplantısıyla Türkiye Yazarlar Sendikası kuruldu. Sendikanın ilk amacı, yazarlığı iş edinmiş kişilerin emeğini sermayeye karşı korumak ve hukuki, sosyal, kültürel, ekonomik temel hak ve özgürlükleri savunmaktı.
İlk toplantıda Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Bekir Yıldız, Adnan Özyalçıner, Leyla Erbil, Tomris Uyar, Turgut Uyar, Orhon Murat Arıburnu, Adalet Ağaoğlu, Nihat Behram ve Ali Özgentürk “Kurucu Kurulu”nu oluşturdu. Bu kurul geçici bir yönetim kurulu oluşturdu. İlk genel kurulda Yaşar Kemal Genel Başkanlığa, Bekir Yıldız İkinci Başkanlığa, Adnan Özyalçıner de Genel Sekreterliğe seçildi. Bir yıl sonra yapılan 2. Genel Kurul’da ise Genel Başkanlığa Aziz Nesin getirildi. İlk günlerde Sendika’nın kalıcı bir yeri yoktu. Yönetim toplantıları başka bir Sendika’nın salonunda yapılıyordu. Neredeyse her şeyi küçük bir çantanın gözlerinde taşınıp duruyordu. Sonra ise kâğıtlar kalemler o küçük çantadan küçük bir odaya geçti.
80 DARBESİNDEN SONRA YASADIŞI OLDU
Yazarlar üzerindeki baskılar sürüyordu. Dönemin gazetecilerinin çoğu TYS’nin üyesi olmuştu. Onlar da hak ve özgürlüklere yönelen saldırılara karşı direniyorlardı. 1970’ten sonra ülkedeki siyasal çalkantı hiç durmadı. TYS’li yazarlar, düşünce özgürlüğü için savaşımlarını sürdürüyorlardı.
1977-1979 yılları, Sendika’nın yazınsal ve siyasal eylemlerinin yoğunlaştığı bir dönemdi. Bu yıllarda dünya yazar örgütleriyle ilişkiler kuruldu. İstanbul’da Balkan Ülkeleri Yazar Örgütleri Toplantısı yapıldı. Sendika, Union Française binasına taşındı. Bu bina, 12 Eylül döneminde “anlaşılmaz bir yangın” geçirdi. Sendika’nın da belgeleri bu yangınla yok oldu.
12 Eylül’ün alevleri, ülkenin her yerinde değdiği her yeri eritiyordu. 12 Eylül 1980’de yeni bir insan avı başlamıştı. Sendikanın çalışmaları, diğer kitle örgütleriyle ilişkileri öne sürülerek durduruldu. Devlet, kendi düşüncesini gözetecek yazar örgütleri kurdu. Çağdaş kültür kurumlarını kapattı. TYS ise yasa dışı sayıldı. Yazarlarına yurt dışına çıkma yasağı kondu. Barış Derneği Davası’nda yargılanan TYS yöneticilerine yeni davalar açıldı. Üç buçuk yıllık yargılamadan sonra 18 yöneticisi aklandı.
DARBEDEN YEDİ YIL SONRA YENİDEN
Sendika, 1987 yılında yine küçük bir apartman dairesinde yeniden kuruldu. Aziz Nesin eski ve yeni başkandı. Yazarlar, aydınlar, bilim adamları yeniden namlunun ucundaydı. 80’den önce öldürülen Ümit Doğanay, Bedrettin Cömert, Bedri Karafakioğlu, Ümit Kaftancıoğlu gibi aydınlara 80’den sonra Turan Dursun, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Musa Anter, Hrant Dink gibi yazar ve gazeteciler de katıldı.
1993 yılında ülke, tarihinin en büyük toplu kıyımlarından birini yaşadı. İçlerinde Sendika üyesi yazarların da bulunduğu 33 aydın, Anadolu’da (Sivas) bir otelde ateşe verildi. 89 yılı Genel Kurulu’nda başkanlıktan ayrılan Aziz Nesin güçlükle kurtuldu.
2011 yılının Mayıs ayında 17. Genel Kurul’la görev üstlenen yeni yönetim, ülkenin üç darbeyle yaralanan kültürel-toplumsal kimliğini yenileyebilmek için önceki yönetimlerin bıraktığı çağdaş, devrimci mirası ikinci yönetim döneminde de taşıyor. Tam bir düşünce özgürlüğünün gerçekleştirilmesi, ülkesinin her türlü gericilikten korunması ve yazar haklarının savunulması için savaşımını sürdürüyor.
Türkiye Yazarlar Sendikası’nın bugünkü yönetimini; Mustafa Köz, Âba Müslim Çelik, Kâmil Tekin Sürek, Nurullah Can ve Ertan Mısırlı gibi çoğunluğu Kadıköy’de yaşayan yazarlar oluşturuyor.
TYS’DEN EMEK EDEBİYAT GÜNLERİ
Türkiye Yazarlar Sendikası, “Emek Edebiyat Günleri” kapsamında şair, oyun yazarı Melisa Gürpınar’ı Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde ağırladı. Gülsen Tuncer’in sunduğu etkinlik, TYS Başkanı Mustafa Köz’ün ve Genel Sekreter Âba Müslim Çelik’in konuşmalarıyla başladı.Kadir İncesu’nun Melisa Gürpınar fotoğraflarından hazırladığı dia gösterisinden sonra, Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Başkanı Üstün Akmen ve tiyatro yönetmeni Ahmet Levendoğlu Gürpınar’ın oyun yazarlığı ve oyunları üzerinde konuştular. Gürpınar’ın “Zaman Adında Bir Kadın” oyunundan bir bölümü Dilek Türker, sinevizyon gösterimiyle sahneye taşıdı. Gösterinin ardından da Güldal Okuducu, Gürpınar’ın “Gece Yarısı Notları” kitabıyla ilgili anılarını izleyicilerle paylaştı. Şairin şiirlerini Farsçaya çeviren Tahare Mizrayi, Gürpınar’ın şiirlerini çevirme serüvenine değindi. Arife Kalender’in Gürpınar şiirinin farklı boyutlarını işlediği konuşmasından sonra, etkinlik yine Dilek Türker’in Gürpınar’ın şiirlerinden yaptığı iki şarkıyla son buldu.
TYS, daha önce de “Emek Edebiyat Günleri”nde İstanbul’da Güngör Gençay’ı, Antakya’da Ali Yüce’yi konuk etmişti.