Yemek eşliğinde TİYATRO!

Bağdat Caddesi’nin yeni mekânlarından Cafe Theatre’da yemeğinizi stand-up izleyerek yiyebiliyorsunuz. Cafe’nin sahibi, daha önce kendi evinin salonunu tiyatroya dönüştüren oyuncu Metin Zakoğlu, engelliler için de eve ücretsiz tiyatro servisi yapıyor.

12 Eylül 2011 - 11:41

İlk kez, evde tiyatro oynadığını duyduğumuzda şaşırmıştık. Caddebostan’daki evinin salonunu tiyatro salonuna çeviren bu ufak tefek, güler yüzlü, bol esprili adamı, evinde; bir başka deyişle tiyatrosunda ziyaret etmeye fırsat bulamadan Cafe Theatre açtığını öğrendik. Bu sefer Bağdat Caddesi’nde açtığı bu mekânla gündeme geldi çünkü tiyatroyu kafeye taşımıştı ve bu da dünyada bir ilk olan ev tiyatrosu gibi Türkiye’de bir ilkti.
1 Temmuz’dan beri, gündüz kahve içmeye gidenlere, akşam yemeği için bu kafeyi tercih edenlere, stand up gösterileriyle farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. 11 yıldır birlikte çalıştığı oyuncu arkadaşlarıyla hazırladığı 7 farklı oyunla, 7 gün izleyicinin karşısına çıkıyor.
“Klasik tiyatrodaki dördüncü duvar teorisini yıkarak seyirciyle oyuncuyu göz göze, diz dize getiren, 30 metrekarelik bir odanın içerisinde kurulan mekânda seyirci oyuncu ilişkisini denizle kumsal ilişkisine dönüştüren” Metin Zakoğlu, geçtiğimiz günlerde gazetemizi ziyaret etti.
600. sayımızı kutladığımız gün yapılan bu ziyaret, hem bizi çok sevindirdi hem de uzun zamandır fırsat bulup da gerçekleştiremediğimiz röportajın yapılmasına olanak sağladı. Zakoğlu’yla sohbetimiz de oyunları kadar eğlenceliydi.

Ayağınıza sanatçı geldi, gördünüz mü? Süpersiniz (gülüyor)
-Evet, çok şanslıyız. Gazetemizi takip ediyor musunuz?
Hiç kaçırmam. Oyun programıma yer verdiğiniz için özellikle alıyorum (gülüyor)! Arşivlemek için her gördüğüm yerden kapıyorum bir tane. Ücretsiz olması ve Anadolu Yakası’na özel haberlere yer vermesi çok büyük bir artı değer. Çok başarılı buluyorum, çok da güzel yazılar ve haberler var. Bu yakada yaşayanlar için bulunmaz bir gazete. Umarım 600. değil 6000. sayıyı da görürüz.

-Tiyatro adına yenilikçi işler yapıyorsunuz. Biz de Kadıköylüleri bunlardan haberdar etmek istiyoruz. Evde tiyatro yapma fikri nasıl oluştu?
Bir farklılık yaratmak istedim tiyatroda. Uzamı değiştirmek istedim. Çünkü bilindik uzamlar üzerine yıllardır süregeliyordu tiyatro izleyiciliği. Bir süre sonra tiyatro izleyicisi bunlardan sıkılmış ve tiyatroya gitmez olmuştu. Oynadığımız 500-700 kişilik salonlara da 30-40 kişi ancak gelebiliyordu. Bütün bunlar bende bir farklılık yaratma isteğini doğurdu. Bir evin salonunu tiyatro yapabilirim diye düşündüm,” insanların kendi evlerinin rahatlığında tiyatro izlemelerine olanak sağlayabilirim” dedim ve kendi evimin salonunda 40 kişilik bir alan yarattım. Kendi evinizin salonunu hayal edin; o evin salonuna bir tiyatro sahnesi oturttum. 2004 yılından beri de kapalı gişe oynadı.

-Neden Cafe’ye taşındınız?
Çünkü yan apartmanımızda oturan bir hanımefendi alkış seslerinden rahatsız oldu. Dava açıldı hakkımızda ve biz de kapatmak zorunda kaldık. Ev tiyatrosu şu anda engellilerin evinde engelleri ortadan kaldırmak amacıyla, onların ortamlarına giderek devam ediyor. Yani bir engeli varsa bana gelemiyorsa ben onlara gidiyorum.

-Nasıl ulaşıyorlar size?
Her yerden ulaşıyorlar. Zaten bütün oyunlarımda duyuruyorum. Bütün ulusal basında sürmanşet haber oldu. TV kanallarında da duyurusu çok oldu. Kadıköy Belediyesi bu projemi destekliyor. Lojistik olarak destek verecekler bana. Bugün görüştük, çok olumlu yaklaştılar.

-Ekipmanlarınızı nasıl götürüyorsunuz, evlerinin uygun olup olmadığını nasıl araştırıyorsunuz?
İki kişi önceden gidip evin uygunluğuna bakıyor, değilse de uygun hale getiriyoruz. Bizim için büyüklüğü hiç önemli değil, evin salonu 10 metrekare bir alan bile olsa ben gelip tek kişilik stand-up gösterimi yapıyorum. Ve hiçbir bedel almıyorum bunun için tamamen ücretsiz. Yeter ki tiyatro izleme zevkini devam ettirebilelim onların hayatında.

-Cafe Theatre’a geçtikten sonra neler değişti?
Bağdat Caddesi’nde açtık bu mekânı. Cafe Theatre, dünyadaki örnekleriyle birebir, onlarla yarışabilecek nitelikte bir mekân. Gündüz çay-kahve içerken akşam da içkini yudumlarken oyun izleyebileceğin birinci sınıf bir mekân.

-İstanbul’da başka örneği var mı?
Türkiye’de bir örneği yok. Zaten yaptığım hiçbir işin Türkiye’de örneği yok maalesef. Ev tiyatrosunun ise dünyada bir örneği yok. Hatta Yale Üniversitesi bunu tez konusu yaptılar. Ama bizde maalesef ödül jürileri ne yaptığımı anlayamadıkları için gelmeye bile tenezzül etmiyorlar. Bir tek Lionlar, yıllardır özel tiyatro ödülünü bize veriyor. Afife Jale Ödülleri, benimle ilgili bir karar çıkardı hatta; 70 kişinin altındaki salonlara gitmiyoruz diye. Kalıplaşmış bir mantıkla hareket ediyorlar.

-İnsanların ilgisi nasıl Cafe Theatre’a?
Cafe Theatre çok iyi gidiyor. 60 kişilik bir yer. İnsanların ilgisi çok yoğun. Yerlerimiz günler öncesinden doluyor. Yemek yiyerek izleyebiliyorlar. İzleyiciler için de artı bir keyif oluyor.

-Her akşam farklı bir oyun oynuyorsunuz değil mi?
Bizim sloganımız “1 cafe, 7 gün 7 oyun”dur. Provaları yapılmış, hazır oyunları oynuyoruz. Her üç ayda bir de yeni bir oyun çıkartıyorum. Seyircilerimize her gün farklı bir gösteri sunma imkânımız oluyor.

-Kadıköy’de yaşamanın yaptığınız işe katkısı oluyor mu?
Olmaz mı?! Ben Kadıköy’e aşık bir insanım. Suadiye’de büyüdüm, plajlarında denize girmiş bir çocuğum. O yüzden de Cafe Theatre’ımı da Suadiye’de açtım. Diyorlar ki; “Niye bu yaptığın olağanüstü konseptleri, projeleri Avrupa Yakası gibi daha kalabalık yerlerde yapmıyorsun?”. Ben de onlara şu cevabı veriyorum: “Anadolu Yakası’nın daha çok ihtiyacı var çünkü.” Benim bulunduğum Caddebostan, Suadiye, Erenköy civarında tiyatro salonu çok az. Tuzla’dan Kadıköy’e kadar neredeyse salon yok. Özel tiyatrolar çok az ve hep dolu. İnsanların oralardan kalkıp tiyatro için Kadıköy merkeze gelmeleri gerekiyor. Dolayısıyla bizim yaptığımız da bir hizmet, sosyal sorumluluk projesi diye düşünüyorum.

-Tiyatronun dışında sizi dizilerde de görüyoruz zaman zaman. Yeni sezonda var mı farklı projeler?
Bu yıl var. En son Türk Malı’nda oynadım. Bu sene ATV’de bir dönem dizisinde kâhya rolüyle yine televizyona döneceğim galiba. Sinema da var. Ferdi Eğilmez ile yeni bir film yapacağız. Sürpriz olsun o, fazla açıklamayayım. Çok keyifli, nostaljik bir film olacak. Oğlundan Ertem Eğilmez’e, ustaya saygı gibi olacak.

Metin Zakoğlu Tiyatrosu / Cafe Theatre
Bağdat Caddesi, Suadiye Çatal Çeşme Mevkii, No 467/B
Rezervasyon: (216) 467 3332 - (538) 763 1616

Haftalık Oyun Planı

Cafe Theatre’da haftanın 7 günü farklı bir gösteri var. Öğle yemeğinde bile bu gösterilerden birine rastlamak mümkün.
Cuma 12:15 Öğle Yemeği Komedisi / Stand-up
21:15 Edepsiz Komedi/Stand-Up
 

Cumartesi 18:00 Ben Küçükken Gösterirdim
21:15 Herkes mi Aldatır?
 

Pazar 18:00 Edepsiz Komedi/Stand-Up
21:15 Bir Delinin Hatıra Defteri
 

Pazartesi 12:15 Öğle Yemeği Komedisi / Stand-up
21:15 Boş Oda
 

Salı 12:15 Öğle Yemeği Komedisi / Stand-up
21:15 Boş oda
 

Çarşamba 12:15 Öğle Yemeği Komedisi / Stand-up
21:15 Ben Küçükken Gösterirdim
 

Perşembe 12:15 Öğle Yemeği Komedisi / Stand-up
21:15 Karım Show Yapıyor


Semra ÇELEBİ
 

Etiketler; Metin Zakoğlu

ARŞİV