Beyoğlu’ndan göç ettik. İki önemli faktör var. Bir, belediyecilik anlayışı; ikincisi Fenerbahçe. Kadıköy’ün daha nezih, modern, gelişime açık olması çok önemli. Oyuncu veya sektörden arkadaşlar da Bahariye’ye geldiğinde “Ne güzel burası, Avrupa gibiymiş” diyorlar. Tırnak içinde “ünlü”, sinema piyasasında yeri olan ilk film şirketi olduk Kadıköy’de.
Filmlerinizde Kadıköy’ün yeri önemli olsa gerek?
Çakallarla Dans 3’ün tamamını Kadıköy'de Fikirtepe, Yeldeğirmeni, Moda, Göztepe’de çektik. Mümkün mertebe sokağın sinemasını yapıyoruz. Halkımızla aynı dilden konuşuyoruz. O yüzden filmler de izleniyor; sokakta yürüdüğümüzde de onun birebir tepkisini de alıyoruz. Olumlu ya da olumsuz farketmez. Kadıköy dolu dolu bir yer, malzeme çıkar. Kadıköy İstanbulluluğun da hissedildiği bir yer.
Stadın sesini evimden duyuyorum. Maçlara gidiyorum zaten. Tezahüratları duyunca evimde hissediyorum kendimi. Bu bir keyif. Fenerbahçelilik babadan miras olduğu için ben altım bezliykenden beri maçlara gidiyorum.
Fenerbahçe için futbolda bu yıl değişim yılı. Yeni bir takım kuruluyor. Yeni bir yapılanmaya gidiliyor. Yeni hoca geldi. Yıllar süren Avrupa hasreti bitiyor. Mutluyum yani. Göze hoş gelmeyen ama sonuç odaklı futbol vardı. Yapılan transferlerle ve gündemde olan isimlerle anlaşılan biraz daha göze hoş gelen futbol oynanacak. Daha agresif, daha hücuma yönelik. Transferler şu an mantıklı. Geçen yıl transfer yapmadığı için 2 yıllık transfer bütçesi var Fenerbahçe’nin.
Fenerbahçe geçen yılki kadro 29 buçuk yaş ortalamasıyla Avrupa’nın en yaşlı ikinci takımıydı. Dolayısıyla gençleştirilmesi kaçınılmaz. Anadolu’da bazı deplasmanlarda puan kaybettiğimiz maçlar, ortalama yaşı genç olan takımlar. Çünkü genç adam daha çok koşuyor, mücadele ediyor.
Basketbolda bu sene bir hayali gerçekleştirdik. Final Four’a gittik. Çok gururlandık, mutlu olduk ama müthiş başarılı takım kupasız kapadı sezonu. Demek ki bir şey eksik. Şimdi ona göre bir transfer politikası güdülüyor. Güzel olan, neticede Final Four gördük. Fenerbahçe tarihinde bir ilk yaşandı. Çok üzülecek birşey yok. Fenerbahçe neticede her branşta zirveye oynayan bir takım.
Biz sadece kendi açımızdan malumun ilanını film yaptık. 2008’de yapmıştık filmi, hala televizyonda yayınlandığında iyi reyting alıyor. “İyi ki yapmışız” dediğimiz projelerden. Oyuncuların da çıkış filmi oldu. Zaten halkımızın sevdiği oyunculardan oluşan bir kadro. Filmin ana karakterleri Pınar ve Uğur zaten benim kardeşim ve eşinin isimleri. Filmdeki hikâye onlarınkine çok benzemiyor ama çıkış noktası, “Bir çift böyle olsa nasıl olurdu?”dan yola çıktığımız bir hikaye. O yüzden bizden de kişisel şeyler taşıyan bir film.
Bizi sevecek kadın da bunu bilerek sevmeli (gülüyor). Mümkünse Fenerbahçeli olmalı. Filmin teması, takımına gösterdiğin aşk ve sadakati bir kadına gösterebilir misin? Bence bir erkeğin bu aşk ve sadakate sahip olması bir kadın için de iyi bir referans zaten.