Aile hekimleri geri adım atmıyor
Aile Hekimleri Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ndeki değişikliklere karşı ilki 16 Ağustos’da düzenlenen eylem, 27 Ağustos’ta tekrar edilecek
Aile Hekimleri Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ndeki değişiklikleri protesto etmek amacıyla 16 Ağustos’ta bir günlük iş bırakan aile hekimleri ikinci eyleme hazırlanıyor. Tüm birinci basamakta 27 Ağustos Cuma günü iş bırakacak aile hekimleri, 28 Ağustos’ta Ankara’da Beyaz Önlük Mitingi’nde buluşacak.
“TÜM GÖREVLER TEK KİŞİYE VERİLDİ”
Aile Hekimi Dr. Can Kirişçi, Aile Hekimleri Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’ndeki değişiklikler geri alınana kadar eylemlerinin süreceğini belirtti. Kirişçi, “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik tam bir hak gaspı ve ceza yönetmeliğidir. Örneğin aile hekimlerinin sosyal medyada paylaşım yapması durumunda 50 ceza puanı veriliyor. Anayasaya aykırı bu işlem kötü niyetli yöneticiler tarafından kullanılıp, aşı ile ilgili bildirim yapan hekime ceza uygulanabiliyor. Tekrarı halinde ise cezalar katlanacak ve sözleşme dönemi içinde 150 puana ulaşanın sözleşmesi feshedilecek. Bilindiği gibi aile hekimliği çalışanları özel statü ile çalışan sözleşmeli personeldir. Bu yönetmelik ile sözleşme yapan sağlık müdürü, şikayet halinde soruşturan sağlık müdürü, ceza veren sağlık müdürü ve sözleşmeyi fesheden yine sağlık müdürüdür. Yani tüm görevler tek kişiye verildi. Hukuka aykırı bu durum, iş güvencemizi ortadan kaldırıp geleceğimizi bir kişinin kararına bırakmaktadır.” dedi.
“ÖDEME KONUSUNDA YALAN SÖYLEDİLER”
Maaşların yüzde 10 düşürüldüğünü belirten Kirişçi, “Yapılması mümkün olmayan, yapılabilmesi için günde aralıksız 12 saat sadece izlem yapılması gereken kronik hastalık izlemlerini yaparsak eğer, eskiden aldığımız maaşımızı alabileceğiz. Sosyal gelişmişlik katsayısı ile mahrumiyet bölgelerinde çalışan arkadaşlarımızın ek ödemelerinde kesintiler yapıldı. Örneğin Ağrı Doğubeyazıt’da çalışan arkadaşımızın ek ödemelerinde 1400 TL civarı kesinti oldu. Bu uygulama ile orada çalışacak hekim, ebe, hemşire bulunması zorlaşacaktır. Yine cezaevlerinde çalışan arkadaşlarımızın cari ödemelerinde ciddi kesintiler yapıldı.” dedi ve şöyle devam etti: “Pandemi dönemi için hastane personeline koşulsuz verilen pandemi ek ödemesini, aile hekimliği çalışanlarına her gün yüzlerce pozitif ve temaslı hastayı arama şartına bağladılar. Aşı için elinize ek ödeme veriyoruz dediler, onu da bin türlü şarta bağladılar. Kendi nüfusumuzdan çok misafir hastaya aşı yaptık ama ödemeye esas sayılmadı. Vatandaşa sorumluluk verilmedi ve aşıya siz ikna edin denildi. Aşı ödemesi de verilmedi ama televizyonlarda günde 10 kere aile sağlığı çalışanlarına ek ödeme veriyoruz diye yalan söylediler. Haklarımızı gasp eden, ücretlerimizi düşüren, iş güvencemizi ortadan kaldıran bu yönetmelik değişikliği geri çekilene kadar mücadelemiz devam edecek.”
“BAKANLIK ELİYLE MOBBİNG UYGULANIYOR”
Türkiye Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Basın Komisyonu üyesi Dr. Senem Aslan ise konuyla ilgili şunları aktardı: “Hak kayıplarının her alanda olduğu gibi sağlık alanında da yaşandığını ve son düzenlenen yönetmelikle birlikte aile hekimlerine bizzat bakanlık eliyle mobbing ve şiddet uygulandığını söylemek zorundayız. Özellikle 19 aydır kesintisiz ve ağır iş yükü altında çalışan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları tüm bu kötü günler geçecek diye umutla beklerken bir ceza gibi karşılarına bu yönetmelik çıktı. Mevcut iş yükünün üstüne bir de yeni yönetmelik eklendi.” ifadelerini kullandı.
“EYLEMLERİMİZ DEVAM EDECEK”
Taleplerden bahseden Aslan, “Uğradığımız yüzde 60’a varan hak kaybını düzelteceği umudu ile beklediğimiz yeni yönetmeliğin acilen düzeltilmesini istiyoruz. Tam 43 sayfa olarak düzenlenmiş sözleşmenin derhal sahada çalışan biz aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları ile birlikte düzenlenmesini ve akıl tutulması yaratan, hukuk ile de bağdaşmayan maddelerin düzeltilmesini talep ediyoruz. Yönetmelikte bulunan tüm maddeler STK’lar ile görüşülerek tekrardan düzenlenmeli, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları hak gaspına uğramadan, çocuk cezalandırır gibi tehditlere ve angaryalara maruz bırakılmadan bir düzenleme yapılmasını istiyoruz. Aksi halde iş bırakma eylemlerimiz devam edecek.” dedi.