Türkiye Alzheimer Derneği’nin Başkanı Prof Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu’nun Gazete Kadıköy için yazdığı makalenin ikinci bölümünü yayımlıyoruz…
Alzheimer hastalarındaki belirtileri başlıca iki bölüme ayırmak gerekir. Birinci bölümdeki belirtilere doktorlar ‘bilişsel belirtiler’ demeyi tercih eder. Bunlar başlıca unutkanlıkla ilgilidir. İkinci gruba ise ‘davranışsal belirtiler’ denir. Aslında davranışsal belirtiler hastaları ve yakınlarını unutkanlıktan daha fazla zorlar. Bunlar arasında; en sıklıkla moral bozuklukları ve depresyon, doğru olmayan ve saçma inanışlar ve hayal görme, uydurma, ileri derecede huy değişiklikleri, bağırma, vurma, küfretme, ev içinde sürekli dolanma, yemek yememe, idrar ve gaitasını altına yapma, uygun olmayan cinsel davranışlar sayılabilir. Özellikle bu psikiyatrik belirtiler hasta yakınlarını çok zorlar ve tükenmelerine, yorulmalarına ve kendi sağlıklarının da bozulmasına yol açar. Alzheimer, bir aile hastalığıdır ve aile içindeki herkesi etkiler.
ORTA YAŞLARDA BAŞLIYOR
Alzheimer hastalığının beyinde artık orta yaşlarda başladığını biliyoruz. Hastalık riskinien aza indirmek için yapılması gerenler: Akdeniz tipi beslenmeye önem vermek, düzenli egzersiz yapmak, kolesterol seviyemizi düşük tutmak, sigara ve alkolden uzak durarak damar sağlığımızı korumak. Kalbimiz için yaptığımız her iyi hareket beynimizi de koruyor. Kalp ve Beyin sağlığımızı aynı anda korumaya almak, yaşam tarzımızı kontrol ederek mümkündür. Ayrıca eğitim ve zihni aktif tutmanın, küçük yaşlardan itibaren sürekli öğrenme sürecinin içinde olmak da beyin için koruyucudur.
KESİN TEDAVİSİ YOK
Halen Alzheimer hastalığının kesin tedavisi yoktur fakat belirtileri bir miktar kontrol altına alabilen, hastalığı duraksatabilen, yavaşlatabilen çeşitli ilaç tedavileri vardır. Bunun yanı sıra uykusuzluk, sinirlilik, aşırı hareketlilik, moral bozukluğu veya hayaller gibi belirtilerin ilaçları vardır. Düzenli ilaç kullanımı önemlidir; o zaman hastaların ve ailelerin yaşam kalitesi daha iyi olur. Dünyada pek çok araştırma merkezinde de bu hastalığı tedavi edebilecek ilaç/ aşı arayışları ve denemeleri sürmektedir. Ailelerle doktorların yakın ilişki içinde olmasını, bakım verme sanatının inceliklerini kapsayan bir tedavi yaklaşımı faydalıdır.
Genellikle yaşlı hastalar birinci derece yakınları tarafından evde bakılırlar ve çoğunlukla bakım verirken nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda yeterince bilgilenmemiş durumdadır. Bakım verme işi çoğunlukla bir tercih olarak değil bir zorunluluk olarak karşılarına çıkar. Aileler hastalık sürecine ait daha çok bilgiye, daha fazla duygusal destek ve yardıma, toplumdan ilgi ve duyarlılığa, hastalıkla ilgili çeşitli amaçlı kurumlara, yasal konularda yardım ve bilgiye ayrıca bakımda çok zorluk yaratan psikiyatrik sorunlar için pratik yardım ve önerilere ihtiyaç duyarlar.
“NORMALDİR” ANLAYIŞI YANLIŞ
Alzheimer hastalarının çok azının tıbbi tanı aldığı doktor yardımına ulaşabildiğini, çoğu kişinin ‘yaşlanınca unutmak ve muhtaç duruma düşmek normaldir’ yanlış inanışının kurbanı olduğunu biliyoruz. Ülkemizde ne sağlık sistemi ne de sosyal yardım sistemleri yaşlılıkta, demansta bakım alternatifleri, demanslı hasta ve ailelerinin psikososyal açıdan desteklenmesi konusunda hazırlıklı değildir. Alzheimer hastalarını kabul edecek özel bakımevleri, bilgili personel, gündüz bakımevleri, yatalak hasta bakımı için eğitim verebilecek kurumlar, bakım verenler için eğitim ve psikolojik destek imkânları sayılabilecek eksiklerden bazıları olarak sayılabilir.
TURKİYE ALZHEİMER DERNEĞİ (TAD)
1997 yılında bu zor hastalıkla uğraşan doktorlar, hasta yakınları ve diğer sağlık çalışanları ile birlikte kuruldu. Dayanışma, hastalıkla başa çıkmayı kolaylaştırma, birbirine destek olma gayreti içinde, hastaların ve hasta yakınlarının, bu hastalıkla uğraşan tüm ailelerin yaşam kalitesini artırmaya çalışıyor. Alzheimer Hastalığı hakkında bilgi birikimini ve toplumsal farkındalığı artırmaya gayret ediyor. Kurulduğundan bu yana TAD Ankara, Mersin, İzmir, Eskişehir, Denizli, Burs, İstanbul, Konya ve eklenen diğer şubeleri ile hizmet veriyor. Seminerler, kongreler, halk toplantıları düzenleyerek ilgililerin bilgi birikimini artırıyor. Alzheimer hastaları ve aileleri için destek kursları, hasta yakını grup toplantıları, uzmanlarla buluşma toplantıları, psikologlarla görüşmeler, özel eğitimler düzenleyerek destek oluyor. Ücretsiz “Evde Bakım Hizmeti” ile dışarı çıkamayan hastaların evlerine gidiyor ve açtığı “Gündüz Yaşam Evi” ile de hem hastaların hoşça, verimli vakit geçirmesini hem de ailelerin biraz nefes almasını sağlıyor.
Alzheimer hastalığı günümüzde orta yaşın üstünde herkesi tehdit ediyor maalesef. Giderek sayıları artan hastalar, aileleri ve kendimiz için yapılacaklar var.
ALZHEİMER SOHBETLERİ
Merkezi Okmeydanı’nda bulunan Türkiye Alzheimer Derneği, toplumu bilinçlendirmek amacıyla Kadıköy Belediyesi Halis Kurtça Kültür Merkezi’nde toplantılar düzenliyor. “Çay Saati” olarak düzenlenen toplantılarda konusunda uzman kişiler Alzheimer hastalığı hakkında bilgiler veriyor. Hem hastalıkla hem de toplantılarla ilgili ayrıntılı bilgi 0212 224 41 89 numaralı telefondan ya da www.alzheimerdernegi.org.tr adresinden alınabilir.
Merdivenköy’deki Halis Kurtça Kültür Merkezi’nde düzenlenen Salı Toplantıları-Çay Saati’nin programı şöyle:
10 Mart 2015 / 14.00-16.30 Alzheimer Hastalarında Davranışsal Sorunlarla Nasıl Baş Ederim? - Doç. Dr. Gülsen BABACAN
24 Mart 2015 / 14:00-16:30 Sohbet ve Danışma - Uzm. Psk. Ayşe ÖZALKUŞ ŞAHİN
14 Nisan 2015 / 14:00-16:30 Alzheimer Hastalarına Bakım Verenlere Sorunlar ve Çözüm Önerileri - Huriye BALLISOY
28 Nisan 2015 / 14:00-16:30 Sohbet ve Danışma - Uzm. Psk. Ayşe ÖZALKUŞ ŞAHİN
12 Mayıs 2015 / 14:00-16:30 Alzheimer Hastası İle İletişim, Günlük Yaşamı Kolaylaştırıcı İpuçları - Uzm. Dr. Deniz BÜYÜKGÖK
26 Mayıs 2015 / 14:00-16:30 Sohbet ve Danışma - Uzm. Psk. Ayşe ÖZALKUŞ ŞAHİN
9 Haziran 2015 / 14:00-16:30 Yatağa Bağımlı Alzheimer Hastalarının Evde Bakımı, Oluşan Sorunlar ve Çözüm Önerileri - Hemş. Gülhan BEKLEVİÇ