En sık karşılaşılan kronik hastalıklardan biri de astım. Türk Toraks Derneği'nin ulusal astım rehberi verilerine göre dünyada 300 milyondan fazla, Türkiye'de ise yaklaşık 4 milyon kişi astım hastası. Biz de 3 Mayıs Dünya Astım Günü nedeniyle görülme oranı artan ve çok sayıda kişiyi etkisi altına alan astım hastalığı hakkında merak edilen konuları Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nde Göğüs Hastalıkları Uzmanı olan Doktor Zekai Tarım'a sorduk.
Astım ile alerjik astımın tanımını yapabilir misiniz?
Astım, doğrudan ya da dolaylı uyaranlara karşı gelişen, bronşların aşırı duyarlılığı ile ilişkili, hırıltılı solunum, öksürük, nefes darlığı ve göğüste sıkışma hissi gibi semptomlarla seyreden kronik bir hava yolu hastalığıdır. Alerjik astım en kolay tanınan astım tipidir. Daha çok alerjenlerin tetiklediği bir astım tipidir. Genellikle çocukluk çağında başlar. Hastaların büyük çoğunluğunda egzama, alerjik rinit ya da gıda veya ilaç alerjisi gibi hastalıklara yönelik geçmiş ve/veya aile öyküsü mevcuttur.
Astım nedenleri ve belirtileri nelerdir?
Astım oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol aldıkları bilinmesine karşın oluşma mekanizmaları henüz tam açıklığa kavuşmamıştır. Hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve öksürük gibi solunum semptomları ile seyreder. Hastalar daha çok nefes verirken oluşan bir sıkışma ve nefes darlığı hissinden bahsederler. Yakınmalar ataklar şeklinde gelir, kendiliğinden veya tedaviyle geçer. Hastalık kişiye özgü değişken klinik tablolar ve dereceler gösterebilir.
Astımı tetikleyen risk faktörleri nelerdir?
Genellikle ev tozu akarları, ev hayvanları (kedi, köpek), küf mantarları, polenler gibi alerjenler; hava kirliliği, sigara ve kimyasallar gibi irritanlar; egzersiz, hava değişimi veya solunum yolu enfeksiyonları gibi çeşitli faktörler astımı tetikleyebilir.
Astım tanısı nasıl konur ve tedavisi nasıl yapılır?
Astım tedavisinin başarılı olması için astım tanısının doğru konması çok önemlidir. Doğru tanı için, hırıltılı solunum, nefes darlığı, öksürük, göğüste sıkışma hissi gibi solunumsal semptomların karakteristik seyrinin ve değişken hava akımı kısıtlanmasının gösterilmesi gereklidir. Hava yolu kısıtlanmasının gösterilmesi için elimizdeki en iyi tanı aracı solunum fonksiyon testleri dediğimiz spirometrik incelemelerdir. Hastaya derin nefes aldırıp hızla nefesini sonuna kadar verdirdiğimizde saptadığımız hava akımı kısıtlanması ve bunun bronş açıcı ilaçlarla veya astıma yönelik tedavilerle düzelebilir olduğunun gösterilmesi tanı koydurucudur. Ayrıca kan tetkiklerinde alerjik yapıyı gösteren bazı testler tanıya yardımcıdır.
Astım tedavisinin amacı, risklerin gözetilerek klinik kontrolün sağlanması ve bunun sürdürülmesidir. Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar kontrol edici ve rahatlatıcı (semptom giderici) ilaçlar olarak iki gruptadır. Kontrol edici ilaçlar esas olarak astımın tedavisi ve kontrol altında tutulmasını sağlamak üzere her gün ve uzun süreli olarak inhalasyon yoluyla kullanılan kortizon ve uzun etkili bronş açıcı ilaçlardır. Rahatlatıcı ilaçlar ise acil durumlarda kullanılan ve hızla etki ederek bronş tıkanıklığını düzelten, semptomları gideren ilaçlardır.
Astım hastaları günlük yaşamlarında nelere dikkat etmeliler?
Astım kronik bir hastalık olduğu için hastaların takip ve tedavi konusundaki eğitimi, ilaçları doğru kullanmaları ve hekimleri ile olan işbirliği çok önemlidir. Hastaların günlük yaşamda sigara, kirli hava, alerjenler ve solunum yolu enfeksiyonları gibi tetikleyici faktörlerden kaçınmaya özen göstermesi gereklidir.
Korona virüsünden korunmaları için astım hastalarına ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Astım kronik bir hastalık olduğundan, korona virüsü enfeksiyonu için risk grubudur. Hastalık daha ağır seyredebilir. Hastaların ilaçlarını düzenli kullanması, ataklardan kaçınması, sosyal izolasyon kurallarına uyması, kendilerinde solunum yoluyla ilgili öksürük, boğaz ağrısı, ateş, solunum sıkıntısı gibi herhangi bir semptom olduğunda hekimleri ile iletişime geçmeleri önerilir.