Bağışıklık sistemi, farklı savunma mekanizması ile insanoğlunu hasta eden ve enfeksiyona yol açabilen virüs, bakteri, mantar ve parazit gibi mikroorganizmaların zararlarına karşı korumaktadır. Sağlıklı bir vücut; karşılaştığı kötü bakterilerle bağışıklık sistemi sayesinde savaşmaktadır. Bu savaşın kaybedildiği durumlarda da hastalık durumu ortaya çıkmaktadır.
Bağışıklık sisteminin görevi yabancı organizmaların vücuda girmesini engellemek, eğer mikroplar vücuda girmişse bunları yok etmek, yayılmalarını engellemek ya da geciktirmektir. İmmün sisteminin en önemli özelliklerinden biri de kendisine yabancı milyonlarca değişik mikrobu tanıma ve ayırt edebilme yeteneğine sahip olmasıdır. Görevli olan tüm hücreler, ilk karşılaştığı yabancıyı görür, belleğine kaydeder ve daha sonra gördüğünde de savaşır. Bağışıklık sistemi yaşam boyu bu görevi sürdürür ancak bazı koşullarda yardıma gereksinim duyabilmektedir.
Bir hastalık tablosu ele alınırken, var olan tüm belirtiler bütüncül olarak değerlendirilmeli, kişinin; hormon dengesi, ağız sağlığı, bağırsak sağlığı, ağrı durumları, alerjileri, uyku düzeni ve vücudun verdiği tepkiler araştırılmalıdır. İnsanın davranışlarının sağlığına, sağlığının davranışlarına etkileri, fiziksel hareketliliği, beslenme biçimi ve durumu hastalık oluşumunun ilk andan son hastalık tablosuna kadarki basamakları belirlenir. Tedavi sürecinde ise yaşam tarzı ve beslenmede yapılması gereken değişiklikler hastanın hayatına kademeli olarak geçirilir. Vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineraller tespit edilerek kişinin sağlığına tekrar kavuşması sağlanır. Kişinin sağlığına kavuştuktan sonra tekrar hasta olmamak için bağışıklık sistemini her zaman güçlü tutması gerekmektedir.
1-Açık havada doğal bir şekilde beslenen hayvanlardan elde edilmiş et ve süt ürünleri tüketilmelidir. Ayrıca kısık ateşte uzun süre pişirilerek elde edilen kemik ve et suları hasarlı olan bağırsak duvarını iyileştirerek bağışıklık sistemini destekler.
2- Soğan, sarımsak, pırasa, kereviz, balkabağı gibi prebiyotik içeren besinler bol bol yenmelidir.
3- Taze sıkılmış sebze suları vücutta birikmiş ağır metal ve toksin atıklarını temizler.
4- Düzenli olarak maydanoz, roka, kişniş, yeşil soğan gibi yeşil yapraklı sebzeler tüketilmelidir. Bu sebzeler aynı zamanda alkali oldukları için vücudun pH dengesini de koruyarak zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller.
5- Probiyotik besin destekleri, ev yapımı yoğurt, kefir ve turşu gibi doğal fermente gıdalar tüketilmelidir.
6- Zeytinyağı, kabuklu yemiş, balık ve tohum yağları soğuk sıkım şeklinde kullanılmalıdır.
7- Günde 1,5- 2 litre su içilmelidir.
8- Açık ve temiz havada düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır.
9- Yeterli ve düzenli uyku, bağışıklık sistemini güçlendirir.
10- Nisan ve ekim ayları arasında güneş ışınlarının yeryüzüne dik olarak düştüğü 11.00-15.00 saatleri arasında 20 dakika güneşlenmek bağışıklık sistemi için önemli olan D vitamini sentezi için gereklidir.