“Böbrek muazzam bir organ”

Nefroloji Uzmanı Gökhan Temiz, “Ezbere antibiyotik ve ağrı kesici kullanılıyor. Bunlar böbrekleri bozabiliyor” diyerek böbrek sağlığının önemine dikkat çekiyor

07 Şubat 2019 - 13:27

Hayatımızı iyi bir şekilde sürdürebilmemizin en önemli koşulu kuşkusuz ki sağlıklı olmak. Bu nedenle organlarımızın sağlığı da bizim için hayati önem taşıyor. Biz de Gazete Kadıköy olarak Memorial Ataşehir Hastanesi’nden Nefrololji Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Temiz’den siz okurlarımız için böbrek sağlığı hakkında aydınlatıcı ve yol gösterici bilgiler edindik.

Böbreği tanımlamak için neler söylersiniz?

Muazzam bir organ olarak tanımlayabilirim. Çünkü sadece kanı temizleyip gereksiz maddeleri vücuttan atmıyor aynı zamanda hormonal bir görevi var. D vitamini dahil olmak üzere kan yapımını sağlayan pek çok madde salgılıyor. O yüzden bir böbreğin çalışma fonksiyonu yüzde sıfır olmadan herhangi bir sebepten dolayı kolay kolay alınması taraftarı değiliz. Çünkü süzme fonksiyonu bitse bile hormonal fonksiyonu iyi kötü devam ettiği için son dakikaya kadar işimize yarayan bir organ. Hayati organlar deyince aklımıza kalp, beyin ve akciğer gelebilir ama bunlar kadar öneme sahip bir organ. Kalp ve böbrek birbiri ile çok ilintili. Herhangi birisinin bozukluğu diğerini hemen etkileyebiliyor. O yüzden vücuttaki en önemli hayati organlardan bir tanesidir. 

Çocukların böbrek sağlığı için nelere dikkat edilmeli?

Anne karnındaki dönemden başlayarak böbrek hastalıklarının bir kısmını tespit edebiliyoruz. Annenin gebeliği sırasında amniyon sıvısının azlığına ya da çokluğuna göre bazı böbrek hastalıklarının tanısını ya da en azından ileride sorun olup olmayacağını öngörebiliyoruz. Bunun haricinde prematüre doğumlar artık en azından bazı grup böbrek hastalıkları için risk faktörü olarak kabul ediliyor. Örneğin prematüre çocuğu olan ailelerin çocuklarının böbrek fonksiyonlarını aralıklı olarak kontrol ettirmelerinde fayda var. Bir ailede böbrek  hastalığı veya böbrek yetmezliği öyküsü var ise bu ailedeki çocukların  ultrason, idrar ve kan tahlili gibi taramalarının yaptırılması gerekir.

“ÖNGÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL”

Böbrek yetmezliği nedir?

Bunu ikiye ayırabiliriz. Bir akut dediğimiz bir süre içerisinde gelişmiş birkaç günden tutun birkaç haftaya kadar süren daha öncesinde böbrek fonksiyonunun tamamen normal olduğu bir grup hastalık var. Buna pek çok şey neden olabilir. Örneğin içtiğiniz bir tane ağrı kesiciden tutun da çektirdiğiniz ilaçlı bir filmde kullanılan bir madde de akut böbrek yetmezliğine neden olabilir. Kronik böbrek yetmezliğini ise böbrek fonksiyonlarının 3 aydan daha uzun bir süre kalıcı ve geri dönüşümsüz olarak bozulması olarak tanımlıyoruz. Bunun değişik evleri var tabi ki. Son evresi artık diyaliz ve böbrek nakli gerektiren evre oluyor. Akut böbrek yetmezliğini kişinin yakalanıp ya da yakalanmayacağını sağlıklı iken öngörmeniz bazı durumlar dışında çok mümkün değil. Ama kronik böbrek yetmezliğinin en önemli nedeni şeker hastalığı ve tansiyon. Ülkemizde de dünyada da şeker ve tansiyon en önemli sağlık problemi içerisinde yer alıyor. Örneğin bebeklik döneminde şeker hastalığına yakalanan çocukların muhtemelen gençlik döneminde de eğer kontrolsüz gidiliyorsa böbrek yetmezliğine yakalanma oranları çok yüksek. Şeker hastalığını ve tansiyonu önlediğiniz zaman aslında yüzde 60 ile 70 vakayı engellemiş oluyorsunuz. Tip 2 diyabeti olan hastaların en azındna altı ayda bir eğer her şey yolunda ise böbrek fonksiyonlarına, idrarda proteinlerine baktırmalarında ve ultrason ile de takiplerini yaptırmalarında fayda var.

Böbrek nakli nasıl bir süreç?

Dünyada nakil için bekleme sıraları ne yazık ki kabarık. Özellikle bizim ülkemizde kadavradan bağışlar çok düşük. Canlıdan bağış oranı ise dünya ortalamasının üstünde. Yan etkisi çok olan ilaçların kullanımı söz konusu olsa bile böbrek yetmezliğinin tedavisi böbrek nakli. Süreç açıkçası eskiye göre zor değil. Eğer kişinin kan grubuna uyan bir vericisi var ise ve bu vericinin nakle engel tıbbi bir durumu yoksa tahliller ve tetkikler yapılarak vericiye tepeden tırnağa ayrıntılı bir şekilde bakılıyor. Kişi nakle hazır bir hale geliyor. Asıl mesele nakilden sonraki süreç. Bazı hastalarımız şöyle bir algıya düşebiliyorlar; Ben nakil oldum her şey bitti. Değil, tamamen farklı bir dünya başlıyor. Böbrek hayati fonksiyonlara sahip çok nazlı bir organ. Kesinlikle dikkatsizliği ve ihmali kabul etmiyor. O yüzden kişinin ilacını kesinlikle aksatmaması ve belli saat aralıklarında alması gerekiyor. 

“EZBERE ANTİBİYOTİK KULLANMAYIN”

Böbreklerimizde bir sorun olduğunu nasıl anlayabiliriz?

Ani olarak vücutta su toplaması, yüzün ve gözün şişmesi, normal kilosu 60 olan bir insanın birkaç haftada 65 ya da 70 kiloya çıkması, idrar miktarının azalması, hiçbir şey ile açıklanamayan şiddetli bulantı ve  kusmanın olması, iştahsızlık, ciltte yeni başlayan bir kaşıntı ve ciltte renk değişikliği  böbrek hastalıkları açısından  hep alarm semptomlar. Bu durumlara yakalanan kişilerin tetkik açısından bir nefroloji uzmanına başvurmasında fayda var.

Böbreklerimizi nasıl korumalıyız?

Şeker hastalığı ve tansiyon böbrek yetmezliğinin en önemli nedenleri arasında olduğu için bu hastalığa sahipsek böbreklerimizi korumak için önlemimizi almalıyız. Tuz tüketimini en aza indirmemiz gerekiyor. Onun dışında uygunsuz bir ilaç kullanımı mevcut. Ezbere antibiyotik ve ağrı kesici kullanılıyor. Bunlar böbrekleri bozabiliyor. O yüzden antibiyotik ve ağrı kesici kullanımına dikkat edilmesi gerekiyor. Aile öyküsü olan kişilerin muhakkak kontrol altına alınması gerekiyor. Su tüketimi belli bir seviyede tutulmalı. Spor her şey için iyi. Yürüyüşün, yüzmenin ve pilatesin faydası var. Fitness için maalesef poretin tozu ya da hormonal destek gibi katkı maddeleri kullanılıyor. Buna bağlı olarak da böbreklerin ve karaciğerin bozulduğunu görebiliyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmamak gerekiyor.


ARŞİV