“Beslenme kilidinin anahtarı elimizde”

Yediklerimiz ve içtiklerimiz bağırsaklarımızı nasıl etkiliyor? Gaps nedir?  Gaps beslenme şekli nasıldır?

26 Nisan 2018 - 14:51

Yediklerimiz ve içtiklerimiz “ikinci beyin” olarak tanımlanan bağırsaklarımızı nasıl etkiliyor? Gaps nedir?  Gaps beslenme şekli nasıldır? Soru cümlelerini art arda sıralamak ve yeni sorular üretmek mümkün. Biz de sizler için kafamızdaki bu soru işaretlerine cevap bulmak için Diyetisyen Ceren Çetin’le konuştuk.

İlk öncelikle Gaps’in tanımını yapar mısınız?

Bağırsak sağlığı için birinci ve en temel nokta bağırsak florasındaki bakteri dengesini sağlamaktır. Bağırsaktaki iyi ve kötü bakterilerin dengesinin bozulması sonucu yaşanan bağırsak sendromuna Gaps adı verilir. Sağlıklı bir bağırsakta faydalı bakterilerin oranı yüksek, hastalık yapıcı bakteri ve mantarların ise daha düşük seviyede olması gerekir.

Bağırsak florasına neler zarar verir?

Bağırsak floramız sürekli olarak tehlikelerle karşı karşıya kalmakta. Kontrolsüz ilaç kullanımı bu tehlikelerin arasında yer almakta. Özellikle antibiyotiklerin yararlı bakteriler üzerinde yok edici etkisi vardır. Antibiyotikler, bakteri, virüs ve mantarları iyi huyludan kötü huyluya dönüştürür ve dokulara saldırıp hastalık yaratma yeteneği kazandırır. Ayrıca ağrı kesiciler de florayı bozuyor. Tifo, kolera, dizanteri gibi bulaşıcı hastalıklar, ameliyat, kemoterapi, hormon tedavisi ve radyoterapi,  işlenmiş ve şekerli karbonhidratların tüketilmesi, aç kalmak ve aşırı yemek gibi daha birçok etken floraya zarar veriyor.

Bağırsak dengesinin bozulması sonucu ortaya çıkan hastalıklar hangileridir?

Bozuk bağırsak florası nedeniyle beynin toksinlenmesine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar içerisinde, otizm, şizofreni, epilepsi, depresyon, dikkat eksikliği, panik atak ve öfke problemleri,  organların ve dokuların toksinlemesine bağlı olarak da akne, astım, çölyak, eklem ağrıları, migren, gastrit, ülser, reflü, kabızlık, sedef gibi birçok hastalığın yer aldığı söylenmekte.

Bağırsakta denge kurmak adına uygulanan Gaps diyeti nasıl ortaya çıktı?

Nöroloji uzmanı olan Doktor Natasha Campbell McBride’ın otizmli olan oğlunu iyileştirmek adına uyguladığı bir beslenme şekli olarak ortaya çıktı. Yurt dışında uzun yıllardır gündemde olan Gaps diyeti, ülkemizde de son üç yıldır yaygınlaşmaya başladı. Campbell’a göre otizme, hasarlı ve geçirgen bağırsak nedeniyle toksinlerin, ağır metallerin, katkı maddelerinin ve iyi sindirilmeyen besinlerin bağırsak duvarından kana ve kan yoluyla da beyne girmesi sonucu oluşan toksinlenme neden olmakta.

 Gaps beslenmesinde hangi besinler önceliklidir?

Bağırsak duvarının iyileşmesinde kemik suyunun rolü çok büyüktür. Fakat 12 saat kısık ateşte kaynayan kemik suyundan bahsediyoruz. Bu şekilde kemiğin yapısında bol miktarda bulunan jelatin, doğal yağlar, mineraller, vitaminler bağırsak duvarının onarılmasında ve bağırsak duvarında astar oluşumunda son derece önemlidir. O yüzden kemik suyu beslenmede hep başroldedir ve beslenmenin her aşamasında vardır. Probiyotik besinler de çok önemlidir. Özellikle ev yoğurdu,  peynir altı suyu ve yoğurdun suyu. Turşularda önemli bir yere sahiptir. Fakat sirkeden yapılmamış turşu olmalı. Sirke ilavesi olduğu zaman sebze fermantasyon işlemini gerçekleştirmiyor. İyi bakteri grubu üremiyor. Hindistan cevizi yağı, avakado, bal kabağı, kırmızı pancar ve yer elması da beslenme için gerekli besinler arasında yer almakta. Kısacası kemik suyu ve probiyotikler ve fermente sebze Gaps beslenmesinin kilit noktaları. Diğer besinler ise; Hastaların gösterdiği reaksiyonlara göre beslenmeye dahil oluyor. Çünkü diyet kişisel bir durumdur.

Gaps beslenme şekliyle nasıl sonuçlar alıyorsunuz?

Bir hafta içerisinde 80’e yakın hasta görüyoruz. Otistik çocuklarda göz kontağının tekrardan başladığını ve adaptasyonun çok arttığını gözlemliyoruz. Olumlu geri dönüşler bizi mutlu ediyor. Çocuklarda daha iyi geri dönüşler alabiliyoruz. Çünkü çocuklar beslenmeyi benimsemeye daha yatkınlar ve bu beslenme şeklini bir yaşam biçimi olarak kabul edebilirler. Ama yaş arttıkça beklentimiz düşüyor.


ARŞİV