Korona virüsüyle mücadelede en çok tartışılan konulardan biri olan ilaç kullanımı kafa karışıklığı yaratıyor. Kimi hastalar devletin verdiği ilaçları düzenli olarak kullanırken, kimileri kullanmamayı tercih ediyor. Öte yandan hastalığa iyi geldiği iddia edilen hurafeler de sosyal medyadan eksik olmuyor.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Recep Koç’a akıllardaki soruları sorduk.
Evet bu hastalığın şu ana kadar kesin etkili bir ilacı bulunamadı. Hastaneye yatırılan hastalarımıza, sıvı ve oksijen vermek, entübe etmek gibi destek tedavileri, sekonder enfeksiyonları engellemek amacıyla antibiyotik ve antivirütik ilaçlar, kalp krizleri, akciğer pıhtıları ve inme olaylarını engellemek amacıyla kan pıhtılaşmasını engelleyici ilaçlar kullanılıyor.
Semptomu olmayan pozitif vakalara, filiyasyon ekipleri tarafından Sağlık Bakanlığı’nın verdiği ilaçlar ücretsiz olarak dağıtılıyor. Geçen yaza kadar daha çok immün sistem hastalıklarında ve sıtmada kullanılan kinin etken maddeli bir ilaç dağıtılıyordu. Başlangıçta bu ilaç, çok etkili ve vakaların ağırlaşmasını engelleyici olarak lanse edilmişti. Amerika ve Avrupa’da yapılan araştırmalar Covid-19 hastalarında hiçbir etkisinin olmadığı, yan etkileri nedeniyle kullanılmaması gerektiği üzerinde yoğunlaştı. Ülkemizdeki enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının dernekleri ve konuyla ilgili uzmanlar da bu ilacın kullanılmaması gerektiği üzerinde fikir birliğine vardılar.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bu ilacın Covid-19 hastalarında kullanılmasına onay vermedi. Amerika Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (IDSA) de faydası olmadığı gibi ciddi yan etkileri sebebiyle bu ilacın etken maddesi olan hidroksiklorokin veya klorokini önermiyor. Yapılan birçok araştırmada Covid-19 enfeksiyonuna karşı koruyucu bir etkisi olmadığı, tedavide de yarar ve daha düşük bir ölüm oranı sağlamadığı, ciddi yan etkilere yol açtığından dolayı bu ilaç Amerika ve Avrupa’da koruyucu ve tedavi protokolünden kaldırıldı. Bizde ise hiçbir yararı olmadığı birçok dernek ve uzman tarafından kabul edilen hidroksiklorokin, Sağlık Bakanlığı tedavi rehberinden kaldırılmadığı gibi, Bakanlık tarafından pozitif çıkan hastalara da dağıtılmaya devam ediliyor. Kalp ve göz üzerine yan etkileri de bulunan bu ilacın Covid 19’da kullanılmasının bir yararı olmadığından, Sağlık Bakanlığı’nın rehberden çıkarmasını bekliyoruz.
Sağlık Bakanlığı’nın testi pozitif çıkan hastalara dağıttığı diğer bir ilaç etken maddesi favipiravir olan ve ülkemizde üretimi sağlanan bir antiviraldir. İçinde bulunulan durumun aciliyeti ve bilimsel verilerin kısıtlılığı nedeniyle, etkili olabileceği yönünde sınırlı da olsa antiviral tedavinin erken başlanmasının daha yararlı olduğunu düşünülüyor. İlacın başlangıç tedavisi sekiz tablet ile olması ve üçer tablet devam etmesi hastaların çekingen davranmasına neden olsa da hastalığın başlangıcında kullanımı yararlıdır. İshal, bulantı, gaz artışı ve karaciğer enzimleri artışları gibi yan etkileri de geçici. Gebelerde, lohusalarda ve 18 yaşından küçüklerde kullanılmamalı.
“EKİPLER EĞİTİMSİZ VE YETERSİZ”
Filyasyon ekiplerinin eğitimsizliği, yetersizliği ve vakaların çokluğu, ilaçlar dağıtılırken hastalara yararlarını ve yan etkilerini anlatmakta sıkıntılar doğuruyor. Hastaların sorularına yanıt verilemiyor. Bu da toplumda yanlış düşünüş ve söylemlere yol açıyor. Çalışanların istirahat raporları, filiyasyon ekiplerince hazırlanıyor. Hastalarımız soru ve sorunlarını aile hekimleri ile paylaşabilirler. Acil durumlarda ve ambulans ihtiyaçlarında 112 ile bağlantıya geçilebilir. İlçe Sağlık Müdürlükleri konu ile tam yetkili.
Pozitif kişilerin ve bunların temaslılarının izolasyona dikkat etmeleri, evlerinde istirahat etmeleri, bol sıvı almaları önemli. Aşırı vitaminlere, destekleyici maddelere, organik bileşimlere ihtiyaç yok ki yararları da bulunmuyor. Sosyal medyada paylaşılan, kelle paça çorbaları, tuzlu su gargaraları, buruna tereyağ sürülmesi gibi bilim ve gerçekler ile bağdaşmayan söylemlere, hurafelere de itibar edilmemesi gerek.
Covid-19 enfeksiyonları, virüs hastalığı olup, kişilerin bağışıklık yapısına bağlı olmakta ve kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Bazı kişiler ayakta, bazıları bir nezle gibi basit atlatırken, bazı kişilerde yoğun bakım ihtiyacı doğurup, ölüme kadar götürmekte. Kronik hastalıkların olması ve yaş arttıkça risk çoğaltıyor. Zatürre ve grip aşılarının yapılması bu gruplar için önemli. Kesin olarak tedavisi olmayan bir virüs hastalığı bu. Virüsün vücuttaki etkisini kaybetmesi için gereken zamana kadar semptomatik ve destekleyici tedaviler yapılıyor. Covid-19 aşıları bir umut ışığı olacak. Aşı yaygınlaşana kadar, her kişi maske, hijyen ve sosyal mesafeye dikkat etmeli, kendini ve yakınlarını korumalı.