Diyabetik böbrek hastalığı, şeker hastalarında gelişen, böbrek fonksiyonunun kronik kaybıdır. Böbreğin fonksiyon birimi glomerüllerin ciddi hasarı sonucunda idrarda protein kaybı, protein kaybı sonucu kanda albümin azalması ile vücutta ödem nefrotik sendromla sonuçlanmaktadır.
Diyabetik böbrek tanısında iki değer önemlidir; idrarda protein miktarı (şeker hastalarında yılda bir kez mikroalbüminüri yapılmalıdır.)Ve kanda kreatinin değeri protein miktarı fonksiyon gören glomerüllerin hasarını yansıtmaktadır. Serum kreatinin değeri de tahmini glomerül filtrasyon hızını göstermektedir. Kanı iyi filtre etmeyen glomerüllerin artması ile birlikte bu değer düşmektedir.
Diyabetik nefropati son dönem böbrek yetmezliğinin en önemli nedenidir. Son dönem böbrek yetmezliğinin tedavisi hemodiyaliz veya böbrek transplantıdır. Diyabetik nefropatide özellikle kalp damar hastalığı olmak üzere ölüm riski artmıştır.
Acei, arb gibi tansiyon ilaçları glomerül arterlerini genişleterek böbrek damarlarındaki basıncı azaltarak hastalığın ilerleyişini yavaşlatabilir. Glp 1 agonist ,dpp 4 inhibitörleri ve sglt 2 inhibitörleri ( diyabet ilaçları) diaybetik nefropatinin ilerleyişini olumlu açıdan etkilemektedir.
Semptomlar diyabet hastalığının başlangıcından 5-10 sene sonra başlayabilir. Gece idrara çıkma sık rastlanan ilk semptomdur. Yorgunluk, başağrısı, bulantı kusma, kaşıntı, iştah kaybı, bacaklarda şişme gibi semptomlar olabilir.
Diaybetik nefropati aşağıdaki şartlarda daha sıktır:
Kötü şeker kontrolü
Kontrolsüz yüksek kan basıncı
Tip 1dm, özellikle 20 yaştan önce
Geçmişte veya hali hazırda sigara içimi
Ailede diyabetik böbrek hastalığı varlığı
Diyabet hastalarında nefropatinin gelişimini engellemek için önerilen doktor kontrollerinin ve kan tetkiklerinin ihmal edilmemesi, şekerin regülasyonun un sağlanması, yüksekse kan basıncının normalleştirilmesi, yağ tablosunun ideal değerlere sahip olması, sigaranın bırakılması, tıbbi beslenme ile kilo kontrolü ve kişiye özgü beslenme gerekmektedir.