"Doğru beslenme ve tedaviyle diyabetin üstesinden gelebiliriz"
Türkiye’nin diyabet görülme oranı en yüksek ülkelerden biri olduğunu söyleyen Diyetisyen Hande Seven, hastalık ve tedavi ile ilgili bilgiler verdi
Diyabet, kandaki şeker düzeyini dengeleyen insülin hormonunun eksikliği ya da vücutta kullanılamaması sebebi ile oluşan kronik bir metabolizma bozukluğu olarak tanımlanıyor. Diyabet ile mücadele etmek amacı ile her sene 14 Kasım Dünya Diyabet Günü olarak kutlanıyor ve çeşitli farkındalık çalışmaları yapılıyor.
14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında gazetemize konuşan Diyetisyen Hande Seven, “Türkiye, yüzde 11,1 ile diyabet görülme oranının en yüksek olduğu Avrupa ülkesidir. Ülkemizde 6.6 milyonun üzerinde diyabetli bulunmaktadır” dedi.
Seven, “Tip-1 diyabet, pankreasta yeterli miktarda insülin üretilememesine veya hiç üretilememesine bağlı olarak ortaya çıkan bir tür diyabettir. Sürekli susama, sık idrara çıkma, aşırı yorgunluk ve kilo kaybı Tip-1 diyabetin belirtileri olarak sıralanabilir. Tip-1 diyabet, otoimmün (Bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırması) bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi, pankreasın insülin üreten hücrelerine saldırır ve onları yok eder. Bilinenin aksine Tip-1 diyabette genetik faktörlere nazaran otoimmün süreç daha baskındır” ifadelerini kullandı.
DİYABET TANISI NASIL KONULUR?
Seven, diyabetin tanısı ve tedavisiyle ilgili ise şunları aktardı: “Diyabet tanısında kullanılan en temel iki test açlık kan şekeri ölçümü ve şeker yükleme testi olarak da bilinen Oral Glukoz Tolerans Testi’dir. Sağlıklı bireylerde açlık kan şekeri düzeyi ortalama 70-100 mg/Dl arasında değişkenlik gösterir. Açlık kan şekerinin 126 mg/Dl'nin üzerinde olması, diyabet tanısının koyulabilmesi için yeterlidir. Diyabet tedavisiyle ilgili bilinmesi gerekenler ise şu şekilde sıralanabilir:
*İnsülin Enjeksiyonları
Günlük insülin enjeksiyonları, kan şekerini kontrol altına almak için gereklidir.
*Diyet Kontrolü
Diyetinize dikkat etmek, kan şekeri seviyelerinizi yönetmenize yardımcı olur. Sağlıklı kiloda olmak ve doğru beslenmek diyabet tedavisinde önemli rol oynar.
*Egzersiz
Egzersiz yapmak, vücuttaki insülinin etkisini artırır ve kan şekeri düzeylerini düşürür.
*Kan şekeri kontrolü
Kan şekerini dengeleyerek hipoglisemi ve hiperglisemi risklerini azaltmış olursunuz.
*Kalp sağlığı
Düşük doymuş yağ ve yüksek lif içeren beslenme, kalp sağlığını destekler.”
“DOYMUŞ YAĞLARDAN UZAK DURULMALI”
Diyabet hastalarının nasıl beslenmeleri gerektiği hakkında da bilgi veren Seven, “Diyabette yeterli ve dengeli beslenmek, glisemik indeksi düşük ve bol lifli olan besinler tercih etmek kan şekeri dengesinde olumlu etki gösterir. Öğün planı kişiye göre ayarlanmalı, gerekirse ara öğünle desteklenmeli. Ara öğünlere sağlıklı yağ ve protein kaynakları eklenerek kan şekerinde daha dengeli bir yükseliş sağlanabilir. Bol lifli beslenmek, günlük yeteri kadar sıvı tüketmek oldukça önemlidir. Diyette doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksek besinlerden uzak durulmalı. Bunlara örnek olarak krema, tereyağı, tavuk derisi, işlenmiş etler vs. gösterilebilir. Yemeklerde kızartma, kavurma yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılmalı. Alkol ve sigara tüketimi en aza indirilmeli. Alkol tüketildiğinde kan şekeri düşüklüğüne karşı önlem alınmalı. Glisemik indeksi yüksek besinleri (Patates, karpuz, kavun, incir vb.) olabildiğince az tüketmelisiniz” şeklinde konuştu.
Seven son olarak şunları dile getirdi: “Diyabet, toplumda sıklıkla görülen bir durumdur. Ne kadar doğru ve emin adımlarla ilerlerseniz o kadar diyabetinizi yönetebilirsiniz. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü’nde hepimizin güçlü savaşçılar olduğunu ve bunların üstesinden doğru beslenme ve tedaviyle gelebileceğimizi hatırlatmak isterim.”