Doktorlar yine nöbette
Türk Tabipleri Birliği (TTB), sağlıkta şiddet yasası çıkarılması için nöbetlere başladı. İlki Kadıköy’de yapılan nöbet eylemleri, 2012 yılında öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü 17 Nisan’da iş bırakma eylemi ile sona erecek.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), 2020 manifestosunu açıkladı ve sağlıkta şiddet yasasının bir an önce çıkarılması için nöbetlere başladı. Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleştirilen ilk nöbet, 2016’dan bu yana Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu üyesi, İstanbul Tabip Odası’nın 30 yıllık emekçisi olan, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ali Özyurt’a ithaf edildi. Nöbet, bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
TTB tarafından yapılan açıklamada sağlık hizmetini layıkıyla yerine getirebilmek için uygun ortam ve koşulların sağlanması gerekliliği üzerinde durulurken, hükümete, bakanlığa çağrı yapıldı. Şiddetsiz, toplumun sağlığını önceleyen, hekimlerin koşullarını iyileştiren, liyakata dayalı, adalet ve hukukun var olduğu, tıp eğitiminin niteliğinin yükseltildiği, hekimlerin emeklerinin karşılığını alabildiği, sağlığın hak olduğu bir sağlık sistemi istediklerini vurgulayan hekimlerin Kadıköy’de yaptığı ilk nöbette ilk sözü İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip aldı.
“Yasa çıkana kadar sürekli dile getireceğiz”
Saip, yasanın bir an önce çıkması gerektiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Bizler kamu görevi yapmaktayız ve şiddete uğradığımızda mutlaka normal şiddet olaylarından farklı davranılarak kamu hizmetinin kesilmesine neden olduğu için iki kat daha fazla cezayla cezalandırılmalı. Tabii ki şiddet yasasının çıkması da tek başına yeterli değil. Bir doktorun hastaya bakabileceği kadar sürenin ayrılması, günde 20-30’dan fazla hasta bakmamak, hastaya gerekli muayene süresinin sağlanması, gerekli hemşire, yardımcı personel desteğinin sağlanması ve çalıştığımız ortamların güvenli ortamlar olmasını istiyoruz. Bütün bu taleplerimiz için bunu sürekli dile getirmeye devam edeceğiz. Bu yasa çıkana kadar sesimizi her türlü yöntemi kullanarak duyurmaya çalışacağız.”
“Bakanlığın kitapçıklarında şakacı, alaycı tavır var”
İstanbul Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Cem Solmaz, “Şiddet dediğimiz zaman aklımıza her türlü şiddet gelebiliyor. En başta yaşamımızı en sonunda da varoluşumuzu etkileyebiliyor. Bu yüzden sadece kanayan yaramız sağlıkta şiddet değil. Şiddetin her tipine karşıyız. Bilgi şiddetine, kültürel şiddete, doğaya, hayvana şiddete, ekonomik şiddete, kadına şiddete, siyasi ve kurumsal şiddete, fiziksel şiddete ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddete karşıyız” dedi ve sözü sağlıkta şiddete getirdi: “Vatandaş, ilaç alamamaktan, tedavi sırasına, prim borcu engelinden rapor almaya her çıkan aksiliği, karşısında güçsüz bulduğu en alt kademedeki ilk kişi olan sağlık çalışanına uyguladığı şiddetle çözmeye çalışıyor. Vatandaşlara CİMER gibi olanaklar sunan siyasal iktidar, şiddet karşısında alacağı önlemleri ise es geçiyor. Sağlıkta şiddeti önleme kitapçıklarında öneri olarak sağlık çalışanlarına ‘hastalarınıza espri yapın’ denerek şakacı ve alaycı bir tavır güdülüyor.”
Nöbette konuşma yapan bir diğer isim İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu ise şunları söyledi: “Öncelikle hayatını halk sağlığına adamış Ali Özyurt’u rahmetle anıyorum. Bu akşam burada sağlıkta şiddeti konuşuyoruz. Bundan altı yıl önce TTB’nin talebiyle TBMM’de bir komisyon kuruldu. Tam da bu konu için. O komisyon rapor da yayımladı. Rapordan bir iki cümleyi paylaşmak istiyorum. Sağlık çalışanlarının çalışma düzenlerinin yeniden düzenlenmesi, sağlıkta şiddet yasasının ivedilikle çıkarılması ve ülkeyi yönetenlerin bu konudaki söylemlerine dikkat etmesi raporda dikkat çeken cümlelerdi. Altı yıl önce yayımlanan bu rapora rağmen bugün hala sağlıkta şiddet yasası mecliste tasarı halinde bekliyor. Bizler, ülkenin dört bir yanında sağlık hizmeti vermeye çalışırken, şifa dağıtmaya çalıştığımız kişiler ya da yakınları tarafından darp ediliyoruz ve bunu asla kabul etmiyoruz. Eczacılar, 24 saat kesintisiz ilaç hizmeti veriyoruz. Hiçbir güvenlik tedbirimiz yok. Her nöbetimizde ayrı vukuatlar yaşıyoruz. Sağlıkta dönüşümün aksayan tüm yönlerinin sorumluları olarak bizler görülüyoruz.”
Şiddetin rakamları
Türkiye’de her gün ortalama 40 sağlık çalışanı, fiziksel, psikolojik ve sözel şiddete maruz kalıyor. Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı uygulamaya soktuğu Alo 113 Beyaz Kod uygulamasına 2012 yılında 91 bin 355 başvururken, 2017’de bu sayı yüzde 26 artış gösterdi. Vakaların yüzde 30’una yakınında ise sağlık çalışanları doğrudan fiziksel şiddete maruz kaldı.
TTB’nin 17 Nisan’a kadar gerçekleştireceği eylem ve etkinlik programı şöyle:
8 Şubat 2020: Antidemokratik Uygulamalara Karşı Hekimler Buluşuyor
17 Şubat 2020 Basın açıklaması: Sağlıkta Şiddet Sona Ersin - İyi Hekimlik Yapmak için Hastaya Yeterli Süre
3 Mart 2020: Şehir Hastaneleri İle İlgili Eylem ve Etkinlikler
8 Mart 2020: Dünya Kadınlar Günü’nde “Kadın Hekimler de Size Rağmen Hekimlik Yapmak İstiyoruz” açıklamaları
15 Mart 2020: Beyaz Miting (Ankara)
11 Nisan 2020 basın açıklaması: TTB’nin Önerdiği “Sağlıkta Şiddete Karşı Yasa” Kabul Edilsin
17 Nisan 2020: Sağlıkta Şiddete Karşı İş Bırakıyoruz