Dr. Yazgan’dan yol gösterici bilgiler
“Halka Yönelik Ruh Sağlığı Toplantıları”nın konuğu olan Dr. Yankı Yazgan, kentte geçmiş kuşaklara göre çok karmaşık bir hayat içerisinde çocuk yetiştirilmeye çalışıldığını, bu nedenle klavuz ihtiyacının artmış olduğunu söyledi
Kadıköy Belediyesi Çocuk Koruyucu Ruh Sağlığı Merkezi ile Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Halka Yönelik Ruh Sağlığı Toplantıları”nın 15 Ocak Çarşamba günkü konuğu Psikiyatri Uzmanı Dr. Yankı Yazgan’dı. Kozyatağı Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda yapılan toplantıda Dr. Yazgan, “Göz Neredeyse Akıl Orada” başlığı altında dikkat, odaklanma ve esnek düşünebilme üzerine görüşlerini katılımcılarla paylaştı.
Yoğun bir katılımın gözlendiği salonda katılımcıların cevap aradığı soruları tek tek not alan ve konuşma akışı içinde sorulara cevap veren Psikiyatri Uzmanı Dr. Yankı Yazgan, “Çocuklarımızın hayatının üzerinde ne kadar kontrolümüz olabilir.” diyerek başladığı konuşmasına şöyle devam etti; “Etkimiz ve yetkimiz ne kadar. Katkımızı ve etkimizi bazen olduğundan büyük görme ihtimalimiz var. Ama bizim dışımızdaki etkenlerin de çok büyük rolü olduğunu hatırlamak lazım. Bazen anne, baba ve öğretmen olarak yapabileceklerimizin en iyisini ve doğrusunu yapmaya çalışıyoruz. Klavuz ihtiyacımız artmış durumda. Çünkü yaşam 30 ile 40 yıl önceki gibi değil. Kentli ve köylü nüfusu değişti. Geçmiş kuşaklara göre kentte çok karmaşık bir hayat içerisinde ve bazı açılardan daha zor şartlarda çocuk yetiştirmeye çalışıyoruz.”
“İÇGÜDÜLERİMİZ YARDIMCI OLUYOR”
Anneliğin ve babalığın ya da bir çocuğa bakım vermenin büyük bir sorumluluk olduğunu dile getiren Psikiyatrist Yankı Yazgan, “Nasıl yapacağımızı bir yerden öğrenmemiz gerektiğini düşündüğümüz ama önemli ölçüde içgüdülerimizin bize oldukça yardımcı olduğunu unutmamamız gereken bir durum. Birçok durumda çok sayıda anne ile baba düşünmeden ya da fark etmeden doğru şeyler yapıyor. Bu çok önemli bir durum. Durup düşündüğümüzde norm sınırları içinde olan herhangi bir insan doğru annelik ve babalık tavrını bulabiliyor.” dedi.
“BAKMAK ANLAMAYA ÇALIŞMAKTIR”
“Dikkat ve odaklanma neden önemli. Eğer o kısıtlıysa ve sınırlıysa karşımızdakini anlamamızı önlüyor. Onun için göz neredeyse akıl ve kalp oradadır.” diyen Dr. Yankı Yazgan, şöyle devam etti; “Nereye baktığımız önemli. Bakmak anlamaya çalışmak demek. ‘Yüzüme bakarak konuş’ dediğimizde yaptığımız şey karşımızdakinin tam konsantrasyonunu sağlamaya çalışmak. Göz teması neden çok önemseniyor. Çünkü baktığımızda hızlı bir şekilde çok şey anlıyoruz. Dikkat sürekli sabit kalabilen bir şey değildir. Dikkatin en önemli özelliği arada dağılmasıdır. Dikkat oda gibidir. Odalarımızı da sabahları devamlı toplarız. Bir saat sonra dağılıyor. Dağılıp toplanır. Ne kadar az dağılır hızlı toparlanırsa o kadar odaklısınız. Beynimizde odaklanmayı en çok besleyen farmakolojik madde dopamin özellikle yenilikle canlanan ve salınan bir kimyasal. Yenilik insanı canlandırıyor.”
“GEÇİMLİ ÇOCUKLAR BAŞARILI ”
Geçimliliğin çok önemli bir özellik olduğuna işaret eden Dr. Yazgan, sözlerine şu önemli bilgileri ekledi; “‘Bugünlük de böyle olsun, zararı yok” diyebilmek, geçimlilik, esneklik, her şeyin o anda bitmiyor olduğunu ve geleceğe inanç içeriyor. Çünkü geçimli çocuklar birçok açıdan çok başarılı oluyor. Peki, geçimliliği ne sağlıyor. Geçimli olmak için nasıl olmak gerekiyor. Bekleyebilen, beklemeyi öğretilen ve nerde harekete geçebileceğini kontrol edebilen en geçimli insan. Düşünebiliyor ve doğru seçeneği daha kolay bulabiliyor. Motivasyonu sağlayan ana şeylerden bir tanesi de kendini kontrol edebilme ve tutabilme becerisi.”