Eczacılar büyük miting hazırlığında

Sorunları gün geçtikçe artan eczacılar, 14 yıl sonra miting yapma hazırlığında. Ekim ayında miting yapmaya hazırlana eczacılar, yine ekim ayında yapılacak olan SGK ilaç alım protokolünde gerçekçi iyileştirmeler yapılmasını istiyor. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Arman Üney, “Bu hak arama mücadelemizde hakkımız olanı alacağımıza inanıyorum” dedi

15 Eylül 2022 - 10:25

İlaç yokluğu, eczacıların rutin ödemelerini dahi yapamayıp borç sarmalına girmeleri gibi sorunların her geçen gün daha da büyümesi, eczacıları 14 yıl sonra tekrar büyük bir miting hazırlığına soktu. Geçen ay Türk Eczacıları Birliği ve 54 bölge eczacı odasının başkanları ortak bir açıklama yapmış, sektörde yaşanan ekonomik sorunların ve ilaç krizinin görmezden gelindiğini vurgulayarak kademeli eylem planı uygulayacaklarını bildirmişlerdi.

Eczacılık tarihinin en geniş katılımlı mitingi, 21 Aralık 2008’de Ankara Kolej Meydanı’nda gerçekleşmiş, mitinge eczacılık fakültesi öğrencileri, akademisyenler ve dağıtım kuruluşlarının çalışanları da katılmıştı. O dönem ‘devrim’ diye nitelenen sağlıkta dönüşüm programının eczacılık mesleği üzerinde yarattığı tahribat, eczacıların bu mitingi düzenlemelerinin ana nedenlerinden birini oluşturmuştu.

Konuya ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney, “Bu hak arama mücadelemizde hep birlikte tek ses tek yürek olarak hakkımız olanı alacağımıza inanıyorum.” dedi.

“ECZACILAR KADERİNE TERK EDİLDİ”

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney, konuyla ilgili şunları dile getirdi: “Eczacılar herkesin en kolay ulaştığı birinci basamak sağlık danışmanları, eczaneler de birinci basamak sağlık merkezleridir. Türkiye’nin dört bir yanında hizmet sunan eczacılar ve eczaneler, sorumluluklarının bilincinde, toplum sağlığını koruma ve geliştirme ana hedefiyle eczacılık mesleğini onurlu bir şekilde sürdürebilmek için var gücüyle çalışmaktadır. Eczacılar, vatandaşın sokağındaki, mahallesindeki en yakın sağlık danışmanları olarak yıllardır kamu yararına bir hizmet sunuyorlar. Ancak kamu otoritesi nezdinde eczacılık mesleği ve eczacılar hak ettiği değeri göremediği gibi bugün gelinen noktada aynı zamanda kamuya kaynak aktaran, kamunun da yükünü üstüne almış bir duruma gelmiştir. Toplumun kaliteli ve güvenilir ilaca erişiminde tek nokta olan eczaneler üst üste gelen ve giderek artan sorunlar nedeniyle kaderine terk edilmiş durumdadır.”

“EKONOMİK ÇIKMAZLAR SEKTEYE UĞRATIYOR”

Her iki eczaneden birinin kapanma tehlikesi yaşadığını belirten Üney, “Ülkemizde 45 bini aşkın eczacı ve 80 binden fazla eczane çalışanı bulunmaktadır. Aileleri dâhil edildiğinde yaklaşık 500 bin kişiyi etkileyen bir sektörden bahsetmek mümkün. Pek çok kişi için istihdam ve gelir kapısı olan eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir ekonomik tehdit altında. Her iki eczaneden biri kapanma riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Bu ekonomik çıkmazlar eczacıların birinci basamak sağlık hizmet sunucusu rollerini yerine getirme süreçlerini sekteye uğratıyor. Kaliteli ve kesintisiz bir sağlık hizmet sunumu için eczacıların yaşamakta olduğu sıkıntılara acilen çözüm üretilmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Üney, “Türk Eczacıları Birliği olarak bugüne kadar yetkili tüm mercilere bilgi notları ile sayısal veriler ve eczanelerin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazı detaylı şekilde aktardık, gerçekçi ve günün koşullarına uygun düzenlemeler yapılması talep ettik. Ancak Temmuz ayında yapılan son İlaç Fiyat Kararnamesi, 13 yıldır güncellenmemesinin yarattığı yıkımı ortadan kaldıracak bir içeriğe ne yazık ki sahip değildir. Ülkemizde 28 bin 700 eczane, hizmet sunmak, eczanelerini kapatmamak için ayakta kalma mücadelesi vermektedir. Aynı şekilde geçen ay yayımlanan Sağlık Bakanlığı Ek Hizmet Yönetmeliği ile kamuda görev yapan meslektaşlarımız da mağdur edilmiştir. Türk Eczacıları Birliği olarak daha önce de ifade ettiğimiz gibi akademik geçmişleri ve görev yerlerinde aldıkları risk itibariyle stratejik personel statüsünde çalışan meslektaşlarımız bu yönetmelik ile yok sayılmıştır. Bu haksız uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Türk Eczacıları Birliği sağlık sisteminin gizli kahramanları olan kamu eczacılarının yaşadığı ücret adaletsizliğini derinleştiren, sağlık personeli arasındaki çalışma barışını bozan bu düzenlemenin iptali için konuyu yargıya taşımış durumdayız.” dedi.

“ECZACIYA HAK ETTİĞİ DEĞER VERİLMELİ”

Eczacılara hak ettiği değerin verilmesi gerektiğinin altını çizen Üney, “Haziran ayında Konya’da düzenlediğimiz ve 54 bölge eczacı odamızın başkan ve yöneticilerinin katıldığı bölgelerarası toplantımızda üzerinde uzlaşılan ortak irade, her alanda eczacılar hak ettiği değeri alana kadar birlikte mücadele kararlılığıdır. Eylem sürecimizin ana fikrini de ‘Eczacıya Hak Ettiği Değer Verilmelidir’ mesajı oluşturmaktadır.” dedi ve yerine getirilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

•          Eczacıların hak ettiği değeri görmeleri ve tüm eczacıların ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için tüm sistemin düzenlenmesine ihtiyaç var.

•          İlaç Fiyat Kararnamesi (İFK)’da ve SGK ilaç alım protokolünde düzenleme gerekiyor. Günün koşullarına yanıt vermeyen İFK, tüm tarafların görüşleri alınarak bütünsel bir bakış açısıyla yeniden kurgulanmalı. Enflasyon, ilaç fiyat artışları ve yeniden değerleme oranı gibi bir standartla güncelleme yapılacak bir modele ihtiyaç var.

•          Ekim ayında yenilenecek SGK ilaç alım protokolünde gerçekçi iyileştirmeler yapılmalı.

•          İlaç yoklukları nedeniyle eczacı ile hastayı karşı karşıya getiren sorunlara temelden çözümler bulunmalı, hastanın cebinden ödemek zorunda kaldığı fiyat farklarının oluşmaması sağlanmalı.

•          Kamuda çalışan eczacıların özlük hakları ve çalışma koşulları iyileştirilmeli, kamuya yeterli eczacı istihdamı sağlanmalı, kamudan emekli eczacıların özlük haklarındaki iyileştirmelerin artması gerekiyor.

•          Hem sunulan sağlık hizmetinin kalite ve etkinliğini artıracak hem de eczacılar için can suyu olacak şekilde eczane ekonomilerinin sadece ilaç fiyatına bağlı bir yapıdan uzaklaştırılmasına yönelik yeni bir eczacılık hizmet modeli için çalışmalar başlatılmalı. Sunulan hizmetler karşılığı eczacılara hak ettikleri meslek hakkı verilmeli.

•          Eczane ekonomilerinin ve eczacıların sunduğu istihdam alanlarının farklı katkı ve hibelerle desteklenmesine yönelik kalıcı modeller geliştirilmeli.

“HEP BİRLİKTE TEK SES OLACAĞIZ”

Üney son olarak şunları dile getirdi: “Şu aşamada Bölge Eczacı Odalarımızla birlikte bölgelerde toplantılar yapıyor, ekim ayında Ankara’da düzenleyeceğimiz Büyük Eczacı Mitingi için yoğun bir şekilde hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. İlaç eczacılık sektöründe farklı alanlarda hizmet sunan 45 bini aşkın meslektaşımız, bize destek olan personellerimiz, eczacılık fakültelerinde okuyan genç meslektaşlarımız ve ailelerimizle birlikte gerçekten büyük bir ailenin fertleriyiz. Ve bu hak arama mücadelemizde hep birlikte tek ses tek yürek olarak hakkımız olanı alacağımıza inanıyorum.”

 


ARŞİV