Uluslararası Eczacılık Federasyonu’nun (FIP) 2009 yılında İstanbul’da düzenlendiği kongresinde aldığı kararla, 25 Eylül küresel çapta “Dünya Eczacılık Günü” olarak kutlanıyor. Peki eczacılar ile eczacılık fakültesinde okuyan öğrenciler ne gibi sorunlar yaşıyor. Gün vesilesiyle Eczacılar Sağlık Kültür Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı Genel Sekreteri Eczacı Osman Tosun ile eczacıların yaşadığı sorunlar ve sorunların çözüm yollarını konuştuk.
Eczacıların yaşadığı en can alıcı sorunlar neler?
Eczacılar, sabah kepengi açtığı andan itibaren hayatın tüm zorluklarıyla yüzleşiyor. Bir tarafta halkın “ilacım var mı?” umudu ile sorduğu soru, diğer tarafta günbegün ağırlaşan ekonomik yükler… Gelirlerimiz yıllardır enflasyonun çok altında kaldı, giderlerimizse katlanarak arttı. Artık “tahammül sınırlarını aştık” desek abartmış olmayız. En temel sorunlarımızdan biri İlaç Fiyat Kararnamesi (İFK). 20 yılı aşkın süredir doğru dürüst güncellenmeyen bu sistem, eczacının emeğini hiçe sayıyor. Hastasına şifa vermek için gece gündüz çalışan meslektaşım, ay sonunda kirasını, elektrik faturasını öderken zorlanır hale geldi. Bu yalnızca bizim değil, toplumun da sorunu. Çünkü eczacı ayakta duramazsa, halkın nitelikli eczacılık hizmetine ve ilaca erişimi engellenir; bu da büyük bir halk sağlığı sorunu doğurur.
Ayrıca meslek hakkı mücadelemiz var. Biz eczacılar, ilacın en doğru şekilde halka ulaşmasını, en doğru şekilde kullanılmasını ve takibini sağlıyoruz. Fakat devletle ilaç firmaları arasındaki pazarlıkların bedelini biz ödüyoruz. Oysa tek talebimiz, emeğimizin karşılığını almak. Bizler artık ilaç fiyat pazarlıklarını elleri kolları bağlı bekleyen bir meslek grubu olmayı değil, sunduğumuz nitelikli eczacılık hizmetinin fark edilmesini ve meslek hakkımızın teslim edilmesini istiyoruz.Yine çok ciddi bir başlık: gıda takviyeleri ve ilaç dışı sağlık ürünleri. Bugün internette ve birçok niteliksiz satış noktasında denetimsiz ürünler, halk sağlığını tehdit ediyor. İnsanlar “ilaç gibi” gördükleri ürünlerle kandırılıyor. Eczacı olarak buna sessiz kalamıyoruz, çünkü biz halk sağlığının vicdanıyız.
“İŞ KAYGISI UYKU KAÇIRIYOR”
Eczacılık fakültesinde okuyan öğrenciler ne gibi sorunlar yaşıyor? Kaliteli ve yeterli bir eğitim alabiliyor mu?
Bugün öğrencilerimizin en büyük sorunu, geleceğe dair kaygı. “Mezun olunca iş bulabilecek miyim?” kaygısı, birçok öğrencinin uykusunu kaçırıyor. Çünkü fakülte sayısı 60’a dayandı, her yıl 4 binin üzerinde mezun veriliyor. Bu sayı Türkiye için çok fazla. Akademik kadrosu ve laboratuvarı yetersiz, ilgili akreditasyon süreçlerini tamamlayamamış fakültelerden çıkan gençler, mesleğe yeterince hazırlanabiliyor mu? Kaygılarımız var. Öğrencilerimiz çok çabalıyor, ama sistem onları yalnız bırakıyor. Çoğu daha okul sıralarında “Ben bu mesleği seviyorum ama yarın bana yer var mı?” diye düşünüyor. Bu kadar emek veren gençlerimize böyle bir kaygıyı yaşatmak kabul edilemez.
Mezun olduklarında onları nasıl bir ortam bekliyor?
Maalesef genç eczacılar için tablo pek de iç açıcı değil. Kendi eczanesini açmak isteyen yüksek maliyetler yüzünden vazgeçiyor. Kamuya atamalar oldukça yetersiz. Özel sektörde bordrolu eczacıların maaşları emeğin karşılığı değil. Kamu sektöründe çalışan eczacılar da iş yükü altında eziliyor, hak ettikleri değeri göremiyor.
“HAKLAR İYİLEŞTİRİLMELİ, EMEK KORUNMALI”
Sorunların çözümü için hangi adımlar atılmalı?
İlaç Fiyat Kararnamesi güncellenmeli, kârlılık oranları enflasyona göre düzeltilmeli.
Meslek hakkı tanınmalı, eczacının emeği korunmalı.
Yeni fakülteler açılmamalı, kontenjanlar düşürülmeli.
Gıda takviyeleri ve ilaç dışı ürünler sıkı şekilde denetlenmeli.
Eczaneler birinci basamak sağlık kurumu olarak mevzuata dâhil edilmeli.
Kamu ve özel sektörde çalışan eczacıların hakları iyileştirilmeli.
Bütün bu adımlar atıldığında yalnızca eczacılar değil, toplum da nefes alacak. Çünkü eczacının güçlü olduğu yerde toplum sağlığı da güçlüdür.
* Vakıf olarak sorunların çözümü için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Eczacılar Sağlık Kültür Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı olarak, meslektaşlarımızın ve öğrencilerimizin yanında olmayı sürdürüyoruz. Burs programlarımızla öğrencilerimize umut olmaya çalışıyoruz. Bahsettiğimiz bütün bu sorunların çözümüne yönelik olarak meslek örgütlerimizle omuz omuza mücadele ediyoruz. Ayrıca hem meslek alanımızla ilgili hem de toplum sağlığına yönelik çeşitli ve ciddi projeleri hayata geçirmek adına yoğun olarak çalışıyoruz.