Erken tanı görme kaybını engelliyor!

Glokom hastalığının dünyada kalıcı görme kaybının nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığına dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Doktor Nadir Kış, “Hastalık erken dönemde hiçbir belirti göstermez. O yüzden erken tanı geri dönüşümsüz hasarı engellemek için çok önemlidir” diyor

17 Mart 2022 - 09:36

Halk arasında “göz tansiyonu” olarak bilinen glokom hastalığı dünyada kalıcı görme kaybının nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Kalıcı hasara neden olan bu hastalık, yavaş ilerlediği, erken dönemde hiçbir belirti göstermediği için erken tanı önem kazanıyor. Glokom hastalığına dikkat çekmek ve hastalık hakkında farkındalık yaratmak amacıyla 8 ile 14 Mart tarihleri arasında gerçekleşen Dünya Glokom Haftası'nda etkinlikler yapılıyor. Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği Göz Hastalıkları Uzmanı Doktor Nadir Kış ile glokom hastalığını konuştuk. 

  • Glokom (Göz Tansiyonu) nedir?  

Glokom, göz içi basıncının yükselmesi nedeniyle görme sinirinde kalıcı hasara sebep olan sinsi ve yavaş ilerleyen bir optik nöropati hastalığıdır. Dünyada kalıcı görme kaybına yol açan ikinci hastalıktır.

  • Nedenleri ve belirtileri nelerdir?

Glokomun nedenleri göz tarafından üretilen humör aköz adını verdiğimiz sıvının, trabeküler ağ yani çıkış kanallarından belli oranda çıkamaması sonucu göz içi yüksek basınç oluşması ve  oluşan göz içi yüksek basıncın görme sinirinde kalıcı hasara sebep olmasıdır. Glokom belirtileri glokomun tipine ve ilerlemesine göre değişmekte ve her yaş grubunda görülmektedir. En sık görülen açık açılı glokomda erken dönemde hiçbir belirti ve şikayet olmazken, ilerlediğinde ise görme alanında giderek daralma ve kalıcı görme kaybına yol açar.

“KIZARIKLIK, BULANIK GÖRME...”

Daha az görülen kapalı açılı glokomda ise göz içi basıncında ani yükselmeye bağlı  gözde ağrı, kızarıklık, bulanık görme, ışıklar etrafında halkalar görme gibi şikayetler olabilir.

Normotansif glokomda ise göz içi basınçları yüksek olmamasına rağmen göz sinirinin beslenmesinde bozukluk nedeniyle hasar oluşmaktadır. Belirtiler açık açılı glokoma benzer.

Doğumsal glokom yenidoğan bebekte açıdaki çıkış kanallarının yetersiz oluşumuna bağlı olarak ortaya çıkar. Gözde sulanma, ışık hassasiyeti, göz renginin seçilememesi ve ilerleyen yıllarda korneada büyüme ile kendini gösterir.

  • Göz tansiyonu kimlerde daha çok görülür? 

Aile öyküsünde glokom olan bireyler, genetik yatkınlığa bağlı olarak yedi kat daha fazla glokom gelişme riski vardır. Göz içi basıncın normal değerin üstünde olması (21 mmhg’den yüksek çıkanlar), 40 yaş üstü tüm bireyler, yüksek miyopi veya hipermetropisi olan bireyler, 

uzun süreli kortizon kullanımı, hipertansiyon, göz travması veya cerrahisi geçirmiş hastalarda; 

normotansif glokom tipi ise düşük kol tansiyonu, uyku apnesi ve damarsal hastalığı ( diyabet, kalp hastalığı) olan bireylerde daha sık görülür.

  • Yaşantımızı nasıl etkiler?

Glokom 60 yaş üstü tedavi edilebilir körlüğün en önemli nedenlerinden biridir. Hastalarda  kalıcı sinir hasarına yol açtığından görme alanında ve görme keskinliğindeki kayıplar geri dönüşümsüzdür. 

“DÜZENLİ GÖZ MUAYENESİ YAPILMALI”

  • Göz tansiyonunda erken tanının önemi nedir?

Glokomda erken tanı geri dönüşümsüz hasarı engellemek için çok önemlidir. 40 yaş üstündeki tüm bireyler her yıl düzenli göz muayenelerini yaptırmalı. Göz tansiyon ölçümü ve göz dibi muayeneleri ile kontrol edilmelidir. Aile öyküsü olan bireylerde ekstra olarak kornea kalınlığının ölçülmesi, görme alanı değerlendirmesi ve göz sinir tomografisi (OCT) yapılmalıdır.

  • Nasıl tedavi edilir? Tamamen iyileşme olur mu?

Glokomda göz damlaları tedavide ilk seçenektir. Bu ilaçlar göz içi sıvı yapımını azaltma veya sıvının dışa akımını hızlandırma suretiyle göz tansiyonunu düşürürler. İlaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda lazer trabeküloplasti yöntemi ek olarak  göz içi basıncını düşürmek için kullanılmaktadır. Açı kapanması glokomunda  yüksek göz içi basıncını düşürmek ve ileride tekrar glokom krizine girmemesi adına YAG lazer iridotomi yapılmaktadır.

Glokomda cerrahi tedavi ise göz içi sıvının dışa akımını sağlayan yöntemlerdir. En sık trabekülektomi yapılmaktadır. Uygulanan ilaç ve lazer tedavilerinin yetersiz kaldığı durumlarda planlanır. Yapılan trabekülektomi cerrahisinin yetersiz kaldığında göz içine özel tüpler (seton implant) konulmaktadır. Glokom tedavileri oluşan göz sinir hasarı kalıcı olduğundan tamamen iyileşme olmamaktadır. Hastalara tanı konulduktan sonra oluşabilecek kayıpları önlemek amaçlı takip ve tedavilerimizi düzenlemekteyiz.


 


ARŞİV