Kadınlarda en sık görülen kanser olan “meme kanseri” kadınlarda kanserden ölüm nedenlerinde ikinci sırada yer alıyor. Tüm dünyada yılda bir milyonu aşan sayıda kadında bu tanı konulurken, yine yılda 400 bini aşan sayıda ölüme neden oluyor. Ekim ayı, meme kanserinde erken teşhisin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla tüm dünyada ve ülkemizde ‘Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı’ olarak kabul görüyor. Böyle dönemlerde, ücretsiz faydalanılabilecek merkezleri duyurmak, herkesin erken teşhisle hızla tedavisine başlamasını sağlamak ve sivil veya kamu kurumlarının yaptığı farkındalık çalışmalarıyla kadınların bilinçlenmesi amaçlanıyor.
Hem tedavi hem de farkındalık çalışması yapan kuruluşlardan biri de Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi. Mamografi Merkezi, kadın hastalıkları ve meme sağlığı konularında hastalıkları erken teşhis edebilme, doğru tedaviye yönlendirebilme ve yaşam kalitesini yükseltme hedefiyle hizmet veriyor.
Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi, Eylül 2011’de hizmet vermeye başladı. Merkezde; Meme, Radyoloji ve Kadın Hastalıkları Polikliniği olmak üzere üç tane poliklinik hizmet veriyor. Kadıköy ilçe sınırları içerisinde yaşayan ve çalışan kadınlara yönelik ücretsiz koruyucu sağlık hizmetinin verildiği Mamografi Merkezi’nde meme ve serviks kanserine yönelik tedavinin kolay ve etkili olduğu erken evrelerde, kanseri yakalamak için gerekli test ve muayeneleri ücretsiz olarak yapılıyor. Merkeze başvuran 20 yaş üstü her hastaya meme muayenesi yapılırken, muayene sonucu gerekli görülen 40 yaş üstü hastalara daha ileri tetkikler (mamografi, ultrasonografi) yapılıyor. Mamografi Merkezi’nde ayrıca hastalara “kendi kendine meme muayenesi eğitimi” ve ne sıklıkla yapılması gerektiği doktorlar tarafından birebir muayene sırasında gösteriliyor.
54 BİN HASTAYA HİZMET VERİLDİ
Momografi Merkezi’ndeki kullanılan mamografi cihazı da düşük doz ile inceleme yapabilen en son teknolojik cihazlardan biri. Ultrason cihazında memeye özel ve hassas proplar ile uygulama yapılıyor. Bu incelemeler sonucunda olgular tüm dünyada kabul gören “Bırads” kriterlerine göre derecelendirilirken, şüpheli olgular ileri inceleme için ilgili meme polikliniklerine yönlendiriliyor.
Kadın Hastalıkları polikliniğinde de merkeze başvuran hastalara jinekolojik muayeneleri ve ultrasonografileri uzman doktor tarafından yapılıyor. Uygun koşulları taşıyanlardan smear testi alınıyor. Mayıs 2016’dan beri Toplum Sağlığı Merkezi’nin çalışmalarından biri olan HPV DNA testi örnekleri Kadıköy Belediyesi Momografi Merkezi’nden alınabiliyor.
Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi’nde Eylül 2011 – Eylül 2017 dönemleri boyunca 54 bin hastaya hizmet verildi. 6 yıl içinde 31 bin 955 momografi, 38 bin 851 ultrason ve 11 bin 227 smear işlemi yapıldı. Altı yıl içinde 1200 hastadan biyopsi sonucu istendi. Bu sonuçlara göre, 338 Malign (kötü Huylu tümör) 332’sinde ise Benign (iyi huylu tümör) tespit edildi.
Dumlupınar Mahallesi Dr. Erkin Caddesi’nde bulunan Mamografi Merkezi, Kadıköy’de yaşayan ve çalışan tüm kadınlara meme ve jinekolojik kanserler konusunda erken tanı ve doğru tedaviye yönlendirme hizmetlerini ücretsiz olarak sunuyor. 0216 565 66 16’yı arayarak randevu almanız yeterli!
“ERKEN TANIYLA TEDAVİ MÜMKÜN”
Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Radyoloji Uzm. Dr. Deniz Eroldu, mamografi çektirmenin hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Mamografi, meme kanseri tanısında altın standart olarak kabul edilen, düşük doz radyasyon kullanarak meme kanserini araştıran bir görüntüleme yöntemidir. Meme kanseri erken tanıyla tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tanı konan kadınların çoğu bu hastalıktan kurtulur. Erken tanı ve yeni gelişen tedavi olanakları ile son yıllarda yaşam kaybı oranı azaldı ve yaşama oranı anlamlı olarak arttı. Meme hastalıklarına erken tanı konabilmesi için 40 yaşından sonra yılda bir kez mamografi incelemesi önerilmektedir. Ancak erken görüntülemeyi gerektirecek herhangi bir risk faktörü varsa inceleme 40 yaştan önce de yapılabilmektedir. Düşük doz X-ışını kullanarak görüntü elde edilen mamografi incelemesi memenin görüntülemesi için kullanılan en temel yöntem ve tüm görüntüleme ile tanı yöntemleri içinde meme kanserini en erken saptayabilen yöntemdir. Günümüzde kullanılan dijital sistemlerle kullanılan X-ışını miktarında anlamlı azalma sağlanıyor” diye konuştu.
KİMLER YAPMAMALI?
Mamografide görüntü elde etmek için memenin görüntü detektörü ve kompresyon plakası arasında bir miktar sıkıştırılması gerektiğini de aktaran Eroldu, “Standart mamografide her memenin önden ve yandan iki farklı poz görüntüsü alınıyor. Eğer şüpheli bir bulgu varsa bu alanı daha iyi görüntülemeye ve tanı koymaya yönelik ek filmler çekilmesi gerekebilir” değerlendirmesini yaptı.
Eroldu mamografi öncesi nelere dikkat edilmesi gerektiğini ise şu şekilde açıkladı:
“Modern ve yeterli teknolojiye sahip bir mamografi cihazında sıkıştırma, sadece kaliteli bir görüntü alınmasını sağlayacak kadar yapılır. Hasta bu durumda, sıklıkla ağrı değil sadece bir miktar basınç hisseder. Eğer memelerde genel olarak ağrı duyuluyorsa, incelemenin adet döneminin ikinci haftasında yapılması rahatsızlık hissini en aza indirir. Mamografi çekimine gelirken göğüs bölgesine ve koltuk altına pudra, deodorant ya da parıltılı krem gibi kozmetik maddeler uygulanmaması gerekir. Diğer X ışını kullanılarak yapılan incelemelerde olduğu gibi gebelere veya gebelik ihtimali bulunanlara sakıncalıdır. 30 yaş altındakilere de mamografi incelemesi yapılmaz, yoğun meme dokusu duyarlılığı azaltmakta ve inceleme yetersiz olmaktadır. Bu neden ile gençlerde ilk tercih edilen yöntem meme ultrasonografisi olmalıdır.”
NELER YAPILMALI?
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser tipi olmasına rağmen toplumun büyük bir kesimi bu ölümcül hastalık hakkında detaylı bilgiye sahip değil. Meme kanseri görülme sıklığının yaşla beraber arttığına dikkat çeken Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Abut Kebudi, ’Genetik yapımızı değiştiremesek de, yaşam biçimimizi düzenleyerek genel olarak kanserden korunmak veya riski azaltmak mümkün. Bu noktada düzenli spor yapmak, stresle başa çıkabilmek, beslenmemize dikkat etmek, sigara içmemek gibi önlemler önemlidir. Meme kanserinin batı toplumlarında neredeyse 7 kadında bir görülüyor olması, erken tanının önemini arttırmaktadır. Erken tanı ile hastalıktan büyük ölçüde kurtulmak veya az zarar görmek mümkün. Ayrıca erken tanı konulduğunda uygulanacak tedaviler (cerrahi ve onkolojik ek tedaviler) de daha sınırlı olmakta ve daha iyi kozmetik sonuçlar söz konusu olmaktadır’’ açıklamasını yaptı.
Meme kanserine yakalanma riskinin kilolu (özellikle menopoz sonrası) kişilerde daha çok, spor yapan kişilerde de daha az olduğunu söyleyen Kebudi, riskleri azaltmak için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:
Her kadın 20 yaşından itibaren ayda bir (ömür boyu)kendi kendine meme muayenesi yapmalı.
20- 40 yaş arası üç yılda bir, hiç şikayeti olmasa da meme hastalıkları konusunda deneyimli bir cerraha muayeneye gitmeli.
40- 49 yaş arasında kişi riskli bir durumda değilse iki yılda bir, riskli ise yılda bir mamografi çektirmeli.
50 yaşından itibaren ise, yılda bir (bazı görüşlere göre hastanın risk durumuna göre 2 yılda bir) mamografi çektirilmeli.