“Hayatını değil, sigarayı söndür”

Sigara kullanımı, salgınla mücadeleyi zorlaştıran en güçlü etkenlerden biri olarak görülüyor. Biz de 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü’ne özel, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Okçuoğlu ve sigarayı bırakanlar ile görüştük

28 Mayıs 2020 - 15:40

Dünyada her yıl 7 milyon kişi sigaraya bağlı sebeplerden dolayı hayatını kaybediyor. Günde yaklaşık yarım paket sigara içen bir insan, her gün beynine 300 nikotin vuruşu gönderiyor. Küresel Tütün Ürünleri Raporuna göre; Türkiye sigara kullanımında onuncu sırada yer alıyor. Türkiye'de toplam nüfusun yüzde 34,6’sı sigara kullanıyor. Bu yaklaşık 25 milyon kullanıcı anlamına geliyor. Sigara dumanı hem ısısı hem de içinde bulunan çok sayıda kimyasal maddeler nedeniyle solunum yollarının koruyucu mekanizmaları üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor. Ayrıca solunum yollarında ve akciğerlerde çeşitli hastalıklar meydana getiriyor. Bu hastalıklar arasında; akciğer kanseri, kronik bronşit, astım, çeşitli enfeksiyonlar hatta alerjik rahatsızlıklar yer alıyor. Bu sebepten tütün kullanımının zararlarına dikkat çekmek amacıyla her yıl 31 Mayıs, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Dünya Tütünsüz Günü” olarak adlandırılıyor.

Peki korona virüsü salgınıyla uğraştığımız yeni dönemde sigara tüketimi virüse yakalanmamızda etkin bir rol oynuyor mu? Sigara tüketimi fazla olan bireylerde korona hastalığı nasıl ilerliyor? Tüm bu soruların cevabını Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Mehmet Okçuoğlu ile konuştuk.

“SİGARA SAVUNMA GÜCÜNÜ DÜŞÜRÜR”

İlk olarak akciğerdeki işleyiş hakkında bilgi veren Okçuoğlu, “Bu hususta öncelikle akciğerlerin görevlerini iyi tanımlamak gerekmektedir. Akciğerlerin görevi gaz alışverişidir. Oksijeni alır ve karbondioksiti dışarı atar. Bütün hücrelerin sağlıklı çalışmasını etkileyen bu durumun kontrol mekanizmalarından biri de akciğerdir. Dışarıdan bize nüfuz eden zararlı maddelere karşı hem solunum sistemini hem de bütün vücudu korur. Sigara, içerisinde birçok kimyasal içeren toksik bir maddedir. Sigara vücutta sinsi bir ilerleme kaydederek akciğer savunma gücünü yavaş yavaş düşürür. Başta solunum sistemi olmak üzere dolaşım sistemine en zararlı maddelerin başında gelir. Burundan başlayarak ağız, gırtlak, soluk borusu, bronşlar ve bronşiyallerde hasara yol açar. Halk arasında baloncuklar olarak tabir ettiğimiz, gaz alışverişi ile görevli alveollerde kalınlaşmaya yol açar ve bu durum KOAH adı verilen hastalığa sebep olur.” şeklinde konuştu.

“KORONA TEDAVİSİNİ ZORLAŞTIRIYOR”

Sigaranın korona virüsü tedavisini zorlaştırdığını söyleyen Doktor Mehmet Okçuoğlu, “Covid-19 virüsüyle temas eden her hastada farklı bir süreç gözlemlenmiştir. Süreç boyunca bulaşın ne kadar hızlı ve kolay yayıldığı göz önünde bulundurulduğunda bazı hastaların hiçbir semptom göstermeden hastalığı atlattığı, ancak bazı hastalarda ise akciğerlerde ciddi solunum zorluğu, hatta bu solunum zorlanmalarının ölüm ile sonuçlandığı görülmüştür. Burada sigaranın tedaviyi zorlaştırıcı etkisi göz ardı edilemez. Birçok kronik hastalığa zemin oluşturan sigaranın etkisiyle her hastanın bu virüs ile mücadelesi aynı şiddette kendini göstermez. Sigara kullanan bireylerde akciğerin savunma mekanizmasının güçsüzleşmesiyle birlikte, akciğerler mevcut esnekliğini de yitirir ve virüs, bakteri, mantar gibi akciğere zarar veren maddeler ile savaşmakta zorluk çeker. Görevini yerine getiremeyen akciğerler noktasında ise hastanın sağlıklı bir şekilde soluk alıp verebilmesi mümkün olmamaya başlar. Bu aşamada her ne kadar tedavi süreci işletilse de sigara kullanımı tedaviyi oldukça zorlaştıran bir etkendir.” dedi.

“AKCİĞERLERİN ÖNEMİNİ GÖRDÜK”

İnsanların salgın döneminde sigara kullanımında hassas davranması gerektiğini vurgulayan Okçuoğlu, “Covid-19 virüsü ile mücadelede akciğer sağlığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bu tehlikeli ve toksik maddenin zararlarını ve birçok hastalığa kapı araladığını her zaman söylüyoruz ama virüsün tüm dünyayı etkisine aldığı bu süreçte, buna somut olarak şahit olduk. Kendimizi ve sevdiklerimizi korumak adına sigara kullanımının etkileri ve zararları noktasında daha hassas davranmalı ve hem bireysel önlemimizi almalı hem de çevremizi bu tehlikeye karşı uyarmalıyız.” ifadelerini kullandı.

SİGARAYI NEDEN BIRAKTIM?

Sigarayı uzun bir süre hayatından çıkarmayan ve yaşadıkları birtakım rahatsızlıklar sebebiyle bırakma kararı alanlar yaşadıkları süreci gazetemiz ile paylaştı.

Sigara kullanmaya küçük yaşlarda başlayan ve 14 sene önce yaşadığı rahatsızlık sebebiyle bırakma kararı alan Hıdır Altunbaran, “Ben sigara içmeye ilkokul yıllarımda başladım ve bana bir şey olmaz düşüncesiyle 40 yaşıma kadar her gün 2 paket içtim. Fakat daha sonra yolda yürürken tıkandığımı, arkadaşlarla halı sahada maç yaparken nefessiz kaldığımı fark ettim. Nefes darlığı başlayınca bırakma kararı aldım. Sigarayı bırakmak ilk zamanlar insanda bir boşluk oluşturuyor, ben bazı zamanlar rüyamda sigara içtiğimi görüyordum. Bıraktıktan bir iki sene sonra sıkışmalarımın azaldığını, daha hızlı yürümeye başladığımı hissettim. Artık daha hızlı merdiven inip çıkabiliyor, günde 4 öğün yemek yiyebiliyorum. Birisi yanımda sigara içtiğinde kokusundan bile tiksiniyorum. Sigarayı bırakmak kesinlikle irade işi, beyinde bitirdiğiniz zaman bırakması daha rahat oluyor. Artık sigara içen yaşıtlarımdan daha sağlıklıyım.” dedi.

“VAKTİNİZİ ÖLDÜRÜYOR”

Sigaraya gençlik çağlarında başladığını belirten Engin Kılınç da, “Sigaraya genç başlamanın vermiş olduğu dinamizmle bir zararı olmayacağını düşündüm. Sigara içmek benim için psikolojik bir süreç oldu, ne zaman stres, sinir yaşasam sigara içerdim. Fakat daha sonra çevremde gördüğüm örnekler sigarayı bırakmamda etkili oldu. Bıraktıktan sonra iş yerinde kendime daha fazla vakit ayırdığımı gördüm. Çünkü her sigara içmeye gittiğinizde vakit öldürüyorsunuz. Yeme içmeyle birlikte tat alma duyularım gelişmeye başladı. Sigarayı bırakmak tamamen psikolojik bir olay. Yaşıtlarınızdan daha sağlıklı olmak istiyorsanız sigarayı hemen bırakmanızı tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.


ARŞİV