Op. Dr. Muharrem Kuzkaya dünyada en fazla tercih edilen yöntemlerden biri olan Longo tekniğiyle Hemoroid ameliyatlarının korkulu rüya olmaktan çıktığını söyledi.
Mustafa SÜRMELİ
Hemoroid halk arasında basur olarak da biliniyor. Rektal bölgede, makat içerisinde yer alan damarların zaman içinde anormal şekilde genişleyerek sarkmasıyla oluşuyor. Kalın bağırsak ile ilgili en sık rastlanılan sorunların başında kalın bağırsak kanserleri geldiğini söyleyen Özel Üsküdar Anadolu Hastanesi Başhekimi Genel Cerrahi Uzmanı Endoskopist Op. Dr. Muharrem Kuzkaya halk arasında basur olarak da bilinen hemoroidin cerrahi polikliniklerinde en sık görülen hastalıklardan biri olduğunu söyledi. Anüs ve rektum hastalıklarının da başında yer alan hemoroidin daha çok kanama ve şişip ele geldiğinde fark edildiğini belirten Op. Dr. Muharrem Kuzkaya, “Hasta, tümör mü var diye düşünüp, tümör korkusu yaşıyor. Kötü hastalıklar aklına geliyor o yüzden korkulan bir hastalık ama hemoroidin tümöre dönüşmediğini söyleyebiliriz. İlişkisi yok ama tabii ki tümör olup olmadığını anlamak için de kolonoskopik işlem yapmak gerekiyor. Özellikle 40 yaş sonrası tümör riski var” dedi. Genel cerrahlara gelen 10 hastanın 3’ünde hemoroid sorunu tespit edildiğini belirten Kuzkaya, hastalığın bir ve ikinci evresinde ameliyatı doğru bulmadığını da vurgulayarak, “40 yaştan sonra öncelikle kolonoskopi, gerekiyorsa ameliyat öneriyorum. Uluslararası literatürde bu yaşın 30’a kadar düştüğünü görmekteyiz. Zira bu yaşlarda da kalın bağırsak tümörleriyle karşılaşılabiliyor” diye konuştu.
HASTALIĞIN EVRELERİ
Bu konuda ameliyatlara girdiğini belirten Muharrem Kuzkaya, kalın bağırsakta en sık görülen hastalıklardan birinin hemoroid olduğunu, 40-50 yaşına gelmiş insanların yarısında hemoroit görüldüğünü, bunların evrelerine göre sınıflandırıldığını söyledi.
1. evrede, hemoroid dışarı sarkmıyor içerde kalıyor ama daha çok kendini kanama ile belli ediyor. 2. evrede hemoroit biraz daha büyük olup, dışarı sarkıyor ama kendi kendini içeri doğru çekiyor. 3. evre hemoroit ise dışarı çıkıyor elle içeri itmek zorunda kalınıyor. 4. evrede ise içeri itilemiyor. Kuzkaya’ya göre hastalığın üç ve dördüncü evrelerinde ameliyat söz konusu.
Hastaların en fazla makat bölgesinde kanama şikâyetiyle geldiğini, kanamanın önemli sorunlardan biri olduğunu söyleyen Op. Dr. Kuzkaya, hemoroitler ve az da olsa dışkılama alışkanlığında bozukluklara yol açabildiğini, ishal ve kabızlığı olan insanlarda bunun altında yatan nedeni araştırmak gerektiğini, zira kabızlığın nedenlerinden birinin de bağırsağa bağlı neden olduğunu ifade etti.
LONGO YAYGIN BİR YÖNTEM
Cerrahi tedavide tüm dünyada 6-7 farklı yöntem uygulandığını, en fazla uygulanan sistemin klasik ameliyat, ikincisinin de Longo yöntemi olduğunu söyleyen Op. Dr. Kuzkaya, kendisinin de 1998’den bu yana bu yöntemi tercih ettiğini belirtti. Longo tekniği ile ilgili olarak, “Sonuçlarını da bilen biri olduğum için cerrahi vakalarda iyi bir seçenek olduğunu söyleyebilirim. Longo çıktığından beri çok daha konforlu, ağrısız müdahale yapılabiliyor. Hasta kısa sürede iyileşiyor, aktif yaşama dönüyor. Bu yöntemde, ameliyat süresi yaklaşık 15 dakika” diyerek yöntemin avantajlarını anlattı. Başarı oranının da çok yüksek olduğunu belirten Kuzkaya, hastaların korkmadan tedavi olabilecekleri bir yöntemin olduğunu bilmeleri istediğini de vurguladı.