Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 1-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. Ülkemizde de bu ay boyunca çeşitli faaliyetler düzenleniyor. Ayrıca erken tanının önemini vurgulamak amacıyla, 15 Ekim “Dünya Meme Sağlığı Günü” olarak kabul ediliyor ve 26 Ekim meme kanserini sembolize eden “Pembe Kurdele Takma Günü”nde pembe kurdeleler takılıyor.
Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı kapsamında Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi’nden Radyoloji Uzmanı Dr. Hikmet Karagüllü ve İdari Sorumlu Mine Akın ile konuştuk. Meme kanserinin en sık görülen kadın hastalığı olduğunu belirten Karagüllü, “Bir yılda ortaya çıkan 6 milyon kadın kanserinin 1.4 milyonu meme kanseridir” dedi.
“AMAÇ, HASTALIĞI EN ERKEN DÖNEMDE YAKALAMAK”
Karagüllü, meme kanseri ile ilgili şunları dile getirdi: “Meme kanseri, memeyi oluşturan süt bezleri ve kanallarını döşeyen hücrelerin anormal düzensiz çoğalmaları sonucu oluşan tümöral oluşumlardır. Bu tümöral oluşumlar vücudun başka alanlarına yayılma riski taşımaktadırlar. Meme kanseri klinik belirtileri kanserin şekli ve tipine göre değişiklik gösterebilir fakat genel olarak belirtileri şöyle sıralayabiliriz; Meme başından kanlı akıntı, meme başında çökme, kabuklanma, memede düzleşme, sertleşme, çekinti, cilt kalınlaşması ödemi, memenin asimetrik oluşumu, memede renk değişikliği, portakal kabuğu görünümü, meme ve koltuk altında ele gelen kitle. Meme kanserinin erken döneminde bu bulguların hiçbiri olmayabilir. Kanser taramasında başarının göstergesi kanserin metastaz yapmadan tedavi edilebilir dönemde yakalanmasıdır. Amaç hastalığı en erken dönemde yakalamaktır. Bu nedenle tarama aralıkları önem taşımaktadır.” dedi.
“MEME KANSERİ GÖRÜLME ORANI ARTIYOR”
Dünyada meme kanseri görülme oranlarının giderek arttığına dikkat çeken Karagüllü, “Kadın kanserleri içinde en çok meme kanseri görülür ve kanserden kaynaklı kadın ölümlerinde birinci sırada yer alır. Dünyada meme kanseri görülme oranı her yıl artmakla birlikte ölüm oranlarında yüzde 30’un üzerinde düşüş dikkati çekmektedir. Bunda meme kanserinde tedavi yöntemleri ve cerrahi olanakların artmasının katkısı olmakla birlikte en önemli olgu görüntüleme yöntemlerindeki teknolojik gelişmeler ve deneyimin ışığında meme kanserinin erken saptanması yani erken tanı etkili olmuştur. Erken tanıda standart görüntüleme yöntemi ise mamografidir.” ifadelerini kullandı.
Meme kanserinin çok erken dönemde tespit edilebildiğini söyleyen Karagüllü, “Görüntüleme yöntemleri sayesinde meme kanserini daha ele gelmeden, hiç şikayeti olmadan 3-4 yıl öncesinden tespit etmek mümkün.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Meme kanseri kadınlarda erkeklerden daha çok görülür, yaş ilerledikçe de riski artar. Bu hastalığın riski her yaş grubunda aynı olmaz. Meme kanserinin risk faktörlerinin en başında kadın olmak geliyor. 20’li yaşlardan itibaren her yaşta görülür ancak sıklıkla ileri yaş hastalığıdır. Dünyada her 8 kadından birinde meme kanseri gelişiyor. Bir veya birden fazla yakın akrabada meme kanseri olması, kendisinin meme kanseri olması, genç yaşta toraks duvarına radyasyon almak, üreme sağlığı (ilk adet yaşı, menopoz yaşı, ilk doğum, doğum sayısı, ilk emzirme, emzirme süresi) meme kanseri riski ile yakın ilişkilidir. Geç menopoz, erken menopoz, doğum sayısında artış, uzun süreli emzirme meme kanseri riskini azaltan faktörlerdir.”
Meme kanseri riskini artıran faktörlerden bahseden Karagüllü, “5 yıldan fazla HRT almak, 5 yıldan fazla doğum kontrol hapı kullanmak, kadının yaşamı boyunca östrojen ve progesteron hormonlarına maruz kalma süresi meme kanseri olma riskini etkiler. Ayrıca alkol almak, tütün bağımlılığı, ailevi kalıtsal nedenler, çevresel faktörler de meme kanseri riskini artırmaktadır.” şeklinde konuştu.
“YILDA 4 BİN 500 KADINI KAYBEDİYORUZ”
Karagüllü son olarak şunları dile getirdi: “Meme kanserinde erken tanı için tüm kadınların 40-70 yaş aralığında, şikayeti olsun olmasın, ailesinde bulunsun bulunmasın, her yıl mamografi taraması yaptırmaları gerekir. 35-40 yaş arası kadınlara bir defaya mahsus olmak üzere base line mamografi öneriyoruz. 20-40 yaş aralığında ise meme muayenesi ve ultrason kontrolleri yapılabilir. Dünyada ve Türkiye’de meme kanseri en sık görülen kadın kanseri olup kadın kanserlerinin dörtte birini oluşturur. Bir yılda ortaya çıkan 6 milyon kadın kanserinin 1.4 milyonu meme kanseridir. Toplam kanser türleri içinde akciğer kanserinden sonra ikinci sıradadır. Türkiye’de her yıl on bini aşkın kadın meme kanserine yakalanıyor. Bunu, Türkiye’de her elli dakikada bir, bir kadın meme kanseri oluyor şeklinde ifade etmek mümkün. Ayrıca yılda 4 bin 500 kadar kadını meme kanserinden kaybediyoruz. Bu da Türkiye’de her iki saatte bir, bir kadın meme kanserinden ölüyor anlamına geliyor. Yapılan çalışmalar beslenmenin kanser tedavisinde etkili olduğunu göstermiştir. Meme kanserinde balık, yeşil çay, meyve-sebze, süt ve süt ürünlerinin tüketimi çok önemlidir. Ve tabii düzenli kontroller yapılmalıdır.”
“TEST VE MUAYENELERİ ÜCRETSİZ YAPIYORUZ”
Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi İdari Sorumlusu Mine Akın ise merkezle ilgili şu bilgileri verdi: “Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi olarak 27 Eylül 2011 tarihinden itibaren kadın hastalıkları ve meme polikliniği bölümlerinde hizmet vermeye başladık. Amacımız, Kadıköy ilçesi sınırları içinde yaşayan ve çalışan kadınların meme ve serviks kanserine yönelik tedavinin kolay ve etkili olduğu erken evrelerde, kanseri yakalamak için gerekli test ve muayeneleri merkezimizde ücretsiz olarak yapmaktır. Meme kanseri farkındalık ayı ve farklı sağlık haftaları için meme kanserine dikkat çekmek, kadınlara erken tanı sağlayan tarama yöntemleri hakkında bilgi vermek ve risk altında olsun olmasın tüm kadınları bilinçlendirmek amacıyla Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi, gelen talepler doğrultusunda derneklerle, üniversitelerle, gönüllü evleri ile hem meme kanserleri hem de serviks kanserlerine yönelik seminerler gerçekleştiriyor. Çoğu kadın vücudunu tanıdığını söyleyebilir. Bu doğru olabilir. Ama yeni başlayan değişiklikleri gözden kaçırmak da çok mümkün. Risk almaya gerek yok. Erken tanı hayat kurtarır, bunu hiçbir zaman unutmayalım.”
Adres: Dumlupınar Mah., Dr. Erkin Cad. No:44 Fikirtepe, 34720 Kadıköy/İstanbul
Telefon: (0216) 565 66 16