İlaç krizi nasıl çözülebilir?

İlaç sorununun çözümü için eczacı Murat Tülü, “Dışa bağımlı olmaktan kurtulmalıyız. Ülkemizin gerçeklerine göre bir ilaç politikamız olmalı.” diyor.

27 Mart 2024 - 10:50

Vatandaşların eczanelerde ilaca erişim konusunda yaşadığı sorunların yer aldığı haberlerini, son zamanlarda daha çok okur olduk. ‘İlaç krizi büyüyor’ başlığı altında verilen haberlerde vatandaşın ilaç konusunda yaşadığı mağduriyet gözler önüne seriliyor.  İlaç sorunu ne zaman başladı? Neden ilaç bulunamıyor? Sorun ne zaman kriz halini aldı? Merak edilenleri İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi eczacı Murat Tülü’ye sorduk. 

-Vatandaşların eczanelerde epilepsi ilacını bulamadıkları yönünde haberleri son zamanlarda çok okuduk. Neden epilepsi ilacına erişilemiyor?

Novartis ilaç firması, 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle bazı ilaçlarını piyasaya sunmayacakları yönünde bir açıklama yapmıştı. Aralarında epilepsi, koah, göz tansiyonu, alzheimer, migren, göz enfeksiyonu ve ağrısında kullanılan ilaçlar bulunuyordu. Firma, “Fiyatlarına bağlı olarak uzun süredir ciddi sıkıntılar yaşamaktayız. Mevcut ekonomik koşullara ve kur farklarına bağlı olarak ürünlerimizin bazı formlarının pazara sunumunu durdurmak zorunda kaldık." şeklinde açıklama yaptı. Bu ilaçların ayrıca eşdeğeri de bulunmuyor. Epilepside kullanılan,  3 farklı dozda ( 150 mg, 300 mg, 600 mg) bulunan bir ilacımız da bunların arasında yer alıyor. Zaten kısıtlı veriyorlardı. Uzun süredir hastalarımız mağdurdu. Artık tamamen mağdur oldu.

-Başka hangi ilaçlara erişimde sıkıntı var?

İlaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan ilaç fiyat kararnamesi günün ekonomik koşullarını karşılayamıyor ve sistemin sağlıklı çalışmasını sağlayamıyor. Düşük kur, sabit kur uygulaması sürekli birçok ilacın yoka girmesine neden oluyor. Buna bağlı olarak özellikle ithal olan kanser, hormon ilaçları, insülinler, tansiyon, antibiyotik, göz damlaları, migren ilaçları başta olmak üzere sürekli ilaç yokları ile uğraşmaktayız. 

- Sorun haline gelmesinin ve sorunun derinleşmesinin nedenleri neler?

İlaç fiyatı hesaplanırken (ilaç fiyat kararnamesi) yıllık avro kurunun ortalamasının yüzde 60’ını baz alan bir formül var. Son 5-6 yıldır gerçek piyasa değerinin yarısı seviyesinde kalan avro kuru ile karşı karşıya kalmış durumdayız. Pandemi süreci ile birlikte artan hammadde, ambalaj ve nakliye maliyetlerinden dolayı özellikle ithal ilaçlar başta olmak üzere ilaçların bulunabilirliği ve ulaşılabilirliği konusunda ciddi sorunlar yaşamaktayız.

İlaç fiyatını belirleyen, 2009’dan bu yana var olan bu formül günün ekonomik koşullarına göre acilen güncellenmelidir ya da dövizin Türk Lirası karşısında durmadan değer kazanması engellenmelidir. 

“ECZANELERİ GEZİP İLAÇ ARIYOR”

-İlaç sıkıntısı sağlık sorunu yaşanmasına, var olan sağlık sorunlarının da ilerlemesine neden olacak. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz?

Enfeksiyonların özellikle arttığı kış mevsiminde, antibiyotikler ve antigribal ilaçların büyük bir kısmının sınırlı miktarda temini sağlanmakta. Kısıtlı bu ilaçların eşdeğerleri bile kısıtlı bir şekilde piyasaya arz edilmekte. Bu kısıtlı arza paralel birçok kronik hastalıkta kullanılan parkinson, tansiyon, diyabet, göz, kolesterol ilaçlarının yanı sıra kanser ve hormon ilaçları dahi yoka girmektedir. Eczanelerimizde birçok hasta reçetesinden eksik kalan ilaçlarını bekliyor. Birçok hasta ise ulaşamadığı ilacını bulmak için eczane eczane gezmek zorunda kalıyor. 

Dağıtım kanalları ilaç vadelerini geri çekmekte, sosyal güvenlik kurumu bu vadenin üzerinde ödeme yapmaya devam etmekte. Bankalar kredi kartı ödemesinin arttığı bu günlerde komisyon oranlarını katladıkça katlamakta, işyeri kiraları, personel giderleri artmaktadır. Yılda 4 kez alınan gelir vergisinin 3 taksite düşürülmesi ile eczanelerimiz yüzde 35’lik vergi dilimine sıçramış bulunuyor. İşletme giderleri eczanelerimizi tehdit eder duruma geldi. Eczanelerimiz artan bu finansal yükün altında eziliyor. İlacın yok olduğu yerde kendi doğal seleksiyonu bozulmuş, artan eczacılık fakülteleri ile mesleki popülasyonumuz hormonlanmış durumdadır. İmdat diye bağırıyoruz!  Ses yok. Böyle bir ortamda sağlıktan, sağlıklı olmaktan bahsetmek gerçekten çok zorlaşıyor. 

-Sorunun çözüme kavuşması için neler yapılmalı, hangi adımlar atılmalı?

Öncelikle dışa bağımlı olmaktan kurtulmamız gerekiyor. Ülkemizin gerçeklerine göre bir ilaç politikamız olmalı. Milli ve yerli ilaç sanayimizin güçlenmesi için ivedilikle adımlar atılmalı. Bilimin hakim olduğu, öncelendiği bir duruşumuz olmalı. İlaç fiyatı belirleyen formül acilen değişmelidir. Bu formül, ilaç sanayisinin kur arttıkça ilacı kısıtlı arz ederek zam beklentisine girmesine neden olmakta. Bu süreç yaşanırken de hastalar mağdur oluyor. Günün ekonomik şartlarını karşılayacak bir formül üretilmeli. 

                                                                                  

 

ARŞİV