İstanbul nasıl ‘KORU’nacak?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin "KORU İstanbul" strateji belgesiyle, kentin doğal alanlarının ve ormanlarının korunması hedefleniyor. Araştırmaya göre, Avrupa'da benzersiz bitki ve hayvan türleri açısından zengin bir mirasa ev sahipliği yapan İstanbul’un kırsal alanları tahrip edildiği için çeşitli türlerin yaşam alanları da tehdit altında

23 Kasım 2013 - 12:33

İstanbul Büyükşehir Belediyesi “İstanbul Doğal ve Kırsal Alanları Strateji Belgesi”ni, kamuoyu ile paylaştı. “KORU İstanbul” çalışması ile, İstanbul’un orman alanlarının ve su havzalarının bulunduğu kuzey bölgeleri öncelikli olmak üzere ekolojik açıdan zengin doğal alanların korunması amaçlanıyor. Araştırmada İstanbul’daki kırsal alanların korunmadığı ve tahrip edildiği bir durumda kentin karşılaşacağı sorunlar da sıralandı. Araştırma sürecinde İstanbul Kuzey Ormanları, doğal ve kırsal alanlarına yönelik yapılan araştırmalar, kitaplar, makaleler, tezler ve devam eden projelerden faydalanıldı. İstanbul’un zengin ekolojik yapısını daha iyi anlayabilmek amacıyla habitat sınıflandırması, flora ve fauna yapısı, orman alanları, tarım alanları, su varlığı, özel statülü alanları ve koruma alanları incelendi.

AVRUPA ÜLKELERİNİ GERİDE BIRAKIYOR

Türkiye’de yetişen 11 bin doğal bitki türünün 2 bin 500’ü Kuzey Ormanları’nda bulunuyor. Kuzey Ormanları ayrıca 140 ağaç ve çalı ile 55 endemik bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de yetişen 11 bin bitki türünden 2 bin 200’ü de İstanbul’da bulunuyor. 2 bin 200 çeşit doğal bitki türüne sahip İstanbul bu özelliği ile Hollanda, İngiltere ve Polonya gibi Avrupa ülkelerini geride bırakıyor. Araştırmaya göre İstanbul’daki bitki türü Birleşik Krallık, Hollanda ve İzlanda’dan daha fazla. İstanbul, 55 endemik bitki türüne ev sahipliği yaparken, Türkiye’de yetişen 5 bitki türünden 1’i İstanbul’da yaşıyor.

Türkiye’de yetişen her 5 bitki türünden 1’inin İstanbul’da yetişmesine rağmen bu bitki türlerinden bazılarının yaşam alanlarının daraldığı ve türlerin neslinin tehlike altında olduğu da kaydedildi. İstanbul il sınırı içinde doğal olarak yetişen 270 bitki türü Türkiye’nin Tehlike Altındaki Nadir ve Endemik Bitkiler Listesi’nde yer alıyor. Bunlar arasında 40 türün dünya üzerindeki en zengin popülasyonlarının İstanbul’da bulunduğu belirlendi.

YABAN HAYVANLARININ YUVASI

Koru İstanbul’da mega kent İstanbul’un çok sayıda yaban hayvanının yuvası olduğu vurgulanırken şu bilgiler paylaşıldı: “Kuzey Ormanları çeşitli türde sayısız yaban hayvanının yuvası olmasına rağmen orman yabanı uzun yıllardır ağır tahrip altında bulunan bir coğrafyada varlığını korumaya çalışıyor. Besin zincirinin en tepesinde yer alan boz ayı, ormanların temizlikçisi konumunda olan yaban domuzu ve yine varlığı besin zinciri açısından önemli ve soyu tükenmekte olan kurt gibi yaban hayvanları hala Kuzey Ormanları’nda yaşamını sürdürüyor. Kuzey Ormanları yabanı, yaşam döngüsü için en temel ancak süren tahripten etkilenen de en kırılgan halkayı oluşturuyor. Yaban sahaları her geçen gün daha çok parçalanıyor ve daraltılıyor. Yaban sahaları gerek fiili gerekse ‘yasal’ yollarla birer rekreasyon alanı haline dönüştürülüyor.”

KUŞLARIN GÖÇ YOLU

Araştırmada şu bilgilere de yer verildi: “Kuzey Ormanları coğrafyası 58 memeli, 352 kuş, 350 balık ve 45 sürüngen ve kurbağa türünün yaşam alanı ve dünyanın önemli kuş göç yollarındandır. Türkiye’de görülen 172 memeli türünden 58’i İstanbul Kuzey Ormanları’nda yaşıyor. Kuzey Ormanları coğrafyası aynı zamanda dünyanın en önemli kuş göç yollarından biri durumunda. Her yıl 2 kez yaklaşık 600 bin leylek göç etmek için Kuzey Ormanları coğrafyasını kullanıyor. Kuzey Ormanları 250 bin yırtıcı kuşun da göç yolu üzerinde yer alıyor. Küçük akbaba, küçük orman kartalı, şahin, arı şahini, kara çaylak, atmaca, yaz atmacası ve yılan kartalı göç ederken Kuzey Ormanları’nda konaklıyor. Türkiye’de görülen 492 kuş türünden 352’si Kuzey Ormanları’nda yaşıyor.

Türkiye’de yaşayan 380 kelebeğin 96’sı yani yüzde 25’i Kuzey Ormanları’nda yaşamını sürdürüyor. Avrupa’da 500’e yakın, Kanada ve Amerika’nın tamamında yaklaşık 700 kelebek türü bulunurken Türkiye’de 45’i endemik, yaklaşık 380 kelebek türü bulunuyor.

TARIM ALANLARI TEHDİT ALTINDA

İstanbul’daki orman ve diğer ağaçlık alanlar kentin toplam yüzölçümünün yüzde 45,02’lik kısmını oluşturuyor. Bu oran İstanbul’da orman alanlarının mekânsal önemine de işaret ediyor. İstanbul’daki ormanlar ve diğer ağaçlık alanların yüzde 43,68’i Anadolu Yakası’nda bulunurken, yüzde 56,32’si ise Avrupa Yakası sınırları içerisinde yer alıyor. İstanbul’da orman ve ağaçlık alanların toplamı 344 bin futbol sahasına eşit.

İstanbul’un yüzölçümünün yaklaşık yüzde 16,25’i toplam tarım alanının payını oluşturuyor. Araştırmada tarım alanlarının tehlikede olduğu şu sözlerle ifade edildi: “2023 yılı verilerine göre İstanbul yüz ölçümünün yüzde 9,58'ine ve İstanbul'daki toplam tarım alanının yüzde 37'sine denk gelen bir alan, tarım dışı amaçlı kullanım için tahsis edilerek ilerleyen yıllarda tarımsal niteliğini kaybedecek. Tarım dışına çıkarılan alanların büyük çoğunluğu Kanal İstanbul projesi ile yasal olarak tarımsal kimliği kaybedilen ancak halen tarımsal niteliği bulunan tarım alanlarıdır.”

İSTANBUL YOĞUN TAHRİP ALTINDA

KORU İstanbul çalışması kapsamında doğal ve kırsal alanları tahrip eden uygulamalar da sıralandı. Araştırmaya göre İstanbul Kuzey Ormanları, doğal, korunan ve kırsal alanlarının Avrupa ve Anadolu yakasında bulunan kısmının neredeyse tamamı tehdit altında.

AVRUPA YAKASI

Strateji belgesinde, “İstanbul Kuzey Ormanları’nın yüzde 58’ini barındıran Avrupa yakası doğal ve kırsal alanları yoğun tahrip ve baskı altında. Çatalca, Arnavutköy, Başakşehir, Silivri, Sarıyer, Eyüpsultan gibi ilçelerde yer alan doğal ve kırsal alanlar 3. köprü, 3. havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu ve bağlantı yolları, madencilik faaliyetleri, inşaat ve yapılaşma faaliyetleri, hafriyat döküm sahaları, yüksek hızlı tren hattı ve öneri metro hatları nedeniyle tahrip edildi. Orman bütünlüğü bozuldu, ekosistem ve habitatlar parçalandı, su havzaları zarar gördü. Silivri, Çatalca ve Başakşehir ilçelerinde bulunan kırsal alanlar inşaat ve yapılaşma, rüzgâr enerji santralleri, Kuzey Marmara Otoyolu ve bağlantı yolları gibi faaliyetlerle tahrip edildi.” görüşlerine yer verildi.

ANADOLU YAKASI

Belgede Anadolu Yakası için de şu görüşlere yer verildi: “İstanbul Kuzey Ormanları’nın yüzde 42’sini barındıran Anadolu yakası da Avrupa yakası ile benzer durumda. Başta Beykoz, Çekmeköy, Şile, Ümraniye olmak üzere çalışma alanı içerisinde yer alan doğal ve kırsal alanlar yoğun bir tahrip altındadır ve tehdit projeleri ile kuşatıldı. Anadolu yakasında da orman bütünlüğü bozulmuş, ekosistem ve habitatlar parçalanmış, su havzaları zarar gördü. Anadolu yakası doğal ve kırsal alanları, inşaat ve yapılaşma faaliyetleri, maden ruhsat sahaları, baraj, yüksek hızlı tren ve öneri metro hatları projeleri nedeniyle tehdit altında.”

Araştırmada İstanbul’un sahip olduğu doğal kaynakların korunması için hedefler ve eylemler de belirlendi. Çalışma kapsamında önemli görülen araştırma ve kaynaklara “koru.istanbul” internet sitesinden erişim sağlanabiliyor. 

 

 


ARŞİV