Kadıköy'de dünya standartında BÖBREK NAKLİ

Son günlerde Türkiye'nin gündeminde organ nakilleri konusunda Kadıköy'de de sevindirici gelişmeler yaşanıyor.

29 Mart 2012 - 12:42

Mustafa SÜRMELİ

Kadıköy de bulunan Sağlık Bakanlığı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, son günlerde 22 nci Böbrek Nakli ameliyatını başarıyla yapmanın haklı gururunu yaşıyor. Genel Cerrahi Klinik Şefi Prof. Dr. M. Rafet Yiğitbaşı öncülüğünde yapılan böbrek nakli ameliyatları dünya standartlarının üzerinde Kadıköy’de gerçekleştiriliyor. Prof. Dr. M. Rafet Yiğitbaşı, oldukça mütevazı olsa da alanında Türkiye’de hatta dünyada söz sahibi uzman doktorlarımızdan.
Yiğitbaşı, 2004 yılında Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde göreve başladı. Sekiz yıldan bu yana Kadıköy’de, Türkiye’nin köklü sağlık kurumunda tıp alanındaki hizmetlerini sürdürüyor. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 yıl kadar da Başhekimlik görevinde bulunan Yiğitbaşı, özellikle böbrek nakli ile ilgili çalışmaları ile haklı bir başarıya imza attı. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 2009 yılında böbrek nakli yapılabileceği yönünde ruhsat verildi. Bir buçuk yıldan bu yana da böbrek nakilleri başarıyla gerçekleştiriliyor.
Prof. Dr. Rafet Yiğitbaşı, “Gelecekte karaciğer ve pankreas nakillerini de başarıyla gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Üniversite kadrosunu da aramıza katıp bu ameliyatlara başlayacağız. Bunlarla da yetinmeyeceğiz. Plastik cerrahi konusunda da aramıza uzman katılımı olacak.” Dedi.
22. AMELİYAT GEÇEN HAFTA BAŞARIYLA GERÇEKLEŞTİ
Prof. Dr. Rafet Yiğitbaşı Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 22. böbrek naklini geçtiğimiz hafta başarıyla gerçekleştirdi. Kadavradan alınan bir böbrek , yıllardır böbrek hastası olan bir vatandaşımızı sağlığına kavuşturdu. Bu gelişme organ bağışının ne kadar önemli bir olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Nakil yapılan hastaların durumlarının iyi olduğunu belirten Prof. Dr. Yiğitbaşı, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen böbrek nakli ameliyatlarının beşinin kadavradan, diğerlerinin ise canlı donerlerden yapılan bağışlarla gerçekleştirilldiğini vurguladı. 
YİĞİTBAŞI; “EKİBİMLE GURUR DUYUYORUM”
Prof. Dr. Yiğitbaşı bugüne kadar Türkiye çapında 250 böbrek nakli yapmış ve bu konuda dünya çapındada haklı bir üne kavuşmuş. Yiğitbaşı, bu başarıda eski ve tecrübeli bir ekip olmalarının büyük önem taşıdığını vurgulayarak, ekibiyle gurur duyduğunu da özellikle vurguluyor.
ORGAN BAĞIŞI HAYAT KURTARIYOR
Organ bağışı konusuna sözü getiren ve ülkemizde bağışın az olmasında ağırlıklı olarak sosyal doku ve yanlış kanaatlerin ilgisi olduğunu belirten Yiğitbaşı, “Çekimserlik, yanlış kanaatler dolayısıyla halk organ bağışına sıcak bakmıyor. Oysa bağışlanan organlar bir çok kişiye yeniden hayat veriyor. Toplumumuzun bu konuda bilinçlendirilmesi gerekir. Gerçi son zamanlarda bu bağışların artması, başarıların medya da yer bulması da önemli bir gelişme” dedi.
Bağışın gönüllülük esasıyla yürüdüğünü, organ bağışlamak isteyenler için her hastanede bağış noktası bulunduğunu belirten Yiğitbaşı, önemli bir konuya da dikkat çekerek, insanların sağlıklıyken bu konuda bir fikre varmalarını ve ailesiyle paylaşmasını tavsiye etti.
AİLEMİZ İÇİN CANIMIZI VERİYORUZ
Organ bağışı konusunda Avrupa ve Türkiye hakkında birkaç istatistik bilgiyi paylaşan Prof. Dr. Yiğitbaşı, kadavradan bağışın Avrupa’da milyonda 25-30 civarındayken, Türkiye’de bu sayının milyonda 3 veya 4 olduğunu açıkladı. Canlıdan alınan böbrekle yapılan nakillerle ilgili oranlarda ise Türkiye Avrupa’dan oldukça ilerde. Türkiye’de yüzde 80 oranında, Avrupa’da ise yüzde 20 oranında canlı donörden böbrek alınıyor.
“Bizde bağış yetersiz. Bu yüzden canlı vericilerle ihtiyacı karşılıyoruz. Neyise ki, aile bağlarımız kuvvetli ve bu yüzden herkes yakınına organını verebiliyor. Kemikleşmiş kanaat ve fikirleri değiştirmek lazım. Medyaya da görev düşüyor. Bu konuda olumlu örnekleri izlesinler. Bir yıl boyunca hiç bağışın olmadığını da gördük. Son yıllarda bakanlık ve il sağlık müdürlüğü çalışmalarıyla bir artış gözleniyor.” diye açıklamalarda bulunan Yiğitbaşı, neden bağış az oluyor sorusunun da yanıtlarını söyle sıraladı:
“Beyin ölümü ile ilgili bilgi eksikliği tereddüt uyandırıyor. Ayrıca güvensizlik meselesi, Bağışlayacağız ama organların akıbeti ne olacak?, işe yaracak mı, ya da nasıl alınacak ?sorusu kafaları kurcalıyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı çalışmalarla organ bağışlarının tek tek takip ediliyor. Kurulan online izleme sistem sayesinde organ bağışları, nakilleri şeffaf bir şekilde takip ediliyor.İnsanlarımız bu sisteme güvensin. Sıkı denetimler var. Diğer bir sebep Sosyal ve dini faktörler. Ailenin geride kalanları bir noktada anlaşamıyor. Bağışlayıp bağışlamamakta kararsız kalıyorlar. Bu yüzden organ nakli de gerçekleşmiyor. “
Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin organ nakli konusunda dünya çapında olduğunu, bazı uygulamaların benzerinin bir çok yerde bulunmadığını belirten Yiğitbaşı,, organa göre tekniğin de değiştiğini söyleyen . Nakillerin eğitimli ve tecrübeli bir ekip eşliğinde yeterli teknik ekipmanlarla başarıyla gerçekleştirildiğini anlattı. Yiğitbaşı, “Türkiye’de ölüm oranları sıfıra yakın. Tabii operasyon sonrası da önemli.” dedi.
1 kişinin 1 yıllık diyaliz maliyetinin devlete 25 bin dolara malolduğunu söyleyen Yiğitbaşı, “Eğer nakil olursa bu maliyet 23 bin dolar oluyor. İlk yıl ve sonrası yine bu maliyet 10 bin dolar düzeyinde seyrediyor ve zamanla düşüyor.” diye açıklamada bulundu.
YİĞİTBAŞI: “HEDEFİM BU MERKEZİ KURUP GELİŞTİRMEKTİ”
Pertevniyal Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Tıp Fakültesi’ni tamamlayarak Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Genel Cerrahi ihtisasına başlayan Yiğitbaşı, ihtisas sonrası Baş Asistan olarak aynı fakültede çalışmalarını sürdürdü. Doçentliğini de aynı kurumdan aldı. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne atandığı 2004 yılına kadar Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde görevlerde bulundu. Ağırlıklı olarak karaciğer cerrahisi ve böbrek transplantasyonu alanlarında uzmanlığını geliştirdi. 2004 yılında bu alanlarla ilgili bir merkez kurulması için Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaya başladı. Klinik şefi olarak başladığı çalışmalarını her geçen gün ilerletti. Hastanenin 3 yıl kadar başhekimliğini yürüttü. Hastanenin alt yapısını iyileştirerek organ nakli yapılabilir hale getirdi. 2009 yılında da Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne böbrek nakli yapılabileceği konusunda ruhsat verildi. “Hedefim buydu. Burada her türlü cerrahi aktivitenin yürütülmesinin yanında kazandığımız ruhsattan sonra 2010 yılında fiilen organ nakli merkezimizi hizmete açtık. Bu yıl ikinci yılına giriyor. Şu anda sadece böbrek nakli yapıyoruz ama yakın gelecekte pankreas ve karaciğer nakli için hazırlıklarımız sürüyor. Altyapımızı hazırlarken uzmanları da ekibimize katmak üzereyiz.” diyen Yiğitbaşı, organ nakli konusunda 1989 yılından beri pratiği ve birikimiyle uzman bir hekim olarak çalıştığını ifade ederek, aynı zamanda üniversitede bir çok öğrenci yetiştirdiğini belirtti. ABD’de de organ nakli konusunda çalışmalar yapan Yiğitbaşı dünya çapında bir merkezin Kadıköy’de Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunduğunu vurguladı. Organ naklinin son yıllarda Türkiye’de ivme kazandığını ifade eden Yiğitbaşı, “Biz organ nakli ile kimsenin uğraşmadığı yıllardan beri bu aktivitenin içindeyiz.” diyerek bu alanda ne kadar uzman olduğunu da kesin bir şekilde belirtti. 2010 yılında Kırklareli Üniversitesi’nden Profesörlük ünvanını alan Yiğitbaşı, evli ve 3 çocuk babası. Yaşamının bir dönemi Kadıköy’de geçen başarılı bilim adamı tenis, yüzme, kayak sporlarıyla ilgilenirken, motosiklet kullanmayı, enstrüman olarak ise rahatlatıcı etkisinden dolayı Ney üflemeyi çok sevdiğini belirtti.

ARŞİV