Caddebostan Sahili’nde 4 Haziran Pazar günü, Skolyoz Farkındalık Ayı’na özel olarak Sportomed Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi öncülüğünde düzenlenen “Fark et, fark yarat” etkinliğinde skolyoz rahatsızlığı ve tedavisine dikkat çekildi.
KARAGÖZ VE HACİVAT
Etkinlik günü aynı zamanda çocuklara skolyoz hastalığını anlatmak ve fark etmelerini sağlamak adına Ramazan Ayı’na özel olarak Karagöz-Hacivat temalı canlı tiyatro oyunu ile skolyoz hastalığının tanı ve erken teşhisinin önemi anlatıldı. Caddebostan Sahilindeki etkinlikte langırt maçları, ödüllü yarışmaların yanı sıra skolyoz egzersizleri de yapıldı.
ERGENLİK DÖNEMİ VE SKOLYOZ
Skolyoz rahatsızlığının, omurganın sağa veya sola yön değiştirmesi ve omurganın kendi etrafında dönmesiyle oluşan üç boyutlu bir omurga deformitesi olduğunu söyleyen Sportomed Skolyoz ve Omurga Kliniği Kurucusu Fizyoterapist Serpil Şakir, sıklıkla gelişme çağındaki 10-14 yaşındaki kız çocuklarında görülen skolyozun, Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon kişiyi etkilediğini ifade etti. Genellikle ergenlik döneminde ve daha çok kız çocuklarında görülen skolyozun son yıllarda erkek çocuklarda da görülmeye başladığını belirten Şakir, ailelere çocuklarının ergenlik dönemlerindeki fiziksel değişikliklerini dikkatli takip etmeleri konusunda uyarıda bulundu. Fizyoterapist Şakir: “Aileler çocuklarının özellikle boylarının uzadığı ergenlik döneminde, vücutlarındaki asimetrilere dikkat etmeleri gerekiyor. Başın sağ veya sola hafif eğik olması, omuz seviyelerindeki eşitsizlik, tek omuzun öne daha eğik olması veya bel çukurlarındaki asimetri, kalçanın sağa veya sola hafif kaymış olarak görünmesi gibi belirtiler skolyozun habercisidir. Böyle bir şey fark ettikleri zaman mutlaka uzman doktorlara gidip gerekli tetkikleri yaptıktan sonra uygun tedavi alternatifleri değerlendirmeliler” şeklinde konuştu.
EGZERSİZLERLE SKOLYOZ TEDAVİSİ
Kendi kızına da iki yıl önce skolyoz teşhisi konduğunu ve kızının belindeki 22 derecelik skolyozun bir buçuk yıllık düzenli egzersizle on dereceye indiğini dile getiren Serpil Şakir şunları kaydetti: “On derecenin altındaki eğriler skolyoz olarak kabul edilmiyor. 25 dereceye kadar olan skolyozlar mutlaka egzersizlerle tedavi edilmeli. 25 derece ve üzerindeki eğrilikler korse ve egzersiz ile takip edilmeli. 40 - 45 derecenin üzerindeki eğriler de mutlaka omurga cerrahı tarafından değerlendirilmeli. Ailelerin en büyük hataları vücuttaki eğrilerin 20 dereceyi geçene kadar beklemeleri. Yapılan diğer bir hata da tedavi amaçlı yapılan düzenli egzersizlerle sporun birbirine karıştırılması. Her çocuk yüzebilir, jimnastik yapabilir ama skolyozu varsa bunun için sağlık profesyonellerinden destek almak gerekiyor” dedi.