Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi’nde Psikiyatri Uzmanı Doktor Ada Salaj, Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde 13 Şubat Çarşamba günü gerçekleşen seminerde depresyon başlığı altında merak edilen soruların cevabını ayrıntılı bir şekilde verdi.
Depresyonunun günümüzün hastalığı olarak değerlendirildiğine ve dünyada en fazla yeti kaybı oluşturan hastalıklar arasında 4. sırada olduğuna dikkat çeken Doktor Ada Salaj, depresyon tanısı koyabilmek için bazı kriterlerin var olduğunu ve bir kişiye depresyon hastalığı tanısında bulunabilmek için bu kriterlerden en fazla beşinin iki hafta boyunca ve günün çoğu zamanında görülmesi gerektiğini söyledi, kriterlerinden bazılarını şöyle sıraladı: “Mutsuz bir duygu durumu, genel bir isteksizlik, zevk alamama, uykuya dalmada sorun, yorgun uyanma, sık sık uyunma, bazen çok uyuma, durgun, suskun ve kaygılı olma, hareketlerde yavaşlama, yorgunluk, bitkinlik, enerjisizlik.”
DEĞERSİZ VE YETERSİZ HİSSETME
Psikiyatri Uzmanı Ada Salaj, depresyonda olan kişilerde kendini değersiz ve yetersiz hissedebilmenin, dikkati yoğunlaştırma yetisinde azalmanın, dalgınlığın, kararsızlığın ve unutkanlığın olabildiğine değindi ve “Depresyon ileri derecede ve kronik olduğu zaman bazen ölüm düşünceleri bile olabiliyor. Kişi bazen kendine zarar verme planı yapabiliyor ya da girişiminde bulunuyor. Bu vakaların hastanede yatması gerekiyor.” dedi.
PERİPARTUM, KATATONİ...
Depresyonun birçok türü olduğunun üzerinde duran Doktor Ada Salaj, türleri şu şekilde sıraladı: “Somatik belirtili/melankolik özellikli, Atipik, Psikotik, Mevsimsel, Anksiyete, Karma, Peripartum, Peremenstrüel, Katatoni, Kronik Depresif Bozukluk.” Peripartum depresyonun hamilelik boyunca ya da sonrasında hormon değişikliklerinden kaynaklı yaşandığını dile getiren Doktor Salaj, konuşmasına şu bilgileri ekleyerek devam etti; “Peremenstrüel depresyon kadınlarda adet başlamadan bir hafta ya da on gün önce duygu durumunun değişmesidir. Her ay yaşandığı için tedavi edilmesi gerekir. Katatonide hareketsiz ve istesizlik var. Bu depresyonu yaşayan kişiler kalkacak kadar hali ve durumu olmadığı için saatlerce kalkmadan bir yerde oturabilirler. Bu ağır bir tür. Yatarak tedavi edilmesi gerekiyor.”
Depresyonun endokrin, metabolik ve nörolojik hastalıklar ile de bağlantılı olduğunun altını çizen Uzman Doktor Salaj, sözlerine şu bilgileri ekledi; “Tiroidin az ya da çok çalışması ile vitamin yetersizlikleri de depresyona yol açıyor.”
ÇOCUKLARDA DA GÖRÜLÜYOR
Erken ebeveyn kaybının, madde ve alkol kullanımının, kaygı bozukluğunun, düşük sosyo ve ekonomik düzeyin, işsizliğin, kişilik yapısının, hormonal değişikliklerin depresyona girme nedenleri arasında yer aldığına vurgu yapan Ada Salaj, “Çocuklarda da depresyon görülebiliyor. Okula gitmek istememe, hastalık uydurma, ebeveyn kaybetme korkusu, anneye ve babaya aşırı bağımlı olma depresyonun alarm septomları arasında yer alıyor. Kadınlarda depresyon iki kat daha fazla görülebiliyor. Bunun nedenleri arasında gebelik, doğum ve adet döneminde yaşanan hormonal değişiklikler ve cinsel ile fiziksel istismar bulunuyor.” diye konuştu.