Kanserde erken tanı önemli!

Kadıköy Belediyesi 19 Mayıs Sosyal Yaşam Evi'nde “4 Şubat Dünya Kanser Günü” dolayısıyla düzenlenen seminerlerde yol gösterici bilgiler paylaşıldı

10 Şubat 2023 - 11:23

Kadıköy Belediyesi 19 Mayıs Sosyal Yaşam Evi, “4 Şubat Dünya Kanser Günü” vesilesiyle sağlık seminerlerine ev sahipliği yaptı. Kadıköy Belediyesi Prof. Dr. Korkmaz Altuğ Sağlık Polikliniği Sorumlu Hekimi Deniz Özkan, 2 Şubat Perşembe günü “Önlenebilir Bir Hastalık Olarak Kanser”, Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez de 3 Şubat Cuma günü “Tiroid Kanserleri” konusunda katılımcılara aydınlatıcı bilgiler verdi.

Kadıköy Belediyesi Prof. Dr. Korkmaz Altuğ Sağlık Polikliniği Sorumlu Hekimi Deniz Özkan, “Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100'den fazla hastalık grubudur. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara hatta ölüme neden olabilir.” dedi.

“KONTROLSÜZ, DÜZENSİZ BÖLÜNÜR”

“Kanser hücreleri birikerek tümörleri oluştururlar. Tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilirler.” diyen Özkan, şöyle devam etti: “İyi huylu tümörler kanser değildir. Bunlar sıklıkla alınır, çoğu zaman tekrarlamaz, yayılmaz, nadiren hayatı tehdit eder. Kötü huylu tümörler kanserdir. Kötü huylu tümörlerdeki hücreler kontrolsüz ve düzensiz bölünür. Bu tümörler normal dokuları sıkıştırabilir, içine sızabilir ya da tahrip edebilir. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığıyla vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir.”

“AİLE ÖYKÜSÜ, HAVA KİRLİLİĞİ...”

Kanser hastalığının iki grup risk faktörü olduğunu dile getiren Doktor Deniz Özkan, yaş, cinsiyet ve aile öyküsünün değiştirilemeyen faktörler olduğunu, çevresel etkenlerin de değiştirebilir faktörler olduğunu söyledi. Doktor Özkan, çevresel faktörleri şöyle sıraladı: 

“Sigara ve alkol kullanımı, radyasyona maruz kalma, bazı virüsler, kötü beslenme alışkanlığı, gıdalardaki katkı maddeleri, uzun süre güneş ışığına maruz kalma, aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma, bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest) ve hava kirliliği...”

Kanser tiplerinin görülme sıklığı açısından kadın ve erkekte farklılık gösterdiği gibi coğrafi bölgelere ve ırklara göre de kanser sıklığının farklılıklar gösterdiğine dikkat çeken Deniz Özkan, “Uluslararası Kanser Ajansı (IARC) 2018 verilerine göre  erkeklerde en çok görülen akciğer, prostat, mesane, kalın bağırsak, rektum, mide ve pankreas kanseri. Kadınlarda en çok görülen kanserler ise meme, akciğer, tiroid, kalın bağırsak, rektum, rahim, serviks, over, mide ve pankreas.” dedi.

Dr. Özkan, “Kanserde yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemleri cerrahi, radyoterapi ve kemoterapidir. Daha az sıklıkla hormon tedavileri, biyolojik tedavi yöntemleri ve hedefe yönelik tedaviler kullanılır. Bu tedavi yöntemleri tek başına veya birlikte uygulanıyor. Tedavi genellikle medikal onkoloji uzmanı tarafından yönlendirilen bir ekiple yürütülür.” ifadelerini kullandı.

“KALP HIZINI AYARLAR”

“Tiroid, boyunda, ademcik elması dediğimiz çıkıntının hemen altında kelebek şeklinde bir bezdir.” diyen  Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe Sağlık Polikliniği Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez, “Ufacık bir organ olmasına rağmen metabolizmada ve gelişmede rol oynayan hormonları salgıladığı için önemi boyutundan büyüktür. Tiroid 2 tane önemli hormon salgılar. Bu hormonlar T3 ve T4. T4 ve T3 hormonları metabolizmayı düzenler ve metabolizmanın hızını kontrol eder. Tirodin etkilemediği organ yok gibi. Beyin ve beyin fonksiyonlarını, zeka gelişimini, zihinsel fonksiyonları, kemikleri ve kasları etkiler. Vücudun ısısını, kalp hızını ayarlar. İştah ve kilo kontrolünü de ayarlayan tiroid hormonudur.” diye konuştu.

Tiroid kanserinin  diğer kanser türlerine göre daha yavaş seyirli olduğunu, takip ve kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Sönmez, bilgilendirmeyi şöyle sürdürdü: “Özellikle kadınlar ihmal etmemeli. Çünkü kadınlarda erkeklere göre 4-5 kat daha fazla görülür. Ülkemizde kadınlarda en çok görülen ikinci kanser türüdür. Meme kanserinde bir bilinç var. Tiroidde de bilinç yaratmalıyız. 30 yaşın üzerindeyseniz ultrason yaptırın diyorum.  En sık görülen tiroid kanseri papiller kanserdir. Tüm tiroid kanserlerinin yüzde 90'ını oluşturur. Yavaş seyreden, iyi seyirli bir tümör. Başka bir tarafa sıçraması yıllar alıyor. 30'lu ve 40'lı yaşlarda ve kadınlarda daha fazla görülür. Tedavisi var. Medüller kanser ise ailesel geçişli bir kanser türüdür. Aile öykünüz varsa mutlaka ultrason yaptırmalısınız.”

“ERKEN TANI İÇİN ULTRASON ÇEKİLMELİ”

Ailesinde tiroid ve şeker hastalığı olanlarda, yeterli iyot almayanlarda, çocukluk çağında radyasyona çok maruz kalanlarda, bazı ilaç kullanımlarında (lityum gibi) tiroid hastalıkları riskinin arttığına vurgun yapan Sönmez, “Folliküler kanser de 50'li yaşlarda görülür. İyi seyirli ve tedavisi kolay. Tiroid kanserine ultrason ve biyopsi ile tanı konulur. O yüzden erken tanı ve tedavi bu noktada çok önem kazanıyor. Burada ultrasonun önemi karşımıza çıkıyor. Ultrason mutlaka çekilmeli.” dedi.


ARŞİV