Kadıköy Belediyesi’nin “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle gerçekleştirdiği etkinliklerden biri de Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi’nde Radyoloji Uzmanı Doktor Hikmet Karagüllü’nün verdiği konferanstı. 15 Ekim Salı günü Kozyatağı Kültür Merkezi Meclis Binası’nda gerçekleştirilen konferansta Karagüllü, meme kanserinin nedenlerini ve risk faktörlerini anlattı.
Radyoloji Uzmanı Doktor Hikmet Karagüllü konuşmasına şu bilgileri vererek başladı: “Dünyada her 8 kadından biri yaşamının bir döneminde bu kanser türü ile karşılaşıyor. Dünyada her yıl bir milyon 700 bin kadın meme kanserinden etkileniyor. Meme kanserinin görülme sıklığının artmasına karşılık görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi, erken tanı, tedavi yöntemlerinin uygulama alanına girmesi ve düzenli taramalar ile meme kanserine bağlı ölüm oranlarında düşüş de dikkat çekiyor.” Karagüllü, Kadıköy Belediyesi Mamografi ve Kadın Sağlığı Merkezi’nde bugüne kadar 53 bin kişiye mamografi, 39 bin kişiye de ultrason çekildiğini, bin 629 hastadan biyopsi alındığını ve alınan bu biyopsilerden 652 tanesinin kötü huylu çıktığını söyledi.
“MEME KANSERİ TÜMORAL BİR OLUŞUMDUR”
Meme kanserinin süt bezleri ve süt kanallarını döşeyen hücrelerin anormal çoğalması ile oluşan tümoral oluşum olduğunu söyleyen Doktor Hikmet Karagüllü, “Genellikle menopozdan sonra meme kanserini görüyoruz. Gerek Türkiye’de gerekse dünyada meme kanserlerinin yüzde 30’u, 40 ile 50 yaş arasında görülüyor.” dedi. Uzman Doktor Hikmet Karagüllü, meme kanserini kalıtsal nedenlerin dışında etkileyen risk faktörlerinin olduğunu ifade etti ve faktörleri de şu şekilde sıraladı; “İleri yaş (50 yaş üzeri), birinci ve ikinci derece akrabalarda bir veya birden fazla meme kanseri öyküsü, beslenme (yağdan zengin), alkol alımı, geç doğum, emzirmeme, ilk âdetin 12 yaş öncesi olması, menopoza geç girilmesi (55 üzeri) gibi nedenlerle birlikte, menopoz sırasında kullanılan hormon tedavisi, uzun süreli kullanılan doğum kontrol hapları, fiziksel aktivitenin azlığı ve kilo alınması.”
“PORTAKAL KABUĞU GÖRÜMÜ, KIZARIKLIK...”
Meme kanserinin birçok belirtisi olduğuna dikkat çeken Doktor Karagüllü, meme başında çekinti, düzleşme, kabuk bağlaması, şekil bozukluğu, meme başında akıntı (özellikle kahverengi –kanlı akıntı), memede asimetri ve büyüme gibi belirtilerin olduğunun altını çizdi ve diğer belirtileri de şöyle sıraladı; “Ciltte yara, kızarıklık, morarma, kalınlaşma, çökme, portakal kabuğu görünümü, ödem, şişlik, koltuk altında ele gelen ağrılı ya da ağrısız kitle.”
“MAMOGRAFİ EN BÜYÜK YARDIMCIMIZ”
“Meme kanserinde en büyük risk faktörü kadın olmaktır” diyen Karagüllü, “Meme kanseri altını çizerek söylüyorum sadece bir kitle değildir. Meme kanseri eşittir kitle değildir. Ele gelen kitleyi beklemeyin. Mamografinin önemi burada ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu. “Kanser ile mücadelede en büyük silahımız mamografi cihazı” diyen Doktor Karagüllü, konuşmasına şu bilgileri ekleyerek devam etti: “Normalde bir meme kanseri 7-10 yıl aralığında elle hissedilir duruma gelirken, mamografi yöntemiyle ele gelmeden 3-4 yıl öncesinde saptanabilir. 40 ile 70 yaş arasında her yıl mamografi çekilmesi gerekiyor. 70 yaşından sonra herhangi bir hastalığı yoksa meme yoğunluğuna göre 1 ile 2 yıl arasında olmak üzere mamografi çekilmesini öneriyoruz. 40 yaşında meme kanseri olan bir annenin kızına 30 yaşında mamografi çekmeye başlıyoruz. Yanına MR’ı ve ultrasonu öneriyoruz. Anne 38 yaşında meme kanseri olmuşsa ve BRCA dediğimiz gen testi pozitif ise kızına 28 yaşında mamografi çekmeye başlıyoruz ve yanına MR’ı ile ultrasonu da ekliyoruz. Yüksek riskli olanlarda bunu uyguluyoruz.” Hikmet Karagüllü, erkeklerde de meme kanseri olduğunu ve 25 yılda 37 erkekte meme kanseri gördüğünü de sözlerine ekledi.