Kolon kanseri nasıl önlenir

Ülkemizde son yıllarda kolon kanseri artışının en önemli nedenleri arasında obezitenin, diyabetin, fiziksel aktivite azlığının yer aldığını belirten Doç. Dr. Suna Yapalı, kanserden korunmak için sebze ve meyve tüketimine önem verilmesi, 45 yaşından sonra sağlıklı tüm bireylerin kolonoskopi taramalarını yaptırması gerektiğini söylüyor

21 Mart 2024 - 11:06

Kalın bağırsakta (kolon) ve kalın bağırsağın son kısmında (rektumda) görülen kanserler “kolorektal kanserler” olarak tanımlanıyor. Mart ayı da Kolorektal Kanser Farkındalık ayı. Okuyucularımızı farkındalık ayı vesilesiyle kolon kanseri hakkında bilgilendirmek için konuyu sayfamıza taşıdık. Acıbadem Dr. Şinasi Can Hastanesi’nde Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Suna Yapalı’ya kolon kanserini ve nedenlerini sorduk.   

  • Kolon (Bağırsak) kanseri nedir?

Kolon kanseri, kolonun iç yüzeyinde bulunan hücrelerin aşırı çoğalması sonucunda hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesi ile kalın bağırsakta polip, kitle şeklinde ortaya çıkan yapılardır. Poliplerin büyümesi ve habis değişimleri sonucu gelişen kolon kanseri, ülkemizde kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen 3. kanser türüdür. Obezite, diyabet, sigara kullanımı, alkol tüketimi, işlenmiş etin aşırı tüketimi ve fiziksel aktivitenin azalması, ofis ortamında çalışma, batı tipi beslenme kolon kanserinin ülkemizde son yıllarda artışının en önemli nedenleridir.  

  • Kanserin nedenleri nelerdir?

Kolon kanseri genellikle 45-50 yaş üzerinde görülür. Ancak son yıllarda 45 yaş üzeri erken kolon kanseri de sık görülmeye başlandı. Kolon kanserini arttıran risk faktörleri ise şunlar:

yağlı besinler,  fazla kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri tüketimi, lifli gıdaları az tüketmek, sigara ve sık alkol alımı, 45 yaş üzerinde olmak, hareketsiz yaşam, aşırı kilo, ailede kolon kanseri öyküsü olması. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi bir inflamatuar bağırsak hastalığı, ailesel Adenomatoz Polipozis ya da Lynch Sendromu gibi kalıtımsal geçişi olan hastalıklar da nedenler arasında.

“BELİRTİ VERMEDEN DE ÇIKABİLİR”

  • Hangi belirtiler kolon kanserinin habercisidir? 

Kolon kanseri hiçbir belirti vermeden de ortaya çıkabilir. En önemli belirtileri dışkıda kanama, karın ağrısı, bağırsak alışkanlıklarında değişimdir. Kolon kanseri öncüsü olan poliplerin tespit edilip çıkarılması ve kolon kanserinin önlenmesinde en etkili yöntem kolonoskopidir. Poliplerin tedavisi için tamamen çıkarılması, polip dokusunun bırakılmaması ve kolonoskopinin bu konuda eğitim almış Gastroenteroloji uzmanı tarafından uygulanması gerekir. Kolonoskopi işlemi artık birçok merkezde ameliyat anestezisi olmayan ‘derin uyku’ anlamına gelen derin sedasyon altında ağrısız olarak uygulanıyor. Kolonoskopi yaptırmaktan çekinilmemeli.
Bilgisayarlı tomografi teknolojisini kullanan sanal kolonoskopi ise polipleri tespit etmek için kullanılan başka bir yöntemdir. Ancak küçük poliplerin saptanmasında yetersiz kalıyor. Ayrıca sanal kolonoskopi de radyasyon maruziyeti olması ve polip saptandığında çıkarılması için tekrar kolonoskopi yapılması gerekiyor. 

  • Belirtileri fark eden kişiler nereye başvurmalı? 

Sebebi açıklanamayan bağırsak alışkanlıklarında değişiklik (ishal ya da kabızlık), kansızlık, karın ağrısı, şişkinlik, dışkıda kan ya da makattan kan gelmesi gibi sorunlar varsa mutlaka kolonoskopi yaptırılmalı. 45-50 yaş üzerindeyseniz sindirim sistemi yakınmanız olmasa da kolonoskopi yaptırmayı ihmal etmeyin. Şikayet olmasını beklemeyin. Eğer polip saptandıysa hekiminizin önerisi doğrultusunda takip kolonoskopilerinizi de düzenli yaptırın. Ailenizde kolon kanseri öyküsü varsa ya da 45 yaşından önce kolon kanseri tanısı alan kişi varsa ailedeki en genç yaşta tanı konulan kişinin yaşından 10 yıl önce kolonoskopi taramasına başlanması çok önemli. Birinci derece yakınınızda kolon kanseri olan kişi veya kişiler varsa 40 yaşından itibaren 5 yıl ara ile düzenli kolonoskopi şart.

 

  • Teşhisi nasıl konur, tedavisi nasıl yapılır?

Bağırsak boşluğuna doğru büyüyen çıkıntılı oluşumlar olan polipler, adenomatöz ve hiperplastik olmak üzere ikiye ayrılır. Kansere dönüşme riski yüksek olan grubu adenomatöz polipler oluşturuyor. Adenomatöz polipler ne kadar büyük ise kanser olma riski o kadar yüksek oluyor. Bu polipler patolojik incelemeler ile belirlenen özelliklerine göre sınıflandırılıyor. Kolonoskopi ile saptanan poliplerin patolojik inceleme için tamamen çıkarılması gerekli. Poliplerin sayısı, boyutu ve patolojik özellikleri takip aralığının belirlenmesinde yol gösterici oluyor. Adenomatöz  poliplerin sıklıkla 3-5 yıl ara ile takip edilmesi gerekiyor. 

“SEBZE VE MEYVE TÜKETMELİYİZ”

  •   Korunmak için neler yapmalıyız?

Kolon kanserinden korunmak için özellikle lifli beslenmeye diğer bir deyişle sebze ve meyve tüketimine önem verilmeli. Kırmızı et, sakatat ve yağlı gıda tüketimi kısıtlanmalı. Sıvı tüketimine ve egzersize dikkat edilmeli. Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalı. Ayrıca 45 yaşından sonra sağlıklı tüm bireylerin kolonoskopi taramalarını yaptırmaları, ailesinde kolon kanseri öyküsü olan bireylerin 40 yaşından sonra kolonoskopi taramalarına başlamaları, eğer ailede genç yaşta kolon kanseri öyküsü varsa en genç vakadan 10 yıl önce kolonoskopi taramalarına başlamaları gerektiğinin altını tekrar çizmek istiyorum. Polip saptanan hastalar da kolonoskopi taramalarını aksatmamalı.

 

ARŞİV